Vekili Meclis'te tutabilmek için sesli uyarıdan mesaja, teke tek markajdan nöbetçiye her yolu deneyen AKP yönetimi isyanda: Kucakta mı götürelim.
Seçim yılına girilmesiyle, AKP'de Meclis mesaisi krizi yaşanmaya başlandı. Hükümet, "Nasıl olsa çoğunluk bulunur" diyerek Genel Kurul'dan uzak duran vekilleri Meclis'te tutabilmek için "giderek dozu artan" yeni ve birbirinden ilginç yöntemler uyguluyor:
1- SMS'li çağrı: Yönetim ilk önlem olarak vekillere cep telefonuyla "Oylama var" mesajı gönderdi. Ama kısa zamanda bunun vekilleri Meclis'e getirmede etkin bir yöntem olmadığı görüldü. Böyle olunca katılmayan vekillere "Eğer gelseydiniz, çok önemli bu kanun çıkmış olacaktı" şeklinde sitemli mektuplar gönderildi.
2- Sesli çağrı: İkinci aşamada, vekil odalarına "sesli uyarı sistemi" yerleştirildi ve Meclis'in ortak yayın sistemine girildi. Oylama zamanı geldiğinde müzik yayını kesilip, "Sayın milletvekili birazdan oylama başlayacaktır. Lütfen oyunuzu kullanınız" anonsu yapıldı. Ama zaman içinde vekiller bu uyarıyı da dikkate almaz oldu.
3- Nöbetçiler!: Bu yetmedi Grup Yönetim Kurulu üyelerinden "nöbetçiler" belirlendi. Her "nöbetçi üye" kendi gözetimine verilen 20 vekilin peşine düştü.
4- Adam adama markaj: Grup başkanvekilleri de kuliste gördükleri vekillere "birebir takip" yöntemi uygulamaya başladılar. Yöneticiler, kulise çıkan vekilleri, "nereye gidiyorsun" sorgusuna çekti.
5- Ve isyan ettiren son: Bütün bunlara rağmen yine de tam sonuç alamayan Grup Başkanvekilleri, "Telefonla mesaj gönderiyoruz. Odalardan çağırtıyoruz. "Oylama var" diye kulisten içeriye çağırıyoruz. Daha ne yapalım. Tek tek kucaklayıp içeri mi götürelim? Bütün bunlara rağmen gidiyorlarsa ne yapalım gitsinler" diyerek isyanlarını ortaya koydu.