Tencere - Mevlüde Rüyamda büyük bir bakır tencere görüyorum. Sonra, "Bu tencere antika" diyorum. Kocaman bir kapağı var, ama bir türlü tencereye uydurup kapatamıyorum. "Şimdi bu tencerenin kapağı uymayınca para etmez ki!" diyorum tencereyi atıyorum.
Sevgili okurum; eğer bekarsan, tencere ve kapak görmen iyi huylu biri ile tanışacağın ve büyük bir aşk yaşayacağın anlamında. Evliysen, tencere ile kapağını bir türlü uyduramayıp atman da aile içinde bazı sorunlar yaşayacağın, ancak başkalarının desteğiyle sorunlarının düzeleceğine işaret.
Ekmek - Belkız Binnur Hanım, rüyamda ekmek pişirmek için büyük bir kazanın içine kırmızı mercimek ve pirinç döküyorum. Yan komşumuz, "Bu yetmez, biraz da un koy" diyor. Sonra komşum bir bardak un getiriyor. Ancak ateşi görmüyorum. Ekmekler çok güzel oluyor, onları çocuklara veriyorum.
Sevgili okurum, rüyan bereket dolu. Rüyada pirinç görmek, sürekli artan kazanca; kırmızı mercimek, çok çalışıp hareketli döneme gireceğine; kazan ise aşırı güç aldığın dostlarına; un da temizlik ve saflığa yorulur. Ancak komşu görmen, alacağın bir haberle canının biraz sıkılacağı anlamında.
Yüzük - Şahsen Dışişleri Bakanımız Abdullah Gül rüyamda bizim aile dostumuzmuş. Onun bir oğlu varmış ve benimle nişanlamışlar. Ancak yüzüğüm nişan yüzüğü değil de mavi ve kırmızı büyük taşları olan bir yüzük. Ben, "Nişan yüzüğü istiyordum" deyip, çocuğu reddediyorum.
Sevgili Şahsen, bazı rüyalar özel hayatla bağlantılıdır. Eğer bekar isen, bu rüya senin devlet adamı ile yapacağın bir iş ortaklığında baskın çıkacağına işaret ediyor. Evliysen, taşlı yüzük takman aile içine yeni bebek veya misafir geleceği anlamında. Her ikisi de senin mutlu olacağınla yorumlanır.