Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Arşiv | Ana Sayfa
Bugün: 14 Ocak 2007  

Bir yastıkta iki yabancı



Sinan Akyüz yeni romanı "İki Kişilik Yalnızlık" ta gerçek bir hikayeyi anlatıyor...

***

Yalnızlıklar iki kişilik yaşanıyor

Saklambaç'ta kadın-erkek ilişkisi hakkında "sivri" yazılarından da tanıdığınız Sinan Akyüz, üçüncü kitabı "İki Kişilik Yalnızlık"ı çıkardı. Kitabı bahane edip, ilişkiler üzerine "Oturaklı" yorum yapan Akyüz ile röportaj yapabilme fırsatı yakaladık. Böylece uzun süreli ilişkilerin çiftleri birbirine yakınlaştırmak yerine uzaklaştırdığını öğrendik!

* "İki Kişilik Yalnızlık"da diğer ki- taplarınız ve köşe yazılarınız gibi iliş- kiler üzerine mi? İlk kitabım "Etekli İktidar", günümüz ilişkilerinin fotoğrafını çeken bir gözlem kitabıydı. "Bana Sırtını Dönme" ise 11 kısa hikayeden oluşuyordu. Tabii ki, yine işin içinde kadın ve erkek vardı. "İki Kişilik Yalnızlık" benim ilk romanım. Evli çiftlerin yabancılaşma sürecini anlattım.

* Evli biri olarak, çiftlerin zamanla birbirlerine yabancı- laştığını mı düşünüyorsunuz? Bu kitabı yazmaya başladığımda, çevreme kitabın içeriğinden bahsettim. Herkes bana evli olup olmadığım sordu. Ben de, "O kadar gerçekçi bir yazarım ki, bu kitabı yazabilmek için evlenmek zorunda kaldım" dedim. Bu bir espriydi tabii. Ben daha bir yıllık evliyim. Çiftlerin birbirlerine karşı yabancılaşması ya da aşklarını ilk günkü sıcaklığında tutabilmesi kişilerin seçimi.

* Aldatma ya da ayrılığın sebebi yabancılaşma mı? Eşiyle mutlu olup hayatın farklı renklerini de tatmak (!) isteyenler var. Özellikle erkekler... Öyle insanlar var ki, aldatmadığı halde aynı odanın içinde iki yabancı gibiler. Yabancılaşmanın son sürat bizi kendisine esir ettiğini görüyorum. Aldatma sürecini yabancılaşma başlatıyor. Ama aldatan erkeklerin karşısında aldatan kadınlar da olduğunu unutmayalım!

* Yani? Erkeğin aldatması benim klasik deyimimle, davarlık bir içgüdü. Erkek, gecelik ilişkisini aldatma olarak görmüyor. Onun da mantığı şu: "Ben karımı seviyorum". Kadının bu mantığı anlamasını beklemek deveye hendek atlatmak kadar zor.

* İlişki yazılarınızda kadınlara ba- zen sınırları zorlayarak (!) yükleniyor- sunuz. Eşiniz bu yazılar hakkında ne yorum yapıyor? Her şeyden önce hayatın kendisi köşeli. Köşe yazılarımda ne yazık ki ortaya servis yapamıyorum. Eğer birilerinin kafasına balyozla vurmazsanız, yazdıklarınız havanda su dövmekten öteye geçemez. Çok fazla yüklendiğimi düşünmüyorum. Hatta, bazen yazdıklarımı eşime okutuyorum ve çoğu zaman o da bana hak veriyor. Kimi arkadaşlarım, "Bugün bize fazla yüklendin" diye sitemde bulunuyor, ama okuyucu yazılarıma sahip çıktığını bir şekilde gösteriyor. Özelllikle kadın okuyucular bana hak veriyor.

* Yani kadını kadın vuruyor? Doğrudur. Benim her zaman bir savım vardır; kadının düşmanı yine bir kadındır. Çünkü ilişkilere bakın, erkekler eşlerini yine bir kadınla aldatıyor. Hatta öyle kadınlar tanıyorum ki; tercihleri sadece evli erkeklerden yana. O yüzden kadın zaten kadının kurdudur. Amerika'yı yeniden keşfetmiyoruz! Bana hak veren kadınlar da bu gerçeğin farkında.

* İlişkilere ön yargılı baktığınızı düşündünüz mü hiç? Hayır, çünkü çevremdeki pek çok kişi ilişkisinde kuyruğu kapana kısılmış fare gibi ciyak ciyak bağırıyor. Aslında benim yazdıklarım onların bir yansıması. Artık herkes yalnızlıktan şikayetçi. Adam gibi bir adam ya da adam gibi kadın bulamamaktan dert yanıyorlar. Halbuki ilişkinin daha başlarında kendimizi yalnızlığın kollarında bulmamalıydık!

* Yazılarınızda kadınlara karşı çok acımasızsınız. Kadın düşmanı mısınız? Kesinlikle hayır. Bilakis kadınlar beni çok sever. Kadınların karşısında gibi görünüp, onların yanındayım. Zaten günümüzde kadın düşmanlığının bir anlamı da kalmadı. Çünkü kadınlar yeterince birbirlerine düşmanlık yapıyorlar. Nedeni ise, şu özgür kadınlar. Onlar çok rahat ilişki yaşıyorlar. Üstelik ilişki yaşadığı kişi senin kocan bile olabilir. Kimsenin umrunda değil.

* Yine dönüp dolaşıp evli erkek- lerle ilişkiye giren kadınlara geldik. Peki, evdeki kadına karşı sorumlu ol- ması gereken kim? Etki tepkiyi doğurur bir yerde. Baştan çıkartan varsa, o zaman baştan çıkartılan herifler de vardır. İlişkide her zaman fren görevini kadın yapar. Erkeğin ayağının altında hiçbir zaman fren yoktur. O nedenle benim için kadının ilişkiyi doğru yönlendirmesi çok önemli. Kadınlar evli erkeklerden uzak durmalı. Yuva bozan tarla kuşu olmamalılar.

* Yani erkek hiçbir konuda irade sahibi değil, öyle mi ? Ben kadının suçlu olduğunu söylemiyorum. Kadın ilişkinin motor gücüdür. Erkek beyni bir günde seksi 10 kez düşünürken, kadın beyni ise sadece bir kez düşünüyormuş. Şimdi aklını seksle kaybetmiş bir erkeği o ilişkinin pilotu yaparsanız ne olur? Facia kaçınılmaz olur.

* Eşinizi hiç aldattınız mı? Kesinlikle hayır.

* Aklınızdan geçirdiniz mi? Geçmişte ilişkilerim oldu. Şimdi, o geçmişin tecrübesiyle biriyle yetinmesini öğrenmiş bulunmaktayım. Yani aklımdan bile geçirmiyorum.

* O halde yazdığınız kadınlar sizin değil, gözlemlediğiniz hayatların oyuncuları? Bu kadınları yazmak için illa onlarla yatağa girmemin bir anlamı yok. Zamanında zaten o yatağın ortasında bir yerdeydim. Ama pek tabii, çevremdeki kişilerin ve yaşanan ilişkilerin çanaklığını yapıyorum.

* Son kitabınız da yaşanmış bir hikaye mi? Evet; profesör bir adamla onun aşkı uğruna kariyerinden vazgeçen karısının yalnızlıkla dolu hayat hikayesi. Değişen yaşamların, değişen inançların ve araya giren falcının kişileri nereden nereye sürüklediğini anlatıyorum. Ama burada üç satırla özetlenen 22 yıllık evliliği anlatabilmek kolay olmadı tabii. Bu hikaye benim üç yılıma mal oldu.

* Üç yılda mı yazdınız? 1.5 yılımı hayatını yazdığım kahramanım kadınla geçirdim. Onun ne yaşadığını, ne hissettiğini anlamaya çalıştım. Yazdım ama, kahramanımın çok etkisinde kaldığımı görüp, yazdığım her şeyi çöpe attım. Sonra yeniden yazdım. O da 1.5 yıl sürdü. Sabahlara kadar yazdım. Kolay değil böyle bir hayatı tasvirlemek. Kitabı okuyanlar ne demek istediğimi çok iyi anlayacaklar.


Röportaj: İPEK DURKAL

DİĞER SAKLAMBAÇ HABERLERİ
Bir azim öyküsüMustafa Sandal ile Emina...
Sözleri çıldırttı!Fantom karada
Basımızın derdi: SinüzitKötü göz: Nazar
Gözlerime bak!Hayatımızdaki 5 element
Yorgunluğa vedaSevgiyi simgeler
Gündemleri hep paraGöster marifetini!
Altın parlıyor, kırmızı yakıyorDevir hesap devri
Ne ararsanız hepsi burada!Dekoratif objeler
Eski eşten kıyak!Demet yine barıştı
Ünlü oyuncu 'savaş'ı yendiLopez'in anneliği...
Kendine 'Özgü' starKeremcem hastanelik
Sabahın en yenisi'Ruhum yerinde değil'
Gelinlik için diyetteSaddam in Britney out
16 yıl aradan sonra DemiBir deri bir kemik
Lekelerle savaşma vaktiBir demet kozmetik...
Acil servisGünün mönüsü
Aşk mesajlarıÇelebi Çiçek ile tarot kartları
GÜNCEL
Kaza Kaza değil savaş
Bağdat'ta 28 Türk'e mezar olan uçağı incelemeye giden heyet, enkazda...
Çileyi vize önler
Tıpkı şarkıdaki gibi
Beyaz özlem
Polis boksörü nakavt etti
Tüp bebekten bebek
Korku geliyor gidiyor
SPOR
Başka Başka takıma giderim
Kanarya'nın yıldız Sambacısı, önümüzdeki hafta yöneticilerle masaya...
Varsa yoksa Hamit
En paralı yönetim
Emre'ye kapımız açık
Fenerbahçe - Energie Cottbus
Yıldırım, Ulusoy'u geçti
Şifre pota altında
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
İSTANBUL Sisli 11°C 5°C 
ANKARA Sisli 5°C -5°C 
İZMİR Parçalı Bulutlu 16°C 6°C 
ANTALYA Parçalı Bulutlu 17°C 7°C 
ADANA Parçalı Bulutlu 16°C 1°C 
EKONOMİ
IMKB E: 38.138,210 D:% 1,32
DOLAR S: 1,434 D:% -0,42
EURO S: 1,852 D:% -0,38
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
MAGAZİN
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Künye | Ana Sayfa
    Takvim Servisi
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu