DSP yönetimi karar aldı. Ecevit'in tabutu Türk ve KKTC bayrağına sarılacak. KKTC'yi tanımayan yabancı misyonda cenaze krizi var.
***
'Kenya Fatihi' Ecevit
5 kez başbakanlık koltuğuna oturan Bülent Ecevit, yaptığı reformlarla da tarihe geçti PKK lideri Abdullah Öcalan da, onun döneminde Kenya'daki bir operasyonda yakalandı.
Seçimden sonra Refahyol Hükümeti göreve geldi. Erbakan'ın istifası üzerine kurulan ANASOL-D Koalisyon Hükümeti'nde, Ecevit Başbakan Yardımcılığı yaptı. Koalisyon, CHP'nin verdiği bir gensoru ile düşürülünce, 1998 yılında Cumhurbaşkanı, Hükümet kurma görevini Ecevit'e verdi. Ecevit'in politikaları sayesinde DSP, Meclis'teki 4. parti olmasına rağmen, diğer partilerin bile güvendiği tek parti haline geldiği için bu görevlendirme yapılmıştı. Nitekim, tüm partiler destek verince Ecevit, ülkeyi seçimlere hazırlamak üzere 11 Ocak 1999'da 56. Azınlık Hükümeti'ni kurdu. DSP Hükümeti, 3 ay görevde kaldı ama Türkiye'nin yaklaşık 18 yıldır başına bela olan bölücü terörün kökünü kazımaktaki en büyük adımı bu dönemde attı.
Halk bayram ediyordu Bölücü başı Abdullah Öcalan, Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirildi. Operasyon son derece gizli yürütülerek başarıyla sonuçlandırıldı. 16 Şubat 1999 günü sabahı uyananlar, Başbakan Bülent Ecevit'in açıklamasını duyunca kulaklarına inanamadılar. Ardından Abdullah Öcalan'ın gözleri bantlanmış olarak Türk istihbaratçıları arasındaki görüntüsü televizyonlara yansıdı. Halk bayram ediyordu. Tüm televizyon kanalları, gazeteler, radyolar günlerce yayınlarının tamamına yakınını Abdullah Öcalan'ın yakalanışı ve terör örgütüne indirilen büyük darbeye ayırdı. Ecevit, gittiği her yerde alkışlarla karşılanıyordu.
Kanat sesleri Adına "Kıbrıs Fatihi"nden sonra "Kenya Fatihi" de eklenmişti. Bu rüzgar, iki ay sonra yapılacak seçimlerde Ak güvercini uçurdu. Gazeteler, seçimlerden önce "Güvercinin kanat sesleri" diye manşet atmaya başladı. Ve beklendiği gibi, DSP 1999 seçimlerinden 136 milletvekili ile birinci parti olarak çıktı. Bülent Ecevit, "uzlaşı kültürü"nün yerleşmesi için MHP ve ANAP'la koalisyon kurdu ve 5. kez Başbakanlık koltuğuna oturdu. Türkiye'de güvenoyu alarak 4 kez Başbakanlık yapan Ecevit'in iktidarları döneminde birçok reform yapıldı. Açık Öğretim Fakültesi de Ecevit'in ilk başbakanlığı döneminde devreye sokuldu. O zaman pek ciddiye alınmayan Açık yüksek öğretimde bugün yüzbinlerce öğrenci okuyor. Eğitim reformları Sekiz Yıllık Zorunlu Kesintisiz Temel eğitim başlatıldı. Özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki kız çocukları okuma olanağına kavuşturuldu. Son koalisyon hükümetinde yeniden seçilmeyi hedefleyen bir politika gütmeyen Ecevit, ekonomik krizi atlatmak için siyasi riski yüksek kararlar aldı. Seçmenleri kızdıracağını bildiği halde bir "devlet adamı" gibi davrandı. Geçmiş hükümetler döneminde alınmayan tedbirler, bu dönemde daha acı bir reçeteyle halka sunuldu. "Sessiz devrim" olarak nitelendirilen birçok yasa çıkarıldı. Yapısal reformlar cesaretle gerçekleştirildi. Bankacılık sektöründe 40 milyar dolara varan hortumlar kesildi. Devlete yük olan kamu bankaları kapatıldı. Yeni özel banka kurulmasına izin verilmedi. Yolsuzlukla en etkili mücadele bu dönemde yapıldı. Türkiye, yalvarmadan, ulusal çıkarlardan taviz verilmeden Avrupa Birliği'ne taşındı. Ecevit'in Başbakanlığı döneminde, 11 Aralık 1999'da Helsinki'de Türkiye'ye adaylık statüsü verildi. Kıbrıs'ta "ver kurtul" anlayışı hiçbir zaman güdülmedi. AB'den sadece tarih alabilmek için KKTC ve onunla birlikte Türkiye'nin stratejik çıkarları feda edilmedi. KKTC Türkiye'nin garantörlüğünde şerefli bir devlet, KKTC halkı da kurtuluş mücadelesi vermiş şerefli bir millet olarak yaşatıldı. Kasıtlı politikalar sonucu Rumlara "Birleşelim' diye yalvarır konuma düşürülmedi. Türkiye'nin en büyük sorunu olan işsizlikle mücadele için yıllardır konuşulan reform bu dönemde gerçekleştirildi. "İşsizlik sigortası" da yürürlüğe girdi. İş Güvencesi Yasasını çıkardı. Köykentlerden sonra Teknokentlerin temelini de Bülent Ecevit attı. Bu arada Köy Kentler dünyaya örnek oldu ve Dünya Bankası'nın dikkatini çekti. Köy Kentler'in yaşama geçirilmesi için Dünya bankası 300 milyon dolarlık kredi verdi. Bu kaynağın devreye sokulması amacıyla tüm projeler hazırlandı. Ancak Koalisyon Hükümeti yıkılınca bu kaynak kullanılamadı. İnançlara saygılı laiklik yaklaşımıyla toplumdaki gerilim azaltıldı.
Tüm baskılara direndi Ecevit'in Başbakanlığı döneminde Irak'ta savaş geciktirildi. ABD Irak'ı işgal etmeye kararlıydı. Fakat Ecevit, komşu ülkeye yapılacak bir saldırıya destek vermedi. Ancak, bu sırada Ecevit'in rahatsızlanması, iç ve dış güçleri hareketlendirdi. DSP bölündü. Milletvekillerinin yarısı istifa ederek yeni bir parti kurdu. Bu arada Ecevit'in görevi bırakması için yoğun bir baskı uygulandı. O güne kadar CHP Genel Sekreterliği, CHP Genel Başkanlığı, Başbakanlık gibi seçildiği tüm görevlerden kendi isteğiyle ayrılan ve siyasi etiğe büyük önem veren Ecevit, bu kez kendisine karşı bir komplo hazırlandığını fark etti ve oyunu bozmak için direndi. Çekilmesi halinde, yeni hükümet kurulamayacak, ekonomide alınan tedbirler boşa gidecek ve yeniden daha ağır bir kriz çıkacaktı. Ancak, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, koalisyon ortağı ANAP'a kızıp, erken seçim için tarih açıklaması Hükümeti geri dönülmez bir sürece soktu. Ekonomideki reformların sonucu alınmadan, halk iyileşmeyi hissetmeden, normal süresinden 1,5 yıl önce seçime gidilmesi, koalisyon ortaklarını barajın altına düşürdü. Ecevit 3 Kasım 2002 tarihindeki seçimin bir inatlaşma yüzünden erken yapılması ve koalisyon partilerinin uğradığı hezimeti iki cümle ile özetledi: "İntihar ettik"
'Karaoğlan gitti' Yılların politikacısı Ecevit, ilerleyen yaşı ve rahatsızlığı nedeniyle 25 Temmuz 2004 tarihinde DSP Genel Başkanlığı'ndan ayrıldı. Yerini Zeki Sezer'e bıraktı. Rahşan Ecevit, bu değişimi "Karaoğlan gitti Sarıoğlan geldi" diye özetledi. Bülent Ecevit, DSP'yi 50 yıllık siyasal birikiminin "özü" olarak gördüğü biliniyordu.
Yaşama veda Bülent Ecevit siyasetten ayrıldıktan sonra ülke sorunlarına yönelik duyarlılığını bir "aydın" olarak sürdürdü. Laik Cumhuriyete yönelik saldırılardan kaygı duyuyordu. 18 Mayıs'ta Danıştay saldırısında öldürülen Mustafa Özbilgin'in Kocatepe Camiindeki cenaze törenine katıldı. Ayakta zor duruyor, zor yürüyordu ama "laik"liğe duyarlı kesimin tepkisine destek vermek istemişti Kocatepe'deki yürüyüşün ardından beyin kanaması geçirerek komaya girdi. Karaoğlan olarak ün yapan Ecevit, hastanede 172 gün direnebildi...