Senaryo: Nilgün Öneş, Şebnem, Çıtak, Aylin Alıberen Yönetmen: Faruk Teber Oyuncular: Beren Saat (Yasemin), Cansel Elçin (Ahmet), Okan Yalabık (Necdet), Avni Yalçın, Engin Şenkan, Lale Mansur, Ayda Aksel, Hüseyin Avni Danyal, Nergis Öztürk, Meltem Parlak, Turgay Aydın.
Başvekil Adnan Menderes'in de içinde bulunduğu uçağın düşmesinin üzerinden beş ay geçmiştir. Rıza Bey sağlığına kavuşmuş, Büyükada'da hayat normale dönmüştür. Yasemin her sabah çörek aldığı pastanenin sahibi, aynı zamanda da en yakın arkaşı Lale'nin ağabeyi olan Necdet'in ilgisinin farkında değildir...
Yasemin'in neşesi yerindedir. "Herkese günaydın" diye bağırır ve taze çörek kokusunun tüm meydanı sardığını söyler.
Necdet, Yasemin'in pastaneye gelişiyle heyecanlanır. Yasemin'in heyecanı ise başkadır. Onun aklı öğleden sonra yapılacak yüzme yarışlarındadır.
- Tabii ki geleceğim...
- Yarışları izlemeye geleceksin değil mi?
Necdet'in Yasemin'e karşı ne hissettiğini tek bilen kişi olan Teo da sohbete dahil olur. İmalı bir şekilde yarışları izlemek için can attıklarını söyler.
Yasemin pastaneden çıktıktan sonra arkasından bakakalan Necdet iç geçirir. Ardından da "Sen de benim elime düşeceksin" diye Teo'yu tehdit eder...
Yasemin evin yolunu tutar. Öğleden sonra düzenlenecek olan yüzme yarışlarını düşünür... Bir de Ahmet'i...
Evin önüne gelen Yasemin gördüğü manzara ile şok olur. Ahmetler'in evinin önünde bir fayton durmuş içinden de Ahmet inmektedir. Gözlerine inanamaz...
Annesi önce annesi ile kucaklaşır. Annesi Ahmet eve döndüğü için çok mutludur...
- Canım annem...
Yasemin evin verandasına saklanır. Yıllardır bu anı beklemiş ve sevdiği adam geri dönmüştür...
Defne de ağabeyinin dönmesinden dolayı çok mutludur. Onun için topladığı taze cevizleri gösterir...
Yasemin hayran hayran Ahmet'e bakarken kardeşi Işık'a yakalanır.
- Nereye bakıyorsun Matmazel Yasemin?
Suç üzerinde yakalandığı için çok sinirlenen Yasemin kardeşini tersler ve içeri girer.
- Sizi hiç alakadar etmez!
Rıza Bey'in keyfi yerindedir. Kahvaltıda hayatını Ahmet'e borçlu olduğunu söyler. Ahmet'in adını duyan Yasemin muzipçe gülümser. Yeniden doğmuş gibidir...
Aynı dakikalarda Ahmet de ailesi ile kahvaltıdadır ve ne tesadüf ki onlar da Rıza Bey'den ve artık büyüyen kızları Yasemin'den bahsediyordur.
Rıza Bey, Ahmet'e pahalı bir İsviçre saati hediye etmiştir. Saatin gösterişi masada gülüşmelere neden olur...
- O uçaktan beni de çıkar bak ben neler yapıyorum!
- Rıza Bey bana değerli bir saat yolladı.
Ahmet biraz dinlenip sonra da dışarı çıkacağını söyler.
- Kardeşimle oğlu geliyor!
O sırada gelen telgraf Nezahat Hanım'ı çok sevindirirken, Rıza Bey'in neredeyse keyfini kaçırır.