Tarihi dokusu ve doğal güzelliği bozulmamış Göynük'te büyük kentlerin telaşı ve kargaşası yok. İlçede insanı geçmişe götüren konaklar, yeşillik ve doğanın sessizliği hüküm sürüyor.
Osmanlı sarayının arka bahçesi derlermiş Göynük'e bir zamanlar. Çünkü sarayın tüm tavuk ihtiyacı buradan karşılanırmış. Tavukçuluk hala önemli bir gelir kaynağı ama artık Göynüklüler turizme daha çok önem veriyor. Göynük, hem tarihi hem de doğal güzellikleri bir arada barındırıyor. Tamamı SİT alanı olan ilçede, tarih, doğa ve göl içiçe. İnsanları gerçekten güleryüzlü ve misafirperver. Göynük hem kozmopolit bir yapıya sahip olmadığından, hem de göç almadığından dolayı herkesin birbirini tanıdığı bir yer. Herkes dost, akraba. Neredeyse hiç suç işlenmiyor burada.
Evlerde estetik unsurlar Burada Anadolu'daki Türk yaşayışının ve yerleşme kültürünün örneklerini çok rahat görmeniz mümkün. Köşebaşı çeşmeleri, birbirinin üstünden ileriye bakan evler, alaturka kiremitler. 100-150 yıllık evleri Safranbolu evleriyle yarışacak kadar estetik ve güzel. Çevreye saygılı olduğu kadar komşuya da saygı egemen olmuş bu yapılarda. Hiçbir ev diğerinin görüşünü engellemiyor. Zemin kat üstüne bir veya iki kat olarak inşa edilmiş olan evlerde ahşap kullanılmış. Hemen hemen bütün evlerin bahçesi var ve çoğunluğu akarsu vadilerine bakıyor. Zafer Kulesi, Göynük'e gelenlerin gözüne ilk çarpacak yapılardan biri. Kurtuluş Savaşı'nda kazanılan zaferin adına yapılan bu anıtsal kulenin yanına çıktığınızda Göynük'ü yukarıdan seyretmenin de imkanına kavuşuyorsunuz. Diğer görülmesi gereken tarihi yerler ise Akşemsettin Türbesi, Gazi Süleyman Paşa Camisi ve Hamamı.
Kartpostala bakar gibi Doğayla içiçe olan Göynük'ün hemen 6 km yakınında Çubuk Gölü bulunuyor. Göynük'e varıp da Çubuk Gölü'ne uğramadan dönmeyin. Gölün karşı yamacında 5 adet yel değirmeni ve renk renk boyanmış köy evleri adeta yabancı kartpostallardaki fotoğrafları andırıyor. Yeldeğirmenlerinin yapım yılı çok yeni. İki sene önce bir dizi film için yapılmış. Fakat dizinin çekimleri bitince yeldeğirmenleri orada kalmış. Şimdilerde yapım şirketi yeldeğirmenlerini konaklama tesislerine dönüştürmek için uğraşıyormuş. Gölün çevresinde şu anda konaklama tesisi bulunmuyor. Gölden sazan ve sarıbalık çıkıyor.
Nasıl gidilir? Göynük, şehirden kaçma fırsatı sadece hafta sonuyla sınırlı olanlar için ideal bir tatil mekanı. Bolu'nun ilçesi Göynük, hem Ankara hem İstanbul'dan kolayca ulaşılabilecek bir konumda. İstanbul-Göynük arası 210 km, Ankara-Göynük 220 km. İstanbul'dan gidecek olanlar giderken ve gelirken iki farklı güzergah takip ederlerse farklı yerleri de görme şansına varabilirler. Birinci güzergah; İzmit-Adapazarı- Ali Fuat Paşa-Taraklı-Göynük, İkinci güzergah ise Akyazı-Kuzuluk-Dokurcun-Taşkesti- Göynük. İkinci güzergahta Sülüklü Göl ve Sünnet Gölü'ne de uğrayabilme şansınız da var.
Ne yenir? Nehrin kenarında bulunan yerel restoranlar, ızgara ve sulu yemekler yapıyor. Konak Restoran Göynük Otel ve Caferler Konağı'nın restoranında Göynük'ün iriliği ile dikkat çeken kendine özgü Bombay fasulyesini yiyebilirsiniz. Ayrıca yöresel yemekler arasında kızılcık lahana çorbası, keşli cevizli erişte bulunuyor. Göynük, Mudurnu civarına özgü keş peynirinden yapılan erişte ile hiç tatmadığınız özel bir erişte yiyebilirsiniz.
Nerede Kalınır? Göynük'te tarihi konaklar restore edilip otel olarak hizmet veriyor. Haftasonları doluluk oranı oldukça fazla. Bu yüzden rezervasyon yaptırmanızda fayda var. Bu tarih kokan odalarda fiyatlar iki kişi 100 YTL civarı. Otel Göynük: 0374 451 62 78-79, Akşemsettinoğlu Konağı: 0374 451 62 78Hacı Ali Paşa Konağı: 0 374 451 6821 - 0 532 560 2773, Gürcüler Konağı: 0374 451 66 86, Caferler Konağı: 0374 451 60 91