Kuaförün işi iştir!
Özet: Köşe yazarı birkaç gündür kuaför ahalisinin yaşadığı zorlukları yazar! Adamların ne kadar flörtçü olduklarını gözler önünü serer. Yazara bu yazıları yazdıran da evlilik gurusu 'Yeşim Salkım' olmuştur. Yeşim Hanım, kuaför sevgilisi Rasim'den ilk kez flört etmeyi öğrendiğini söylediği için; bir de flörtçü Rasim Bey'in, bu köşe yazarının yakından tanıdığı bir insan oluşu sebebiyle, bu yazı kaleme alınmıştır. Şimdi yazımıza kaldığımız yerden devam edelim. Kalfa Ömer'in içler acısı durumundan biraz bahsedelim. Ha Brad Pitt'i görmüşsünüz, ha bizim Ömer'i. Ömer, Pitt'in daha young (genç!) hali. Ömercik, bazı kadınlar için tam bir süt oğlan! Bütün bekar kızlar ve bazı kadın müşteriler peşinde. Çocuk da akıllı çıktı! Kendi yaşıtı yeni yetme kızları bir kenara attı. Kendisinden yaşça büyük ablaları ile takılmaya başladı. Hatta bu ablalar zaman zaman teyze bile oldu. Ömer'in derdi diğer yaşıtları gibi hemen köşeyi dönmek. O nedenle uzun süre peşime takıldı. "Sevgili ağabeyim" dedi. "Senin çevren geniştir. N'olur, beni manken yaptırıver." Allah var, çocuğa yüz vermedik. Patronu hep karşı çıktı. O gün bugündür, Ömercik bize yan bakar oldu. Ama geçen gün telefonla beni aradı. Akıl danıştı. İşyerine gelen bazı kadın müşterilerin elinde meze olmuş. "Ağabey" dedi. "Bu kadınlar benim her türlü masrafımı çekiyorlar; ama ben bu ilişkilerden bir tanesini bile kalıcı bir birlikteliğe çeviremiyorum. Ne yapmam gerekiyor?" "Aman Ömer'im dikkat et. Kaç kadınla birliktesin?" dedim. "Yirmi civarı" dedi. "Daha beni ne arıyorsun? Yirmi bir yaşında aynı anda yirmi kadınla kim birlikte olmuş? Defol git!" dedim. Sinirimden telefonu suratına kapattım. Geçenlerde yanına uğradığım bir arkadaşım ise şu soruyu sormuştu: "Evli erkekler karısını aldatmadan ilişkilerini nasıl sürdürüyorlar?" Meğerse arkadaşım evlenmiş. Bu soruyu o yüzden soruyormuş. Evlenmiş evlenmesine; ama oldukça dertli. Koskoca kuaför salonun sahibi. Üstelik yakışıklı bir adam. Durum böyle olunca da bazı kadın müşterileri ona göz açtırmıyormuş. Adamı mıncıklayıp duruyorlarmış. Adam da "Ben evlendim; artık olmaz" diyormuş. Ama gel sen bu gerçeği o "bazı" kadınlara anlat. Anlatamayınca da adam "iki arada bir derede" kalıyormuş. Yani anlayacağınız arkadaşımın huzuru kaçmış. Afakanlar basmış. "Vallahi baba" dedim. "Keşke evlenmeseydin. Bak bu kaçıncı evliliğin? Üstelik zamanında çoluk çocuğu da karışmışsın. Evlilik senin neyine?" Tam o sırada sevgili eşi geldi. Sohbeti kestik. O nedenle kuaför milletinin çoğunun mutlu evlilikleri olmaz. Öncelikle yaptıkları iş, "iş!" değil. Yaptığın işte kadın müşteriyle uğraşıyorsun. Öyle olunca da evdeki kadın da seninle uğraşıyor. Bu yüzden Yeşim Hanım doğru olanı yapmış! Kuaför sevgiliden "iş!" tutmuş. Bende de yalan yok! Bu kuaför milletinin çoğu iyi yazar!