1930'ların Hollywood'una damgasını vuran sarışın divası Marlene Dietrich, Ajda Pekkan'la yeniden hayat buldu. Bu haliyle de dudak ısırtan Süperstar, çekimlerde bir hayli keyifli saatler geçirdi.
Hem güzelliği, hem de sesiyle zamana meydan okuyan Ajda Pekkan Bazaar'a poz verdi. Marlene Diterich'in maskülen ve aynı zamanda kadınsı tarzı, divamızın çarpıcı pozlarıyla birleşince ortaya büyüleyici kareler çıktı. Pekkan'ın mucizesi objektiflere yansıdı.
* Girdiğiniz ve durduğunuz her yerde, hemen herkesi kendi auranız içine alıyorsunuz, bu nasıl oluyor? Bunu sağlamak için özel çaba sarf etmiyorum. İşimi o kadar çok seviyorum ki, çalışırken dinleniyorum ve belki klasik olacak ama orada mutlu oluyorum. Sahne duruşum ya da bana verilen karaktere bürünmek belki de işimin bir parçası.
'ARKA SOKAKLARIM YOK' * Senelerdir herkes sizi istediği gibi gördü; snop, idol, taklitçi, farklı, AvrupaiSiz kendinizi nasıl görüyorsunuz? Belki inanmayacaksınız ama evvela kendimi çok insan görüyorum. Çok naif bir tarafım var. Hiç öyle ince hesaplarım, arka sokaklarım yok. Neysem oyum yani. Katiyen snop falan değilim. Benim de herkes gibi kaygılarım, korkularım, isteklerim, komplekslerim vardır, ama hiçbir zaman hiçbir konuda ayarsız olmadım.
* Kırk yıllık sanat yaşamınız boyunca geçirdiğiniz en büyük duygusal değişim neydi? Büyüdüm. Herkes gibi ben de çocuktum, gençtim, derken olgun bir kadın oldum. Ve bu süreçlerden geçerken, diğer tüm insanların geçtiği travmalardan geçtim.
SAHNEDE MUTLU OLUYORUM * Sizi eleştirenler, "Belki yine eleştirecek bir şey buluruz." diye geliyorlar konserlerinize ve hepsi sıkı birer hayranınız olarak çıkıyor. Sahnede onları büyüleyen ne olabilir? Hayatta sahneye çıkmak kadar beni mutlu eden, bana enerji veren bir şey yok. Bu performansı koruyabilmek, daha uzun süre sahnede olabilmek için ciddi efor sarf ediyorum.
* Stil ikonu olmak için özel bir çaba sarf ediyor musunuz? Genel olarak tarzınızı nasıl yorumlarsınız? Ben galiba bu işlerden fazla anlar hale geldim. Makyajdan en az makyöz kadar, saçtan neredeyse bir kuaför kadar anlıyorum. Bir kere bence en mühimi, bana, tenime, fiziğime neyin yakışacağını gayet iyi biliyorum. Asla sırf moda diye bana gitmeyen bir saçı ya da makyajı yapmıyorum. Bence artık vücut tipimi ve kendimi çok iyi tanıdığım için Ajda'ya göre giyiniyorum.
* Halktan biri olsaydınız şöyle gönlünüzce ne yapmak isterdiniz? Tabii ki var. Mesela Kapalıçarşı'ya, köylü pazarına gitmek istiyorum. Orada kimse beni rahatsız etmeden, gönlümce gezip, alışveriş yapmak istiyorum.
TABİİ Kİ ESTETİK YAPTIRDIM * Herkes sizin durmadan estetik yaptırdığınızı düşünüyor. Bu konuda ne diyorsunuz? Ben herhangi bir kadından daha fazla estetik yaptırmıyorum. Tabii ki yaptırdım, ama sanıldığı ya da konuşulduğu kadar çok değil, inanın herkes kadar. Sahip olduklarımı estetiğe değil, Ajda Pekkan'a verdiğim emeğe ve efora borçluyum.
* Adınızın büyük bir marka değeri var. Bugünlerde bununla ilgili yeni projeleriniz var mı? İsmime bu kadar iyi yatırım yaptıktan, Ajda'yı buralara getirdikten sonra, tabii ki ben de ismimin marka değerinden yararlanmak istiyorum. Dolayısıyla beraber yürüyebileceğim firmalarla ortak projeler geliştireceğim.
* Herkes sizi bu kadar beğeniyor da, asıl sizin beğendiğiniz kadınlar kimler? Angelina Jolie'nin fiziğini, hayattaki duruşunu, tavrını, her şeyini çok beğeniyorum. Ayrıca Sharon Stone'un o müthiş fiziği, seksapeli çok etkileyici. Bir de tabii ki Madonna'nın bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi, herkes gibi beni de çok etkiliyor.
* İnsanlar sizin bu konuşkan, espritüel yönünüzü bilmiyor. Bunun nedeni ne? Evet, hakikaten öyle. Nedense ekran önünde ya da sahnede kendim gibi olamıyorum. Hala çok heyecanlanıyorum. Hala o amatör ruhu taşıyorum herhalde. Ben de kendime inanamıyorum.
Servisi 
