Kirlenmek güzeldir
"Kirlenmek güzeldir" bir reklamın sloganıydı. Saplantılar ve zorlantılar ile uğraşan biz ruh hekimleri için ne kadar anlamlı... Bu saplantılar içinde en başta geleni de, temiz olma, kirlenmeme saplantısı... Kendi temizliğimiz, ardından yaşadığımız alanın temizliği, kocamızın, çocuklarımızın temizliği. Yorgun argın yaptıklarını anlatan ve anlaşılmak isteyen bir anne, buna uymaya çalışan, anlamsız bulsa da sorgulamayan çocuk. Saçlarını topla, banyoya gir, su her yerine değdi mi? El havlusu, ayak havlusu ayrı, salon misafirler için, misafir tuvaleti de ayrı olmalı, salondaki her şey de pırıl pırıl olmalı, el ne der, ne düşünür? Öff, ne kadar sıkıcı değil mi? Bazen öyle boyutlar oluyor ki, el derisi parşömen kağıdına dönüyor. Cinsel beraberlikten hemen sonra banyoya koşma, saatlerce banyoda kalma, başkasının evinde, otellerde rahat edememe, sonunda gelinen nokta da evden dışarı çıkamama... Oysa kadın su, erkek ise topraktır, kirdir, düzensizliktir. Bu denge evde tutturulamaz ise "Saplantı Zorlantı Bozukluğu" denen bela bir rahatsızlık oluşmaya başlar. Kadınlarımız tertemiz olmalarıyla anılır Anadolu'da, "Ayşe teyzenin evi tertemizdir, çok güzel yemek yapar, salonu mu? Bal dök yala!" Ama Ayşe teyze çok misafir sevmez, çünkü zuldür, tuvaletine tuhaf insanlar girecek! Salonunu bozacak, yerleri kirletecekler, düzen alt üst olacak! Ne yapmalıyız, temiz olmalıyız! Olmazsak ne olur? Sevdiklerimizin başına kötü şeyler gelebilir, ölebilir ya da hastalanabilir. İkircikli düşünce ne kadar rahatsız ediyor. Annemi çok seviyorum, ama ölsün! Yok hayır ölmesin, yerine ben ellerimi 46 kez yıkarım... Hadi bir daha, yetmedi yeni aldığım kazağı, gömleği, ya da ayakkabıyı tekrar yıkamalıyım, çocuklarımı da uyarmalıyım, okuldan gelince elbiselerini kapıda çıkarsınlar, yemekten önce ve yemekten sonra ellerini yıkasınlar, hatta ayaklarını da yıkasınlar, yatakta dua etsinler, yetmedi bir daha etsinler. Oysa paylaşmak yaşama alanını genişletmek değil mi? Alınan zevkleri arttırmak değil mi? Bunu kız çocuklarımıza öğretmeliyiz. Bu ülkede vajinismus çok, sosyal fobi çok, Ayşe teyzeler çok, başkası benim hakkımda ne düşünür diye kıpırdamayan kadınımız çok! Kocasının doğrularını inanmasa da doğru kabul edip kabullenen kadın çok, her şeyi tehdit gibi algılayıp üretmekten kaçınan kadınımız çok, lütfen kirlenin, kirlenmek kadar güzel bir şey yok!
|