En güzel hediye 'kocaman' sarılmak
atv'de yayınlanan Güç Kadında adlı programı da sunan yazarımız Ece Vahapoğlu Koçyiğit ile röportaj yaptı. Sanatçı, eşi Selim Soydan'la 'Sevgililer Günü'nü yıllardır nasıl kutladıklarını anlattı.
Hülya Koçyiğit, halkın bu kadar içinde, tanınmış, son derece ünlü, ama bir o kadar da kapalı yaşıyor. Bir yanı dışa dönük, bir yanı son derece mutaassıp. Belki de bu denge, halkın sevgisini kazanmanın sırrıdır.
* İstanbul Kuzguncuk'ta oturdunuz çocukluğunuzda. O günleri bizlerle paylaşmak isterseniz, gözünüzde neler canlanır? Sevgi dolu bir yuvada çocukluğumu geçirdim. Çok güzel, doya doya geçti. Ben ablaydım, ama şımartıldım da.
* Anneniz size bale, tiyatro, enstrüman dersleri aldırmıştı. Nasıldı o zamanlar? Annem 16 yaşında beni dünyaya getirmiş. Belki kendiyle ilgili hayal ettiği şeyleri benimle bulmaya çalıştı. Bende de müzik kulağı, dans etme hevesi oluşu, 'Bu çocukla uğraşılır' dedirtmiş. İlkokula da 5,5 yaşında başlamıştım.
* Küçücük bir kız çocuğusunuz. Henüz ilk öğretim çağındasınız. Ve Ankara yolculuğu. Sonra yeniden İstanbul'a döndünüz. Ve konservatuvara burada devam ettiniz. Nasıl geçti bu sinema öncesi döneminiz?. Ankara Devlet Konservatuvarı Bale bölümü için sınava girdim. 310 talebeden 9'u kazandı. Kazanmak güzeldi ama, ilk kez ayrılığı yaşadım maalesef. Ailemden uzakta kaldım. Sonra İstanbul'da bale bölümü açılınca buraya geldim.
İlk film ilk ödül
* Usta sinemacı Metin Erksan'la tanışmanız, yaşamınızı tümüyle değiştirdi. Oynadığınız film, Berlin Film Festivalinde Altın Ayı ödülüne layık görüldü. O dönemden neler hatırlıyorsunuz. 'Susuz yaz' filmiyle ilk defa sinemamız uluslararası önemli bir ödül kazandı. O yıllarda çok gençtim tabii; ne kadar önemli bir başarı olduğunu anlamamıştım. Herkes başarımı tebrik ediyordu ve önemini vurguluyordu. Hep o ödülü arzu ettim.
* Ve sıra geldi yaşamınızı paylaştığınız, biricik eşiniz, Selim Soydanla tanışmanıza ve evlilik öykünüze. Büyükada'da tanışmıştınız, değil mi? Selim Soydan o dönem Fenerbahçe'nin önemli futbolcularından biri. Fenerbahçe- Galatasaray maçı Büyükada'da kampa girmişlerdi. Ben de dinlenmek için adaya gitmiştim ve aynı oteldeydik. Selim Bey'in oda arkadaşı Ercan Bey benim mahalle arkadaşım çıktı. Selim Bey ona ısrarla 'bizi tanıştır' demiş. Sonra sette beni izlemeye geldi. Kısa sürede de evlenme teklif etti.
* Bir yandan Gülşah, bir yandan sinema oyunculuğu. Üstelik Gülşah doğduktan kısa bir süre sonra "Zehra" ile gelen Altın Koza ödülü. Nasıl bir dönemdi? Lohusayım, ödülü almaya gitme ihtimalim yok. Bir kucağımda bebek Gülşah, diğerinde Altın Portakal ödülü. Çok güzel ve gurur verici bir duyguydu. O anı unutamam.
Mutlu ve huzurlu
* Biraz da torunlarınızdan söz eder misiniz? Gözümde hala bebekler. Neslişah koca kız olmuş, olgun olgun konuşuyor. Görünce dayanamıyorum, gözlerim yaşarıyor.
* Asıl Hülya Koçyiğit, rollerinin hangisine yakındır? 'Derman' filminde canlandırdığım ebe rolü. Ülkenin doğusuna gitti, halkına hizmet edebilmek için. Böyle karakterleri seviyorum.
* Hülya Koçyiğit sahnede nasıldı, neler söylerdi? 11 yıllık bir sahne yaşamım oldu. Özel şan dersleri aldım. Türk Sanat Müziği söylerdim.
* Şimdi neler yapıyorsunuz? Projeleri var mı? Türk sinemasının son dönemdeki en iyi yönetmenlerinden Çağan Irmak ile çalıştık. Korku filmi yapmanın zamanı geldi. Bu korku film serisinin birinde ben de oyunuyorum.
* Hülya Koçyiğit siyasete atılsa, Aileden Sorumlu Devlet Bakanı olsa, neleri değiştirirdiniz? Kırsal kesimde kız çocukları çok mağdur ediliyor. Kız çocuklarının eşit imkanlarda eğitilmelerine çalışırdım. Mağdur kadınların korunması, meslek edinmeleri için çabalardım. Aile içi şiddete karşı olurdum. Aile kurumunun korunmasına uğraşırdım; günümüzde boşanmalar da çok fazla.
* Sevgililer Günü'nde eşiniz size nasıl bir hediye alsın isterdiniz? Selim sağolsun, hiç ihmal etmez. Elinde çiçeklerle gelsin, bana kocaman sarılsın.
* Siz ona nasıl bir sürpriz yapardınız? Ben de ona en sevdiği yemeği yaparım.
Ece VAHAPOĞLU
|