Futbolun gözyaşları Lig başladığından bu yana Beşiktaş'ın son yıllardaki en tatsız, tuzsuz, keyif vermeyen futbol maçlarını izliyoruz. Sahaya sürdüğü ilk 11'lerde korkakça davranan, oyuna müdahalelerinde geç kalan Tigana baş suçlusudur bu durumun. Bu maçta da değişen birşey olmadı. Beşiktaş o kadar çok savunmacıyla çıktı ki maça, ligde kimin baştan kimin sondan üçüncü olduğunu kestiremedik. Rakip Sakarya'nın bir kaleci Martinez'i bir de Cangele'si var. Cangele'yi de hakem bence ağır olan bir kararla 28. dakikada oyundan attınca rakip dağıldı gitti. Ancak Tigana buna rağmen oyuna müdahale etmedi. Koca 45 dakikada ilk ve tek şut AliTandoğan'dan 41. dakikada geldi. İlk yarıyı heba eden Mösyö, ikinci yarıya MehmetSedef'i çıkarıp Ricardinho'yla başladı 60. dakikada da oynadığı süre içinde etkisiz kalan Fahri'nin yerine İbrahimAkın girince Beşiktaş gemi azıya aldı. Cangele'nin atılmasının hemen ardından, 28 . dakikada olması gereken Ricardinho ve İbrahimAkın'ın oyuna monte edilmesi operasyonu 60. dakikada ancak tamamlanabildi. Yazık ki ne yazık. Son yarım saatte Beşiktaş yüklendikçe yüklendi ama Delgado,Bobo,GökhanGüleç öyle goller kaçırdı ki anlatılmaz. Martinez'in de hakkını yememek lazım. İnanılmaz toplar çıkardı. Başlığın esin kaynağı Nobre. Canını dişine takarak, Tigana'nın amaçsız, hedefsiz, gelişimden uzak futboluna güzellikler katmak adına sahada basmadık yer bırakmayan Brezilyalı'nın 20. dakikada sakatlanıp çıkarken döktüğü gözyaşları, kalbimizin ortasına düştü.