Sakal-şalvar para dolu çuval
Türkiye'nin kanayan yaralarından biri olan ve "yeşilsermaye" diye de adlandırılan "gurbetçi" paralarının akıbeti, şu sıralar YİMPAŞ adlı holding üzerindeki taştışmalarla yeniden gündeme geldi. Yüzmilyonlarcadolarveeuronun(kullanımdankalkanmarkdadahil)bellikişilerveçevrelertarafındanbuharlaştırıldığı(!)artıksugötürmezbirgerçekolmasınarağmen,yüzbinlercemağdurunhakkısorulamıyor. "Hayatmücadelesi"dediğimizekmekparasıuğruna,birazdakaderincilvesiilevatanveyurtlarındançokuzaklardakiinsanlarımızıistismaredenler,senelercesaltanatsürdüler!
İnançlarıpazarladılar Yurtlarından bedenen ayrılmış, ama akıl-fikir, özlem ve idealleriyle yüreklerini geride bırakmış insanlarımızın iyi niyetlerini iğfal ettiler. İnanç ve değerleri pazarlayarak veya satarak, kampanyalar yaptılar. Akla gelebilecek herkes o oyunlarda rol aldı. Pay kapabilmek için türlü numaralar çekti. Gurbet ellerde çok ağır işlerde anası ağlayarak çalışan ve emek sarf eden on binlerce, hatta yüz binlerce insanımız, yemek yiyip-içmeyip biriktirdiklerini kaptırdı. Kendi ağzı ve dili gibi konuşan, gönlü gibi çarptığını zanneden ve gözleri gibi baktığını görenleri "dostvekardeş" sanarak, bütün birikimlerini onlara teslim etti.
Gurbetçiyigazagetirdiler Kabuletmekgerekirki,gurbetçilerimiziniçinde,zaptedemedikleridünyahırslarıvedahaçokkazanmaarzusudavardı. Ama, toplanan paralarla, bir yandan kârpayı adı altında gelir elde edecekleri, diğer yandan da memleketlerine, yurtlarına yatırım-fabrikalar yapılacağı sözleri; onları çabuk gaza getirip(!) heyecan landırıyordu. Onun için biriktirdikleri euro ve diğer para birimlerindeki miktarlara ilaveten, bankalardan kredi bile çekenler, hatta birbirlerine borçlananlar da vardı. Verenedeğil,toplayanavetoplatanasaadetzincirioluşturanbukampanyalarda,yeryeryatırımagidenparalardabelirtilenrakamlaragöredevetekulakkaldı!
Ağlayanyüzbinlervar Bakalım, medyanın kurcalaması bu defa sonuç getirecek mi? Gurbetçilerimizin gönlünü ferahlatacak adımlar atılacak mı? Ama bir şeyi gözlüyoruz ki, çok enteresan!.. Değirmenin suyundan faydalananlar, bir taraftan kendilerini sıyırabilmek için laf cambazlığı yapıyor, diğer taraftan da "Herkeshesabınıversin" tiyatrosu oynuyor. Bazıları "Şukadarinsanbuişyerlerindeçalışıyor" deyip, aklısıra yapılanları gösteriyor. Bin 500-2 bin kişi uğruna yüz binlerce insanın ocağına incir ağacı dikildiğini önemsemiyor, hatta perdeliyor! Cemaat-siyasetveticaret üçgeninde bu kirli işleri yapanlar, en büyük günahlardan biri olan kulhakkını gasbedip çirkince savunanlar, hayatlarında bir kuruş bile ceplerinden harcamayan ve hep başkalarının sırtından geçinip parapul ve makammevki sahibi olanlardır. Yıllardır, biz bunu bile anlatamadık işte... Anlatsak da, inandıramadık! Çünkü,nebirçuvalsakalımız,nedeşalvarımızvardı!