50 Mahkemesi'nde kararlar okunmuştur. Rıza Bey ve 14 vekil idama mahkum edilmiştir. Savunma avukatları arasında olan Ahmet, karar karşısında ne yapacağını şaşırmıştır. Nezahat Hanım ve Yasemin, oturdukları yerde Rıza Bey'in gidişini izler. Ancak, onunla vedalaşamazlar.
Mahkeme Heyeti'nden sonra milletvekilleri de salondan sırayla çıkmaya başlar. Rıza Bey, soğukkanlı davranmaktadır. Ancak, boynu artık büküktür.
Yasemin, hiçbir tepki vermeden babasını izlemektedir. Olduğu yerde donakalmıştır. Nezahat Hanım ise kararın verildiğini hala algılayamamıştır.
Rıza Bey, ailesinin önünüden geçerken kafasını kaldırır ve onlara bakar. Eşini ve kızını son kez gördüğünü düşünmektedir.
Yasemin adeta şoka girmiştir. Dili tutulmuş gibidir. Sürekli sabit bir noktaya bakar. Babasının ardından hiçbir tepki vermeden oturur.
Rıza Bey, bir daha arkasına dönüp bakamaz bile. Onları görmek istemez. Çünkü, ölüme yürürken başını dimdik tutmalıdır.
Nezahat Hanım, son anda eşinin adını haykırır. Ancak, Rıza Bey salondan çıkarılmıştır. Lale, Nezahat Hanım'ın gitmesini güçlükle engeller.
Keriman Hanım da yıkılmıştır. Rıza Bey'in idam cezası almasında kendi payı olduğunu düşünen genç kadın, ağlamaktadır.
Ahmet, hemen Yasemin'in yanına koşar. Her şeyin bitmediğini ve kararın "Milli Birlik Komitesi" tarafından imzalanması gerektiğini söyler.
Yasemin, boş gözlerle sevgilisine bakar. Bütün umutları tükenmiştir. Ahmet'in söylediklerine anlam vermekte güçlük çekmektedir.
Ahmet, Komite ile konuşmaya çalışacaktır. Yasemin'i Necdet'e emanet eder ve oradan ayrılır.
Dakikalar geçtikçe, Nezahat Hanım başlarına geleni daha iyi idrak eder ve kabullenemez. Adeta deliye döner.
Mehmet, ablasıyla ilgilenirken Sevim Hanım ve Necdet de, Yasemin'i kendine getirmeye çalışmaktadır.
Cezaları belli olan düşük milletvekilleri, Yassı Ada Mahkemesi'nin önünde sıraya dizilir. İdam mahkumlarının tek tek isimleri okunur.
Celal Bayar'ın ardından, Rıza Bey'in adı söylenir. Askerler, düşükleri tek tek kelepçeler. Hiçbir milletvekili askerlere karşı çıkmaz.
Rıza Bey, ailesini düşünür. Bundan sonra olacak hiçbir şey onu korkutmamaktadır. Sadece Işık'ı son bir kere göremediğine üzülür.
Elleri kelepçeli idam mahkumları tek sıra halinde yürümeye başlar. En önde Celal Bayar vardır. Neler olacağı hakkında hiç kimsenin bir fikri yoktur. "Milli Birlik Komitesi"nin idam kararlarını onaylamasını bekleyeceklerdir.
Yassı Ada İskelesi'nde tutulan düşükler, hava kararıncaya kadar bekletilir. Ancak "Milli Birlik Komitesi"nden ses çıkmaz.
Yaseminler eve dönmüştür. Zaman hiç biri için geçmek bilmez. Lale, Işık'ı teselli etmeye çalışır. Ancak, eve çöken kasvetli havayı dağıtmak mümkün değildir.
Işık, Yasemin'e sarılır. Ablasından umut verecek bir şeyler söylemesini bekler. Ama Yasemin'in durumu da ondan farklı değildir. Artık her şey "Komite"ye bağlıdır.
Necdet, bu durum karşısında eli kolu bağlı kalmıştır. Tek yapabildiği onlarla beraber beklemektir. Sevdiği kızın dramını seyretmektedir.