Tek hatasının insanlara güvenmek olduğunu söyleyen Yusuf Taşkın, şimdiye kadar yardım ettiği herkesten kötülük gördüğünü söyledi. Bu isimlerin başında da Doğuş geliyor....
Sesini "Ağır Roman" ve "Duvara Karşı" filmlerinde okuduğu, insanın içine işleyen "Ağla Sevdam" şarkısından tanıdığımız Yusuf Taşkın, 9 yıl aradan sonra müziğe geri döndü. "Alma Beni İstanbul" adlı ikinci albümünü çıkaran Taşkın, yakın arkadaşı Doğuş'un ihanetinden 12 yıllık profesyonel futbol hayatına kadar her şeyi anlattı.
Kendimi geliştiriyorum
* Albümden önce futbolcuydunuz. Hangi takımlarda oynadınız? Beşiktaş altyapıda başladım. Daha sonra Silivri Spor ve Hollanda'da profesyonel ligde forma giydim. Ama müzik benim en büyük aşkım. Bu konuda alaylıyım ve kendimi geliştirmek için çok çalışıyorum.
* Futbolu müzik yüzünden mi biraktınız? Evet, çünkü müziği çok seviyordum. Askerliğimi bandocu olarak yaptım. On beş ay, haftanın üç günü şarkı söylerken buldum kendimi. Askerden döndükten sonra Prestij Müzik'le anlaştım. Beş yıllık mukavele yaptık. Ama albüm çıkmadı.
* Neden? Kısmet değilmiş diyelim. Sonra Uğur Başar ile ilk albümü yaptık. Sony Müzik'ten çıktı ama promosyon çok zayıftı. Albümü tanıtamadılar.
Müzik temizlenmedi
* "Ağır Roman" ve "Duvara Karşı" da ilk albümle birlikte ortaya çıkmadı mı? "Ağır Roman"da benim okuduğum bölümü daha önce üç-dört kişiye okutmuşlar. Atilla Özdemiroğlu benim okumamı beğendiğim için filmde ben okudum. "Duvara Karşı" da ise Aysel Gürel söz yazdı ve film müziklerinin albümü çıktı. Filmlerin en can alıcı şarkılarını seslendirdim ama yine aksilikler yüzünden kendimi ifade edemedim. Haliç'i temizlediler ama müzik sektörünün kirliliği malesef temizlenemedi.
* Zorluklar mı yaşadınız? İyi niyetimden çok kazık yedim. Örneğin en yakın arkadaşım Doğuş'un üzerinde çok emeğim vardır. Bana minnet duyar ve hep "Yap artık şu albümü şarkılarını da ben vereceğim" diyordu. İki şarkısını albüme aldım. Benden para istemedi ama bir hediye istedi. 400 euroluk bir klavyeydi. İçtenlikle kabul ettim. Stüdyoya girdik, şarkıları okuduk. sıra hediye kısmına geldi. Onu arkadaşımın elektronik mağasına gönderdim. 400 euroluk klavye yerine 9 bin euroluk alışveriş yapmış. Karşı çıktım bu kez albümün %50 gelirini istedi. O kadar üzüldüm ki "Şarkılarını da al ve çık artık hayatımdan" dedim.
Ona ben sahip çıktım
* Doğuş niye minnet duyuyordu size? Ben onu Prestij'in kapısında, yağmur altında, şarkılarını dinletmek için beklerken gördüm. Yağmur yağıyordu. Onu arabama aldım, müzik adamlarıyla tanıştırdım.
* Doğuş'a yardım ettiğiniz için kızdınız mı kendine? Yardım ettiğim için kızmadım ama hep yakınlarımdan kazık yedim ben, iyilik yapmadığım kimseden kazık yemedim. Tek hatam insanlara çok güvenmem. Onun için kimse karşıma çıkıp da "Yusuf bana böyle böyle bir zarar" verdi, "Beni çok üzdü" diyemez.
Araya gencebay girdi
* Albümünde yer alan "İyiki Varsın" adlı şarkı Murat Kurşun'un klip parçası değil mi? Evet, doğru. O şarkıyı bana yakın arkadaşım Emirkan hediye etti. Ama eşine albüm yapmak isteyen Ceylan bu şarkıyı çok beğeniyor ve Emirkan'dan istiyor. O da bana verdiğini söylüyor. Ama Ceylan bu kez araya Orhan Gencebay ve Sevim Emre'yi sokarak sonunda şarkıyı almayı başardı. Ama bende bu şarkıyı albümden çıkarmadım. Ve benim seslendirdiğimi bildikleri bir şarkıyı almalarına çok içerledim. Bu bana göre bir insanın karısına asılmaya benziyor.