Bu senenin en büyük derbisinin futbolla aynı güne gelmesi büyük bir tesadüftü ama Fenerbahçeli taraftarlar salonu tamamen doldurmuştu. Salonda, Ülker'in desteklediği iki takımda, finansal ve oyuncu anlamında daha az yardım alan Galatasaray derbi atmosferinden farklı soğukkanlı ve çok iyi bir başlangıç yaptı. Birinci periyodun son dakikasına kadar oyunu önde götürdü. Fenerbahçe'de Ömer'in Fitch'e yaptığı savunma ve Mrsiç'in skorer oyunu ilk periyodun dikkat çeken unsurlarıydı. İkinci periyotta iki takımda vasat basketbolun üzerine çıkamadı. Galatasaray'ın duraksadığı anlarda Sarı-Lacivertliler'in farkı açamaması, birara takımda endişe yarattı ancak İbrahim'in bulduğu el üstü 3'lük Fenerbahçe'nin soyunma odasına moralle gitmesine neden oldu. 3. periyotta Fener'de Semih ve Basden'in etkili oyunu farkın giderek açılmasını sağladı. Sonlara doğru Kambala da bu ikiliye dahil olunca hakimiyet evsahibi takıma geçti. Özyer'in Fatih'i kenarda fazla tutması, bütün ribaund yükünün Cemal ve Fitch'e kalmasına neden oldu. Bütün topların dışarıdan kullanılması, Fitch'in 20 sayısına rağmen 9 top kaybı ve toplamda yapılan 21 top kaybı G.Saray'ın yenilgisini hazırlayan sebeplerdi.