İhbar mektubu ve CHP
 Gazetelerde, Gebze Gümrüğü'ndeki "kaçak akaryakıt" iddiasını okuyunca, konuyu daha iyi anlayabilmek için, suçlanan Gümrük Müsteşar vekili Mehmet Şahin'i aradım. Maalesef, medyamız, haberleri lâf salatasına boğmayı tercih ediyor. Basından meseleyi dört dörtlük öğrenmek mümkün değil.
İddia: Mayıs ayında Gebze Gümrüğü'ne White Spirit denilen bir mal geliyor. İhbar mektubu ve müfettiş raporuna göre, bu mal, aslında, White Spirit değil, benzin. Malı ithal eden firmanın adı Sahra Kimya. Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu, Remzi Akçin (Gümrükler Genel Müdür vekili) ile Şükrü Keleş'in (İzmit Başmüdürü) memurluktan çıkarılmasını talep etmiş. Müsteşar vekili Şahin hakkında da, kaçakçılığa yardım gerekçesiyle soruşturma açılması istenmiş. Bakan Tüzmen, bu talebi onaylayıp, Başbakanlık Teftiş Kurulu'na veya Yargıtay'a sevk etmek yerine, "Soruşturmaya gerek yoktur" notuyla paraf ederek müsteşar vekili Şahin'e göndermiş.
Bu durumda, Kürşad Tüzmen, ihbar mektubunda, boyutu 16 milyon dolara ulaştığı söylenen bir kaçakçılık olayını örtbas etmiş oluyor.
***
Şimdi de, Müsteşar vekili Mehmet Şahin'in anlattıklarını dinleyelim. Şahin, gazetelere yolladığı tekzip yazılarının yayınlanmamasından şikâyet ederek söze başladı ve şunları söyledi. "Sahra Kimya'nın ithal ettiği malın 'White Spirit' olduğu TÜBİTAK ve ODTÜ Petrol Araştırma Merkezi tarafından gerçekleştirilen tahlillerle tespit edilmiştir. TÜBİTAK iki defa ve bilahare ODTÜ Petrol Araştırma Merkezi bir defa olmak üzere, tam 3 kere tahlil yapmış ve ürünün, White Spirit olduğu raporlarını vermiştir."
Konuya biraz yabancı olduğum için, "İthal edilen ürün White Spirit değil de benzin olsa, firma bundan bir menfaat mi sağlıyor?" diye sordum.
"Aksine, ürünün White Spirit olması firmanın aleyhine. Çünkü, o takdirde, Özel Tüketim Vergisi ödeyecek. Bunun da miktarı 1.6 trilyon liraya ulaşıyor" cevabını aldım.
- Peki 1.6 milyon dolar rüşvet dağıtıldığı iddiası var ihbar mektubunda.
Gümrük Müsteşar vekili Mehmet Şahin, "Çocukların dahi inanamayacağı bir mantık zaafı" diye sürdürdü sözlerini.
- Neden?
- Gümrükteki malın değeri 942 bin dolar. Verilen rüşvetin 1 milyon 600 bin dolar olduğu belirtiliyor. Gümrükten çekilmeyen ve değeri 942 bin dolar olan bir ürün için, neredeyse iki misline varan rüşvet verilir mi?
- Akaryakıt kaçakçılığı deyince, benim aklıma, benzin yerine su ithal edildiği geliyor.
- Adam niye benzin yerine su ithal etsin? İhracatta zaman zaman tankerin içine kısmen su dolduruyorlar. O başka. Buradaki iddia, White Spirit yerine benzin ithal edilmesiyle ilgili. Benzin olsa, Maliye'nin 1.6 trilyon liralık Özel Tüketim Vergisi kaybı ortaya çıkacak. Yani benzin olması firmanın lehine, devletin aleyhine.
- Madem bu kadar haklısınız, niçin soruşturma imkânı verilmiyor? İddialar hasıraltı ediliyor? Niçin Gümrük Genel müdür vekili Remzi Akçin'in ve İzmit Başmüdürü Şükrü Keleş'in memurluktan çıkarılması Gümrük Teftiş Kurulu tarafından isteniyor?
- Olayı baştan anlatayım. Benim, memurlara baskı yapıp, yolsuzluk ve usulsüzlüğe bulaştığım konusunda bir ihbar mektubu geldi. (19 Haziran 2006) Altında, Aziz Eren diye birisinin ismi vardı. Bu ihbar mektubu, adres belli olmadığı için ve ihbarı yapan kişinin hüvviyeti tespit edilemediğinden dolayı, kanunda aranan şartlara uygun değildi; dikkate alınmamalıydı. Ama biz dikkate aldık. Bütün nüfus müdürlükleri araştırılsın, bu kişinin adresi tespit edilsin, ifadesine başvurulsun dedik. Ayrıca bütün özel telefon numaralarımı verdim. Kayıtlar incelenerek irtibatta olduğum kişilerin belirlenmesini istedim. Verdiğim "olur" tarihi 28 Haziran. Bu beni tatmin etmedi. Birkaç gün sonra, Gümrükler Genel Müdürlüğü'nü ve Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü'nü, Aziz Eren imzalı ihbar mektubundaki iddiaların araştırılması için görevlendirdim. Bunun hemen arkasından gene Aziz Eren imzalı ikinci bir ihbar mektubu geldi. (4 Temmuz 2006) Bu ihbar mektubunda da, 1.6 milyon dolarlık rüşvetten söz ediliyordu. İhbarı yapan kişinin kimliği ve iddialarıyla ilgili daha önce olur vermiştim. Henüz bir netice alınamaması sebebiyle bu defa olur vermedim. Bu arada, Gümrük müfettişleri, 28 Haziran'da verdiğim olura istinaden yaptıkları araştırmanın neticesinde, Aziz Eren isimli bir şahsın nüfus müdürlüklerinde kaydının bulunmadığı bilgisini 14 Temmuz'da bana ulaştırdılar. Böyle sahte isimle, adressiz ihbar mektuplarına geçit versek, karalama kampanyalarının önüne geçemeyiz.
- Remzi Akçin ve Şükrü Keleş'in memurluktan çıkarılması müfettişler tarafından niçin istendi?
- Müfettiş, "Akaryakıt kaçakçılığı var, White Spirit yerine benzin ithal ediliyor" şikayetini İzmit Başmüdürü Şükrü Keleş'e iletiyor ve konunun Başbakanlık Teftiş Kurulu'na veya Yargıtay'a sevk edilmesini talep ediyor. Keleş ise, TÜBİTAK ve ODTÜ Petrol Araştırma Merkezi tahlil raporlarıyla birlikte, Başbakanlık Teftiş Kurulu yerine, Gümrükler Genel Müdürlüğü'ne başvuruyor. Çünkü 4458 sayılı Gümrük Kanunu bunu icap ettiriyor. Bu iki kişinin memuriyetten çıkarılması talebi, işte bu işleme dayandırılıyor.
***
Keşke CHP'li Kemal Anadol, çıkıp birilerini suçlamadan önce şu tespitleri yapsaydı:
- Gümrükte bekleyen malın değeri ne kadar?
- İthal edilmek istenen ürünün White Spirit değil de benzin olması Sahra Kimya'ya ne menfaat sağlıyor?
- İhbar mektubunun altını imzalayan Aziz Eren, gerçek bir kişi mi? Yoksa hayali mi?
- Malın değeri 942 bin dolar ise, 1.6 milyon dolar rüşvet dağıtmak mümkün mü?
- TÜBİTAK ve ODTÜ Petrol Araştırma Merkezi, hangi saikle gelen ürüne "Bu benzin değil, White Spirit'tir" diye rapor vermiş olabilir?
- Kim, bundan dolayı ne gibi bir çıkar sağlamıştır?
Ben sadece bir tarafın, medya hegemonyasını kırarak, yayınlatamadığı açıklamaları sütunuma aldım. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol'un bu konularda cevabı varsa, onları da yayınlamaya hazırım. Madem ihbar mektubundaki iddiaları sahipleniyorlar, bulsunlar Aziz Eren'i, televizyonlara çıkartsınlar.
Sahi nerede bu Aziz Eren?
CHP'li Kemal Anadol Kürşad Tüzmen
|
