FATİH Terim'e İtalyanca öğreterek adını duyuran Donetella Piatti, Sinan Akyüz'e konuştu.
***
Aldatan kadınları görmekten sıkıldım
Adını Fatih Terim'e İtalyanca ders vererek duyuran Donatella Piatti, para karşılığı bir gecelik ilişkileri onaylamıyor. Piatti, Türk kadınının özgürlüğü yanlış kullandığı görüşünde....
İtalyan dilber Donatella Piatti'nin adını ilk kez Fatih Terim'le birlikte duyduk. Türkler'i çok seviyor. Türkler'in kendisini evlatlık edindiğini söylüyor. Türk kadınlarını biraz entrikacı, erkeklerini ise cömert olarak görüyor. Ülkemizde gösterilen Türk dizilerinin birçoğunu izlemeyen Piatti'ye "Neden?" diye sorduğumuzda ise verdiği cevap bir hayli ilginç: "Hıristiyan birisi olabilirim; ama bizim de değer yargılarımız var. Aldatan kadınları görmekten sıkıldım artık..." Sizin gibi İtalyan bir güzelin Türkiye'de ne işi var? 1980 yılının başlarında bir Türk'le evlenip İstanbul'a yerleştim. Sonra tatsız bir olay oldu. Eşim uyuşturucudan öldü. Eşimin ailesi İstanbul'da kalmam için bana çok ısrar etti. Onları kıramadım ve kaldım. O gün bugündür İstanbullu'yum. Ülkeniz İtalya'ya dönmeyi hiç mi dü- şünmediniz? Bu saatten sonra nasıl döneyim? Bir kere alıştım. Türk halkı ile birlikte acılar çektim. Askeri darbe gördüm. Depremde hep birlikte sarsıldık. Ekonomik krizler beni de vurdu. Türkiye'nin kazandığı maçlarda bayrağımı alıp sokağa fırladım. Yani sizinle güldüm, sizinle ağladım. Bu kadar duygusal yatırımdan sonra bırakıp nereye gidiyorum! İtalya'ya da gidiyorum ama o zamanlar kendimi daha çok göçmen bir kuş gibi hissediyorum. Yani 'İtalya vatanım, Türkiye ise mem- leketim mi' diyorsunuz? Türkiye'yi beni evlat edinen bir ülke olarak görüyorum. İlk geldiğim zaman çok küçüktüm. Şaşkındım. Bir genç kıza yapılması gereken her şeyi buradaki insanlar bana yaptı. Türkiye bana ait bir ülke. Şimdi ne Türküm ne de İtalyan. Hangisi benim vatanım bilmiyorum. Türk halkı sizin isminizi Fatih Terim'le duydu. Fatih Bey'e İtalyanca öğretmenliği yaptınız. Neler hissettiniz? Eşim uyuşturucudan öldüğü zaman bana çok haksızlık yapıldı. O dönem basın devamlı üstüme geldi. Yalan yanlış şeyler yazdılar benim hakkımda. Bu yaşadığım sıkıntıları öylesine oturup kaleme aldım. Sonra yazdıklarımı bir arkadaşım okudu. Çok etkilendiğini söyledi. Bu yazdıklarım İtalya'da 'Yitik ülkenin prensi' adıyla kitap olarak yayınlandı. Kitap birçok ülke diline çevrildi. Fatih Bey'e İtalyanca ders verdim. Bir anda medyanın ilgisini çektim. Siz hangi futbol takımını tutuyorsunuz? Mecburen Fenerbahçeli'yim. Çevremdeki bütün insanlar Fenerli. Ama beni hayatımda ilk kez maça götüren insan Fatih Terim'dir. Son dönemde bazı Türk kadınlarının adı aldatma ile anılmaya başladı. Ne dü- şünüyorsunuz? Doğrudur. Türk kadını o dengeyi biraz bozmaya başladı. Bu da hiç iyi bir şey değil. Hıristiyan olabilirim; ama bizde de değer yargıları var. Geçmişimde devrimci, feminist, hatta hippi bile oldum. Ama benim için yine de birtakım şeyler ahlaksızlık sayılıyor. Artık televizyon izlemiyorum. Aldatan kadınları görmekten sıkıldım artık. Bir kadının kendisini özgür sanarak aldatması çok saçma. Bu yüzeysellik beni rahatsız ediyor. Bir beynimiz olduğunu unutmayalım. İtalyan bir kadın, bir gece için 150 bin dolar teklif edilse, iliş- kiye girer mi? Bu, işin en kolay yolu. Bir dönem ben de çok parasızlık çektim. Ama hiçbir zaman böyle bir yola girmedim. Çocuğumun sağlığı karşılığında böyle bir para bana teklif edilse, hiç düşünmeden 'hayır' derdim. Bizi biz yapan değerler var. Onlar çöktüğü zaman ne olacak? İşine gelen kadınlar bunu yapar. O zaman sokaktaki fahişelere ne demeli? Onlar da evinin kirasını ödemek için bu işi yaptıklarını söylüyorlar. Son zamanlarda bazı Türk kadınlarının örnek aldığı yaşam tarzı dünyanın hiçbir tarafında yok. Bu kadar serbest olmak iyi değil. Bu kadar boşanmaların olması sizi şaşırtmıyor mu? İtalyanlar için boşanmak çok sorunlu bir iştir. Oysa ki, Türkler patır patır boşanıyorlar. Sizin için biraz çatlak mı diyorlar? Aslında normal bir insanım. Tek kötü tarafım içimde ne varsa söylüyorum. Bunu söylediğim zaman da bana 'Sen çatlaksın' diyorlar. Bu huyumu biraz İtalyanlardan almışım. Bize göre böyle konuşmak doğal. Ama Türkiye'de doğal olmak bir marifetmiş gibi sunuluyor. Bu sözünüz galiba Türk kadınları için... Biraz evet. Türk kadını inanılmayacak bir şekilde akıllı, açık gözlü ve kurnaz. İtalyan kadınları ise çok saftır. Türk kadınının bu davranışı galiba Osmanlı hareminden kalma bir şey. Erkekleri istedikleri gibi, gönüllerince evirip çeviriyorlar. Türk kadını; Avrupalı, Amerikalı ve oryantal kadının bir birleşimi. Biraz entrikacı, bakımlı ve katı yapıları var. Ya biz Türk erkekleri? Türk erkekleri 30 yıl öncesinde kalmış. Bir kere çok cömertsiniz. Kadını hep rahat ettiriyorsunuz. Hesabı kadına ödetmiyorsunuz. Oysa ki, İtalyan kadınlarının böyle bir şansı yok. Çünkü İtalyan erkeklerine bu özellikleri kaybettirdik. Kadınlar için cömertlik yapmaz İtalyan erkekleri. 'Türk kadını erkeğini yönetiyor' diyebilir miyiz? Aksini düşünmek bile saçmalıktır. Annelerin kızlarına verdiği öğütler beni hep şaşırtmıştır. 'İdare et, alttan al, sabır et' gibi öğütler veriyorlar. Türk erkeği ise bu durumda sorumluluk almıyor. Kadın da bir süre sonra dizginleri eline alıyor. Oysa ki, İtalyan erkeklerini zamanında biz eğitmesini bildik. Adamları mutfağa sokup yemek yaptırabiliyoruz. Bunu ne adına yaptık? Eşit olmak adına. O nedenle de yediğimiz yemeğin hesabını ödemiyorlar. Oysa Türk kadını erkeğinin cömertliğini kullanıyor. Tatlı tatlı onları söğüşlüyor. Sizce hangi kadın tipi daha iyi? Bir İtalyan erkeğine asla şımarıklık yapamazsınız. Çünkü adamların böyle bir mantalitesi yok. Ama Türk kadını erkeğine devamlı şımarıklık yapıyor. Mesela, birkaç ay önce İtalyan bir adamla tanıştım. Ona aşık oldum. Kaçırmak istemedim. O anda bir Türk kadını gibi davrandım. Türk arkadaşlarımdan öğrendiğim numaraları hemen uygulamaya başladım. İlk başlarda çok zorlandım. Biz ilişkileri bütün çıplaklığı ile yaşamayı öğrenmişiz. Adamcağıza meyveler soyup getirdim. Yemeklerden sonra kendi ellerimle kahveler pişirdim. Bizim İtalyan da şaşırdı. Ne olduğunu anlayamadı. O da bana aşık oldu. Şimdi çok güzel bir ilişkimiz var. Geçen gün Türkiye'ye geldi. Oturduğu yerden bana, 'Meyve getirir misin?' diye seslendi. Hayretler içinde kaldım. Adam tam bir Türk erkeği gibi bu işin keyfini sürmeye başladı. 'Bana bak. Reklamlar bitti. Mutfak orada. Kalk kendin al' dedim. Kalktı kendi aldı. İtalyan erkekleri mi yoksa Türk erkekleri mi daha mükemmel? Dünyada bütün erkekler aynı. Nasıl ki Türk kadınının cazibesi var, İtalyan erkeklerinin de cazibesi var. Bir kere çok bakımlılar. İyi bir sevgili olurlar. Aşık oldukları zaman gözleri hiçbir şeyi görmez. Bizim erkekler şişmanlamaz. Türk erkeği ise göbekli. Daha yeni yeni giyinmesini öğreniyor.