Sakatlık kimde?
Hıncal Uluç Sabah'taki köşesinde kaldırımları işgal eden galericilerden şikâyet ederek, "İstanbul'un sahibi var mı?" diye sesleniyordu... Yetkililer ne cevap verdi bilmiyorum. Bildiğim, Uluç'un dediği gibi, memleket sahipsiz değil!!! Kolluk kuvvetleri özellikle İstanbul'da arı gibi çalışıp, kaldırımları işgal edenlere aman vermiyor(!) Kararlılığını, çantasının üzerinde mendil satarak geçimini sağlayan kör bir vatandaşa "kaldırım işgal etti" gerekçesiyle ceza keserek gösteriyor. İşte size örnek; 19 Aralık 2006 tarihinde beni ziyaret eden Ahmet Uysal isimli görme engelli okurum, başına gelenleri şöyle anlattı: - Mecidiyeköy'de bir kenarda oturup mendil satıyordum. Yanıma gelen iki polis bana 54 YTL ceza kesti. "- Bu zabıtanın işi. Yanlış görüyor olmayasın." - Yok abi, resmi polisti. Elindeki belgeyi iyice inceledim. Gerçekten doğru. 'Polis 523638 Sayılı Kanun'a dayanarak "kaldırım işgal ettiği gerekçesiyle" Uysal'a 54 YTL'lik cezayı kesmiş. Kessin. İtirazım yok. Çünkü engelli de olsa kanunlara uyacak. Uymalı da... Yalnız, polisin "Kaldırım İşgali" gerekçesiyle kestiği ceza maddesi 5236 Sayılı Kabahatler Kanunu değişikliğe uğradı. 31.3.2005'te de değiştirilerek 5326 oldu ve 25772 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.06.2005'te yürürlüğe girdi. Şimdi yasalara bu kadar hassas olanlar şunun cevabını vermek zorunda. "Bir tarafta milyarlık araçlarıyla kaldırımları işgal edenler, bir tarafta ülkenin ormanlarını keserek trilyonluk rant sağlayanlara kanun neden işle(til)miyor? Sakat ve savunmasız vatandaşa kaldırım işgal ettiği gerekçesiyle şıp diye cezayı kesiliyor? Bu nasıl yasa ki devamlı 'güçlülere hay hay, garibe bay bay' diyor.