Cemil İpekçi ile röportajımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. İpekçi kendi deyimiyle bugüne kadar ne kadın olabilmiş, ne de erkek... Sevgilisi Bekir Coşar ile Hollanda'da gizlice evlendiği dedikodularını da yalanlayan İpekçi, özel hayatı ve tercihleri hakkında bilinmeyenleri anlattı.
KADININ KUVVETİ ÇEKTİ
* Kadın olmayı istediniz mi? Kadın olmayı istediysem, sadece giyinmek için istedim. Doğurup anne olmak için istemedim. Kadının giysisi, gücü ve kuvveti beni kendisine çekti. Benim için kadın çok tanrısal bir şey. Bence kadın olmak; Allah'ın verebileceği en büyük lütuf. Çünkü kadın doğurgan bir varlık. Dünya kadınlar üzerine dönüyor.
* Erkekler hakkında ne düşünüyorsunuz? Erkek milleti çok zayıf, çabuk kandırılabilen ve çocuk gibi varlıklar. Erkek olmak bana çok zayıf geldi. Kadınlar hayran olduğum harika yaratıklar.
* Ama bir taraftan da kadınlarla iş yapıyorsunuz... 35 yıldır kadınlarla çalışıyorum. Kocalarından şikayet eden kadınlara söylediğim tek bir şey var: Bence kocanızın hiçbir kabahati yok, kabahat sizlerde. AĞLAMAK SİLAHTIR
* Gerçekten mi? Kötü giden bir evlilikte erkeği hiç suçlamam. Kadını suçlarım. Çünkü kadın o evliliği kötü götürüyordur. Erkekler kadınların esiri. Kadınların zavallı bir şekilde ağlaması bile numaradır. O an en güçlü silahını kullanıyordur. Ancak onların ağlamasını erkek denen mahlukat yutar. İkisi arası bir varlık olarak, kadınların ağlamasını yutmam ben.
ERKEKLERE ÇOK ACIRIM
* Erkeklerden yana mısınız? Erkeklere çok acırım. Kadının arkasında hep bir perde vardır. Kadına ne kadar güzel olduğunu söylüyorsun dönüp arkasına bakıyor. 'Arkamda biri mi var?' diye. Erkekler hep eğlenceli gelmiştir bana. Kadın hiçbir zaman çocuk olamıyor.
* İkili ilişkilerinizi nasıl yaşarsınız? Her ilişkimi istediğim gibi yaşadım. Çok uzun yıllar birisiyle birlikte oldum. Bu ilişki tam 17 yıl sürdü. Ama Bekir'le olan ilişkim gibi değildi. Bir kere sokağa benimle çıkmazdı. Herkesin bilmesine rağmen, o bir deve kuşu gibi bilinmemesini tercih ederdi.
BEKİR'LE ÇOK RAHATIM
* Ya Bekir Coşar'la ilişkiniz? Bekir'le çok rahatım. Çünkü çok dürüst bir insan. Bütün bunları da 'Roman' kökenli olmasına bağlıyorum. Romanların 'o anı yaşamak' kültürleri var. İkimizin de birbirimizi çok iyi taşıdığına inanıyorum.
* Onu seviyor musunuz? Tabii ki. Ona bir şey olursa çok üzülürüm. Altı yıldır onu gördüğüm her zaman mutlu oldum. Onun sevdiği bir şeyleri yalnız yerken boğazımdan geçmiyor. 'Karnı şimdi aç mı?' diye düşünüyorum.
* Bekir Coşar Roman, siz ise farklı bir kültür. Nasıl anlaşıyorsunuz? Çünkü çok kültür farkımız var. Ben çok maddesel bir aileden geliyorum. O ise maddesel olmayan bir aileden geliyor. Bazen benim birkaç evimin olması aramızda sorun oluyor. Evimdeki tablolar ya da antikalar tartışma nedeni olabiliyor. Bir türlü anlam veremiyor. 'Neden bunlara dünyanın parasını ödeyip evinde tutuyorsun?' diye soruyor. BENDE ÇOK ŞEYİ DEĞİŞTİRDİ
* Zor oluyor mu bu durum? İşin doğrusu beni anlamaması hoşuma gidiyor. Bekir için bir evin varsa, karnın doyuyorsa ve sağlığın yerindeyse yaşam böyle geçip gider. Bende de çok şeyi değiştirdiğini kabul ediyorum. Mesela Aralık ayında giymek için birkaç ay önceden palto alırdım. Aralık ayı geldiğinde dolaptan çıkarıp giyerdim. Halbuki Bekir aldığını anda giyer. Bana bir gün dedi ki; 'Yaşamda neyin garantisini veriyorsun? Şu kapıdan çıktığımız zaman kafamıza bir şey düşüp ölsek ne olacak?' Şimdi ben de öyle düşünmeye başladım.
ÇEKİRDEK YİYORUM
* Yani sokak kültürünü kabullendiniz öyle mi? Doğru olan sokak kültürü. Nedeni de gayet basit. Çünkü sokak kültürü doğaya çok yakın. Saray kültürü doğadan ayrılmış, ve karmaşıklığı bizi de insanlıktan çıkarıyor. Yaşamın içinden koparıyor. Eskiden hayata daha başka açıdan bakıyordum. Hafta da üç gün Kasımpaşa'ya gidiyorum. Bekir'in ailesinin yaşamına bayılıyorum. O sokağın kenarına halıları, yastıkları atıyorlar. Çekirdek yiyorlar. Ben de onlarla oturup sokakta çekirdek yiyorum.
KASIMPAŞA'YA GİDİYORUM
* Bu durum sizde çelişkiye yol açmadı mı? Bazen 2 bin kişinin katıldığı defile sonrasında soluğu orada alıyorum. Çünkü beni alkışlayan 2 bin kişinin birçoğunun alkışları sahte. Defile biter bitmez hemen Kasımpaşa'ya gidiyorum. Gerçek yaşam sokaktaki hayat. Kendimi daha çok sevmeye başladım.
* Aranızda kaç yaş var? 20 yaş .
* Onu hiç kıskandınız mı? İki yıl öncesine kadar kıskanç kelimesi bence yeterli değildi. Saçma sapan hayaller kurup kıskanıyordum. Rüyamda başka birisiyle görsem, gece kalkıp tokatlardım. Hatta öldürebilirdim.
BEKİR BENİ ALDATTI
* Sonra ne oldu? Yaklaşık bir buçuk yıl önce bir olay yaşadım. Bekir, beni başka birisiyle aldattı. O zaman iki ay ayrı kaldık. Bir şey yapmaya kalktı. Yüzüne gözüne bulaştırdı. Hemen yakalandı zaten.
BEN DE SUÇLUYDUM
* Bu acıyı nasıl atlattınız? İki ay ayrı kaldığımızda onu düşündüm. Biz kendimize bile ait değiliz ki. O yüzden de hiç kimsenin bize ait olmasını beklememeliyiz. Sevgi denen şey çok şahsi bir şey. Ben seviyorsam, bu benim sorunum. Ötekinin sorunu değil. Aldatılmamda muhakkak ki benim bir suçum vardı. Bekir'e, 'Cemil İpekçi' olduğumu hissettirdiğimi gördüm. O anda kendimi çok suçladım.
KADIN TARAFIM SADIKTIR
* Peki, siz sadık mısınız? Ben sadığım. Benim erkek tarafım ne kadar çapkınsa, kadın tarafım o kadar sadıktır. Eğer bir şey yaparsam bir daha öbür insanla beraber olamam. Çünkü onu küçük duruma düşürdükten sonra, tekrar onun kollarının arasına giremem. Ayrıca benim için aldatmak sadece cinsellik değildir.
* Ama siz küçük düşürüldünüz, gururunuz kırılmadı? Tabii ki küçük düşürüldüm. O küçük düşürdüğü insanın yanında olmayı taşıyabiliyorsa onun sorunu. Ben yanımda taşıyamam ama aldatılmak bana her zaman ağır gelir. Yaptıklarını asla unutmuş değilim.
YA EVLİLİK?
* Hatasını hatırlatıyor musunuz? Yeri geldiği zaman hemen yaptığı bu hatayı ısıtıp önüne koyuyorum. O tarafım kesinlikle kadınsı.
* Evliliğe inanır mısınız? Bekir Bey'le evlendiniz mi? Evlilik bir taraftan insan doğasına aykırı. İki insanı bir ömür boyu aynı evin içine sokup beraber yaşamaya zorlamak, gerçekten çok zor bir şey. Gerçekten erkek erkekse, kadın da kadınsa birbirlerine her daim ihtiyaçları var. Benim bildiğim bir şey var ki; ben ne karı olabilirim, ne de koca. Ben ancak sevgili olabilirim. Dünyada çok güzel bir sevgili olabilirim. O nedenle birisiyle evlenemem. -BİTTİ-