Sarp Apak, Avrupa Yakası'ndaki 'Tanrıverdi' rolüyle gençlerin sevgilisi oldu. Sarp'ın dizi ve oynadığı reklamlarda kullandığı replikler, şimdiden dillere dolandı.
***
Tanrıverdi'nin gizli dünyası
Avrupa Yakası'na Şeso'nun yerine transfer olan Tanrıverdi ya da gerçek adıyla Sarp Apak, 7'den 70'e herkesin sevgilisi oldu.
Avrupa Yakası tam anlamıyla bağımlılık yaratan ve izlenme rekorları kıran bir dizi. Yeni sezonda değişen kadro, hayal kırıklığı yaşatacak diye düşünürken, gelen yeniler, eskileri hiç aratmadı. Aratmak şöyle dursun, çoktan unutturdu bile. Kadroya yeni eklenen isimlerden biri de Şesu karakterinin yerini alan Tanrıverdi, yani Sarp Apak. Yeni çaycımız, Diyarbakır'ın bağrından kopup gelen prensip düşkünü bir rockçı. Şimdilerde reklamlarda da oynayan Apak, Cosmogirl dergisine konuştu...
* Tanrıverdi şivesi ta- mamen rol değil mi? Evet... 1981 yılında Diyarbakır'da doğdum. Babamın işi nedeniyle beş yaşıma kadar buradaydım. Sonra da Bursa'ya yerleştik. Şiveyi de orada kapmışım. * Peki oyunculuğa nasıl merak saldınız? Oyunculuk sevdası olan biri değildim. Sadece eğlenceli, konuşmayı seven birisiydim. Annemle teyzem "Bu çocuk tiyatrocu olsa ne güzel olur?" diye konuşup, bana yetenek sınavı broşürü almışlar. Halbuki ben normal üniversite okuma planı yapıyordum. Hatta Mustafa Kemal Üniversitesi İşletme Bölümü'nü kazandım. Hatay'a gidecektim.
* Ani olmuş. Bir anda bu olaya ayak uy- durabildiniz mi? Okula girdiğimde çok rahattım. İkinci sene profesyonel bir hayata geçiş yaptım ve mesleğimin artık oyunculuk olacağını sindirmeye başladım. Bu ülkede bu işi yaparken kafanızda fazlasıyla soru işaretleri oluyor. Ama ben şuna karar verdim; "Aklını kullanan oyuncu aç kalmaz." Sağlığınız el verirse, oyunculuk 60-65 yaşına kadar yapılabilen bir meslek. Her yaşın ayrı güzelliği var. Ben şu anda 25 yaşımdayım. Önümde 40 sene gibi bir zaman var.
* Televizyon projesine niçin bu kadar erken girdiniz? Okulu bitireli üç sene oldu. Uzun süreli projelere sıcak bakmıyordum. Ama Avrupa Yakası olduğu için o görüşmeye gittim. Kafalarındaki kişiye en çok uyan ben olmuşum. Hemen ertesi gün aradılar ve sözleşmeyi imzaladım.
* Dizi çok zamanınızı alıyor mu? Üç günde bir bölüm bitiriliyor. Rolüm gereği maksimum çekimler iki günümü alıyor. Çok pratik bir ekipte olmanın avantajları bu. Haftanın diğer günlerinde de tiyatroya devam edebiliyorum. Şimdi Gazanfer Özcan Tiyatrosu'nda 'Öp Babanın Elini' isimli oyunumuz başlıyor. * Tanrıverdi, Şesu ile karşılaştırıl- dı mı? Bu konuda kaygılarınız oldu mu? Hiç öyle kaygım olmadı. Sağlam, matematiği olan ipler var. İlk başta şivemi eleştirdiler. Hatta 'Seslendirmeyi o mu yapıyor?' dediler. Tipi, kişiliği, görünüşü değişti çaycının ve kabullenildi. Geçen seneden daha iyi reyting alıyoruz.
* Bu hızlı yükselişle birlikte hayatınızda neler değişti? Bu yeniliklere karşı nasıl önlem aldınız? Öncelikle ayakları yere sağlam basan bir kişi olmaya çalışıyorum. İstanbul'a geldiğimden beri dikkat ettiğim kadarıyla kişisel ilişkiler ve özel hayat kariyerini belirliyor. Bu noktada dikkat etmem gerekiyor. Benim zaten kemikleşmiş bir arkadaş grubum var. Benden yaşça büyük kişilere saygı gösteriyorum. Seçici olma şansının elimde olmasını istiyorum. Bunun için de çaba gerekiyor.
* Peki ya kız arkadaş? Beş yıllık bir ilişkim var. Bu karşılıklı güvenle alakalı. Her şey benim kontrolümde ve benim sorumluluğumda. Kız arkadaşım bu sektörün dışında ve her şeyi şaşkınlıkla izliyor. Çok dikkatli olmam lazım. Onu küçük düşürecek bir hareket asla yapmamalıyım. * Tanrıverdi sağlam bir Anadolu Rockçı. Sizde de rock müzik bağımlılığı var mı? Kardeşim iyi gitar çalar. Ben onun sayesinde metal ve rock müziği sevdim. Duman hayranıyım. Yüksek Sadakat'in son albümünü çok beğendim. Emre Aydın'ın 'Afilli Yalnızlık' şarkısına hasta oluyorum. Genelde Türkçe dinliyorum. Süper bir İngilizcem yok. Sözlerini anlamadığımda da bir anlamı kalmıyor.
* İlerisi için hayalleriniz nedir? Şartlar uygun olursa maddi ve manevi olgunluğa eriştiğimde değer verdiğim tiyatrocu arkadaşlarla bir tiyatro açmayı istiyorum. Bu bir hayal ama... Gerçekleşmesi için bana şu anda bir fırsat verildi. Ve bunu en iyi şekilde kullanmam gerekiyor.