CEMİL İpekçi, Sinan Akyüz'e konuştu. Çok tartışılacak sırlarını açıkladı...
***
Erkekliğimi ispat etmeye çalıştım
Şayet evlenseydim hayatımda Melike (Demirağ) gibi bir kadının olmasını isterdim. idealimdeki gerçek eş, hakikaten Melike'dir. Her şeyden öte, dünyanın en güzel kadınlarındandı....
Herkes onunla modayı konuştu. Biz ise hayata ve ilişkilerine dair her şeyi. Bu röportajın sonunda gördük ki Cemil İpekçi'yi meğerse hiç birimiz tanımıyormuşuz. İlk evliliğini 17 yaşında imam nikahı ile yapan İpekçi, ikinci evliliğini ise 21 yaşında gerçekleştirmiş. O dönem aşık olduğu tek kadın Melike Demirağ'mış. Eski eşleriyle boşandıktan sonra birkaç kez karşılaşmış. İpekçi neden evlendiğini sorduğumuzda; "Erkek Cemil"i ispat etmeye çalıştığını söyledi.
* Bugünlerde ne yapıyorsunuz? Ablamın kızı mayıs ayında evleniyor. Onun evliliğiyle ilgili hazırlıklar yapıyoruz. Artık torun sahibi olmak istiyorum. Eskiden çok fazla disiplinliydim. Şimdi 'disiplinsiz olma' zamanımı yaşamak istiyorum.
BANA 'CEMİL DEDE' DESİNLER
* Zamanında çocuk sahibi olmadığınız için pişman mısınız? Dört tane yeğenim var. Onlar benim çocuğum gibi. Çocuk sahibi olamayacağımı başından beri biliyordum. Yaş aldıkça insan torun sahibi olmak istiyor. Çünkü insan yaşlandıkça çocuk oluyor. Eskiden yeğenlerime karşı çok serttim. Ama onların çocuklarına öyle olmayacağım. Üstüme çişlerini yapmalarını istiyorum. 'Cemil Dede'leri olmak istiyorum.
* Yaşlılıktan korkuyor musunuz? Düşünce gücüne çok inanırım. Yüzümde kırışıklıkların oluşabileceğini düşünmedim bile. Bundan on yıl önce 70 kiloydum. Şimdi 80 kiloyum. Estetik bir yüze sahip değilim. Sadece kremimi sürüyorum o kadar. Yaşlanmak diye bir şeyim olamaz; çünkü ben hiç büyümedim. Sadece tecrübelerim arttı.
* Bu toplum için uç bir insan olduğunuzu düşünüyor musunuz? Ben ülkem için her zaman uç bir insan oldum. Tabular konusunda da özel yaşamda da...
* Ama yeğenlerinize karşı çok sert olduğunuzu söylediniz. Bu söylediklerinizde bir çelişki yok mu? 20'li yaşlarda kendi yaptığım şeyleri yeğenlerimin yapmasına asla müsaade etmedim. Buradan yaşlandığımı anlayabilirsiniz. Mesela kız yeğenlerimin erkek arkadaşı ile bir yere kalmaya gittikleri zaman ortalığı yakıp yıkıyorum. Bana fenalık geliyor, tepki gösteriyorum. Sonra da bana 'Bütün bunları sen mi söylüyorsun?' diyorlar.
DOĞRULAR DEĞİŞMEZ
* Neden tepki gösteriyorsunuz? Bir defa, ben hayatımda çok cüretkar yaşadım, bedellerini çok fazla ödedim. Gençken her şeyi yaparsan, ileride zevk alacağın bir şey kalmaz. Bir süre sonra rafine oluyorsun. Şimdilerde yeğenlerime karşı olan sinirim azalmaya başladı. Onlara tecrübelerimi aktarıyorum. Ben zamanında çok hata yaptım. Çağa ayak uyduracağım diye de yanlış yapılmaz. Çünkü doğrular değişmez, saygı ve sevginin değişmediği gibi.
* Yeğenlerinize tepki gösteriyorsunuz ama siz 17 yaşında evlenmişsiniz. Neden? Bir kere çok duygusal bir insandım. Hayatımı da duygular üstüne yaşadım. İlk evliliğimde dini, ikinci evliliğimde ise resmi nikah yaptım. İlk eşimi çok sevdim. Onun da beni sevdiğini zannettim. Çok evlenmek istemiştim. Çünkü ben hayatım boyunca bir ev ve bir çocuk istedim.
* Neden evlenmeyi bu kadar çok istediniz? Yedi yaşındayken annem ve babam ayrılmıştı. Bir düzen özlemi çektim galiba. Ama geriye dönüp baktığım zaman doğru yaptığımı gördüm. Yanlışlarımın bile bir doğruluğu var kendi içinde.
ÇELİŞKİLİ BİR DÖNEMDİ
* O zamanlar çok mu toydunuz? Bilmiyorum. Belki de erkekliğimi ispat etmeye çalıştım. Cinsel tercihlerimi bulamadığım bir dönemdi. Kendimden bir kaçış da olabilirdi. "Ben bir erkeğim, evlenirim, çocuk da yaparım" diye düşünmüş olabilirim. Kabul etmek istemediğim bir Cemil vardı.
* Zor oldu mu bu yeni kimliğinizi kabul etmek? Bu yeni halimi kabul etmek çok uzun zamanımı aldı. Doğar doğmaz bedeninizin bir cinsi var. Siz, o cins olmak zorundasınız. Şayet bir köyde doğmuşsanız köy çocuğusunuz. Zengin bir aileniz varsa zengin çocuğusunuz. Bir de benim gibi 700 yıllık bir ailenin soyundan geliyorsanız, o zaman bu yükün altında eziliyorsunuz. SOKAKTA TÜRKÇE KONUŞURDUK
* Zenginliğin nesi ağır bir yük olsun ki? Ben köşk çocuğuydum. Köşkte Fransızca konuşulurdu. Türkçe bizim için sokak diliydi. Türkçe'yi sokakta konuşurduk. İpekçi soyadını taşımanın, Karabaş Hazretleri'nin torunu olmanın, ailemin ilk erkek çocuğu olmanın yükü ile doğdum. Kendim olmaya çalışmam doğduğum günden beri vardı. Bana yüklenen bu kimliğin dışında, içimde başka bir 'Cemil' vardı.
GERÇEK 'CEMİL'İ YAŞAMAK
* Gerçek Cemil nasıl ortaya çıktı? O dönemler kendime çok sordum. Asıl Cemil kim? Cemil, erkek mi yoksa kadın mı olmak istiyor? Cemil ne olmak istiyor? Türkiye gibi bir ülkede doğmuşum. Hollanda'da doğsaydım inanın bunları düşünmezdim. Bütün bu yüklerden kurtulup gerçek Cemil'i yaşamak öyle kolay olmadı. Saygı duyduğun kadar saygı görerek yaşamak çok önemli bir olaydır.
* Türk halkının kapalı bir toplum olması sizi hiç mi korkutmadı? Türk halkının kapalı olmasından çok, ben kendim kapalı bir insandım. Yoksa örf ve adetlerimiz beni korkutmadı. O zamanlar çok güzel bir çocuktum. Babamın ilk erkek çocuğuydum. Bir sürü kız bana aşıktı. En büyük korkum da babamın yaptığı işin bir gün bana kalacak olmasıydı.
* Babanız ne iş yapıyordu? Babam işadamıydı. Dünya ve Çemberlitaş sinemaları bizimdi. Yazın iki ay orada çalışıyordum. O zamanları hiç unutamam. Allah'a her gün dua ederdim. 'İnşallah bu iş batar da bize kalmaz' diye. Ben 20 yaşına girdiğimde babam iflas ettiğimizi açıkladı. O gün sevincimden uçacak gibi oldum.
* Neden babanızın işini sürdürmeyi istemediniz? Çünkü babamın yaptığı iş benim üstüme kalsaydı, ben beni yaşayamayacaktım. Gizliden gizliye cinsel tercihlerini yaşayan insanlar gibi olacaktım. Kendime karşı olan saygımı yitirebilirdim.
* Merak ettim. Eski eşleriniz ile hiç karşılaştınız mı? İlk eşim Zeynep ile bir kere karşılaştım. O dönem Danimarka'ya oradan da Malaga'ya yerleşti. İkinci eşim Lulu ile ayrıldıktan çok zaman sonra karşılaştım. Yabancı bir bankanın müdürü ile evlenmişti. İstanbul'a geldiğinde beni aradı. Benden 12 yaş büyüktü. Fakat estetik yaptırdığı için çok daha genç görünüyordu.
SEVGİ VE AŞKI YAŞADIM
* Eski eşlerinize karşı hiç nefret duydunuz mu? Onlardan hiçbir zaman nefret etmedim. Sevgi ve aşkı belki de erkeklerden çok onlarla yaşadım. Doğrusu kadın olmayı çok istedim mi onu bile bilmiyorum.
MELİKE BİR KRALİÇE MELEKTİ
* Melike Demirağ ile bir ilişkiniz oldu mu? Bir dönem beraberdik. Hayatımın en güzel aşklarından birini yaşadım. 22 yaşlarındaydım. Annesi istemedi. Ama hala zaman zaman görüşüyoruz. Şayet evlenseydim hayatımda Melike gibi bir kadının olmasını isterdim. İdealimdeki gerçek eş, hakikaten Melike'dir. Her şeyden öte dünyanın en güzel kadınlarından birisiydi. Bu kadar kadın olan bir kadın daha tanımadım. 'Ne olursan ol, gel' diyebilen bir kadındı. İnsanları saf seven bir varlıktı. Her şeyi olduğu gibi severdi. Önyargıları yoktu. Ben çok az insanın ismiyle kişiliğinin bu kadar uyumlu olduğunu gördüm. O, melike melaike idi. Bir kraliçe melekti o.