O gün bugündür
Mayıs ayının ortalarındaydık, Denizli'de hava sıcak insanlar soğuktu.. Konfetiler, küfür, kafir, tekme tokat hepsi biraradaydı.. Sanki sezonun ikinci yarısının kısa süreli özeti gibiydi herşey.. Tüm Türkiye bir olmuş "Aman Fenerbahçe kazanmasın" diye bekliyordu.. Bu sene tekrarlanacağı söylenen ama nedense göremediğimiz şaibeli yemekten sonra hiç de kutsal olmayan ittifak zirveye çıkmıştı.. Aziz Yıldırım'ın nobran tavırları eklenince nefret tırmandı.. Ligde kupada darmadağın ettiler buna rağmen ezeli rakiplerini.. Sonra Karadeniz'de gemileri batırdılar, ama strese daha fazla dayanamadılar.. Önce kupa gitti, sonra Denizli'de şampiyonluk.. Ama onurları hiç eksilmedi bizim çocukların.. Onca pisliğin arasında bile bir gram çirkinleşmediler .. İnsanlar dışarda birbirini boğarken, mumya kılıklı rakip yöneticiler Türkiye'yi üzerlerine salarken hala sahada yere düşeni kaldırıyorlardı.. Ve bugün hala aynı güzellikteler.. Hala basın üzerlerinde, hala üç kuruşluk kombine parası veren dangalaklar onlardan hesap soruyor ama onlar yine dimdik ayakta.. İşte bugün o maçın rövanşına çıkıyorlar.. Belki yenerler belki yenilirler ama biliyorum ki o günkü gibi tertemiz ve akça pakçalar.. Gün bugündür evet, insanlık dersi vermeye devam etme günüdür.. Haydi çocuklar Zeki Rızalar, Lefterler, Canlar, Fikretler sizinle olsun..