Biraz zaman lütfen
Beş yıl aradan sonra yeni bölümleriyle ekrana gelen "Bir Demet Tiyatro" için her kafadan bir ses çıktı. Sesler genellikle şöyle söylüyordu: "Olmamış, Yılmaz Erdoğan kendini tekrarlamış, keşke yapmasaydı. Mizah değişti, artık başka şeylere gülüyoruz." Bana kalırsa itirazların altında yatan en önemli sebep, hepimizin beklenti çıtasının çok yukarılarda olması. Bu çıta nerelerde ikamet ediyor diye sorarsanız, ona da verebilecek net bir cevabımız yok. Tıpkı devam filmleri gibi, uzun bir aradan sonra yeniden ekrana gelen diziler de aynı kadere mahkum. İzleyici çok daha iyisini bekliyor. Oysa elimizdeki verileri sıralarsak şöyle bir tablo çıkıyor ortaya: "Bir Demet Tiyatro" kaldığı yerden devam ediyor, aynı tadın peşinde sürükleniyor. Yani Erdoğan bambaşka bir anlayışla, öncekinden çok farklı bir çizgiye çekemezdi diziyi. Üstelik o çizgi bir anlamda unuttuğumuz bir mizah anlayışının eseri. Biraz zaman tanımamız gerekiyor. Zaman tanırsak, Erdoğan o çizgiyi geliştireceği noktaları kavrar, biz ve hatta dizinin tüm kadrosu da yeniden hatırlayıp keyif alırız.