'Yeliz yıllar sonra gelen itirafları ile gündem yaratmaya devam ediyor. Ünlü şarkıcı, yaşadığı aşkları bir bir anlatırken sahnede çocuk düşürdüğünü de açıkladı....
70'li yılların ünlü şarkıcılarından Yeliz, aramıza 'bir döndü, pir döndü.' Özcan Deniz'in 10 günlük aşk yaşadığı ve 'Neredesin Firuze' filmine ilham veren kimliği meçhul kadın olduğu iddia edilen Yeliz, bu iddialara gülerek, 'Ne evet, ne de hayır diyebilirim' yanıtını veriyor.
* Yıllar sonra sizi ekranlarda görüyoruz. Ama bu sefer müziğinizle değil, özel yaşamınızla. O yıllardan bu yıla hayatınızda neler değişti? Bir kere çok büyüdüm. Bazı kötü huylarımı terbiye ettim. Agresif, önyargılı ve biraz uçarı şımarıklığım vardı. Bir de korkunç derecede kıskanç birisiydim. Bunun gibi olumsuz ne kadar kötü huylarım varsa hepsini törpüledim. Yaşadığım kötü olaylardan güzel dersler aldım.
İNSAN SARRAFI OLDUM
* Bir dönem çok başarılıydınız. Sonra bir yerlerde sizin için film koptu. Neden böyle oldu? Yanlış evlilikler yaptım. 20'li yaşlarda büyük hatalarım oldu. Şimdiki gibi insan sarrafı değildim. Şimdi baktığımda kimin ne olduğunu çok iyi anlıyorum. O zamanlar hiçbir şeyi bilmiyordum. Sonra düşündüm. Kendi kendime dedim ki, 'hayat böyle bir şey.' Bunları yaşayarak öğrendim ve olgunlaştım.
* Evlilikleriniz sizden ne götürdü? Çok sıkıntı çektim. O dönem acıların kadınıydım. Psikolojik tedavi gördüm. İntihar teşebbüsünde bile bulundum. İkinci evliliğimde yaşadığım şiddet olayından sonra bu hayatta yenilmeyeceğime dair kendi kendime söz verdim. Kocamdan zorla da olsa ayrıldım. Arkasından maddi çöküntü geldi. İnanılmaz sıkıntı çektim. Dört yıl evden dışarı adım atamadım. Maddi ve manevi yönden bitmiştim. Evden dışarı çıkamadığım zamanlar kendimle konuştum ve savaştım. Allah beni sınavdan geçirdi. O sınavlardan ders aldığımı gördü ve bana iç huzuru verdi.
ALKOLÜN ETKİSİ
* Sizin gibi bir kadına nasıl dayak atılır? Bilmem. Benim ne aile yapım, ne de çevrem böyle bir şeye müsait değildi. Ama denk geldi. Bazen insan çiçeğe bazen de dikene konabiliyormuş. O adamların diken olduklarını bilemedim. Belki de o insanları ben kendime çektim. Çünkü agresif ve kıskanç bir yapım vardı. Sonra boşandım ama boşanmalarım bile çok ayıbıma gitti. Ben onları aldatmadım. Herhalde alkolün etkisini gördüm. Çünkü çok içiyorlardı.
* Yani dayağı hak ettiniz mi? Kabul etmiyorum. Kim olursa olsun dayak atmamalı. O zamanlar çok güzel bir kadındım. Her şeyden önemlisi sahnedeydim. Adamlar beni çok kıskandı. Çok erkek hayranım vardı. Benimle evlenmeden önce bunu biliyorlardı. Beni taşıyamadılar. İnşallah bundan sonra beni taşıyacak bir erkek bulurum.
* Hiç anne olmak istediniz mi? Yıllar önce hamileydim. Bebeğimi yedi aylıkken karnımda kaybettim. Hatta adını da 'Nazım' koymuştum. Sonra bir daha hamile kaldım onu da sahnede şarkı söylerken düşürdüm. Şimdi bakıyorum da iyi ki çocuk yapmamışım. Çünkü dünya benim genç kızlık zamanımdaki dünya değil.
ANNELER GÜNÜ HATIRASI!
* O dönem bu acıyı nasıl atlattınız? Eğer o zaman aklımı kaçırmadıysam bir daha kaçırmam. İşin en kötü olan tarafı da çocuğumu Anneler Günü'nde kaybettim. Su kesem patladığı için beni hastaneye kaldırdılar. Suni sancı verip çocuğu aldılar. O sırada avazım çıktığı kadar bağırdım: 'Ne olur çocuğumu benden almayın, ayırmayın' diye. Çocuğun doğduğunu gördüm. Ondan sonra ise beni bayıltmışlar zaten. Günlerce konuşamadım. Kendime gelemedim.
* Özcan Deniz'le ilişki yaşadığınız yazıldı. Gerçekten böyle bir ilişki var mıydı? 1990'lı yılların başında bir ünlü ile ilişki yaşadığımı söyledim. Hiçbir erkeğin ismini vermedim. Herkes kendi kendine tahminlerde bulundu. 'Özcan Deniz'le aşk yaşadım' kelimesi ağzımdan çıkmadı. Ölünceye kadar da çıkmaz. Ben sadece 10 gün çok ünlü birisiyle aşk yaşadığımı söyledim. Sonra bana dediler ki; 'Hiç 10 günlük aşk olur mu?' Benim için o aşk, 10 seneye bedel bir ilişkiydi.
n 'Neredesin Firuze' filmindeki kadın siz değil misiniz? O filmdeki kadının ben olduğumu sanmıyorum. Mutlaka başka birisidir. Ama nedense gazeteci arkadaşlar Özcan Deniz ile beni birbirimize yakıştırdılar. Özcan'ın eski röportajlarından yola çıkarak ben olduğumu iddia ediyorlar. Ben ne 'Özcan Deniz'dir' diyorum, ne de demiyorum.
* Bu nasıl bir cevap şimdi? Öyle bir cevap işte...
* Bu açıklamalarınız biraz reklam mı kokuyor? Kesinlikle hayır. O insanla çok güzel bir aşk yaşadım. Sadece isim vermek istemiyorum.
* Nasıl tanışmıştınız? Beni dinlemeye gelmişti. O zamanlar Etiler'de Küfe Bar'da çıkıyordum. Gecenin ilerleyen saatlerinde kulise geldi. Orada birbirimize açıldık. Anında aşk başladı.
* Anında aşk nasıl başlar? Direkt olarak başladı işte. 'Ben seni istiyorum' dedim. O da 'ben de seni' dedi ve ilişkimiz oracıkta başladı. O gece evime gittik. 10 gün aynı evin içinde büyük bir aşk yaşadık.
* Aklım bir türlü almıyor. Bunlar bana sanki biraz basın çalışması gibi geliyor. Siz ne dersiniz? Hayatımda yaşadığım en büyük aşklarımdan bir tanesiydi. Bu ilişki bittikten sonra hayatımda ilk defa, annemle babamı gece yarısı yataklarından kaldırıp evime getirttim. Düşünün o zamana kadar hiçbir şeyimi onlarla paylaşmamıştım. Onlara çok acı çektiğimi söyledim. Sabaha kadar ağladım. Ben hayatımda reklam amaçlı yaşamadım. Şimdi çevremdeki herkes ona şaşırıyor. 'Bunca zamandır bu kadar yükü tek başına nasıl göğüsledin?' diye soruyorlar. Ben her şeyi içinde yaşayan bir kadınım.
* Yeni tanışan bir çift bir evin içinde 10 gün boyunca ne yapar? Bir kadınla erkek ne yaparsa onu yaptık. Ama ben geceleri sahne aldığım için işe gidiyordum. 10 gün dediğiniz zaman göz açıp kapayıncaya kadar geçip gidiyor. Ben bu ilişkinin biteceğini bile bile başladım. Çünkü ben, o insandan daha ünlüydüm. Fazla bağlanmayalım diye bitirdik.
* Tekrar böyle şıpsevdi aşklar yaşadınız mı? Hayır. Ben zaten şıpsevdi aşkların kadını değilim. O insanla yaşadığım on günlük aşk bambaşka bir şeydi. En son iki yıl önce ayrıldığım bir aşkım vardı. İki yıl sürdü. Ayrıldığım zaman çok acı çektiğimi biliyorum.
* 'Neredesin Firuze' filmini izlediniz mi hiç? Hayır, izlemedim. Doğrusu hiç de merak etmedim. Benimle alakalı olduğunu bile tahmin etmedim. Hatta o zamanlar beni magazinci arkadaşlar aramıştı. 'Filmdeki Firuze siz misiniz?' diye. Ben olmadığımı söyledim. Ama olsaydım gurur duyardım.
BAZEN KENDİMİ ÖPERİM
* Siz erkekleri hep gözlerinizin güzelliğiyle mi etkilediniz? Size hangi tarafınız daha güzel görünüyor? Gözlerimi ve bacaklarımı beğeniyorum. Ama bunlardan öte ayaklarım çok güzeldir. Kendimi çok severim. Hatta kendimi bazen öperim. Herkeste güzel göz var ama benim bütün hislerim gözlerimden okunuyor. Benim gözlerim konuşan gözlerdir.
* Son dönem de Türkiye'de yapılan müzikten memnun musunuz? Ne yazık ki bizim müziklerimiz dinleniyor. Yeni bir şey yok. 70 kuşağı insanlarının çoğu Tanju Okan'ın, Barış Manço'nun ve Ajda'nın şarkılarıyla büyüdü. Bizden sonraki kuşak da o insanların müziğini dinledi. Şimdi doğanlar hangi şarkıcılarla büyüyecek onu bilmiyorum. Öyle bir kalıcılık yok. O nostalji şarkılar bir daha olmayacak.
* Müzikte kalıcılık neden, yok? Çok hızlı tüketim olduğu için. Bozuk para gibi her şeyi çok çabuk harcıyoruz.
Servisi 
