Çözüm çift kademeli sabit vergide Sigaravergisindesistemdeğişiyor" haberleri gelse de değişikliğinin zor olduğunu dün anlatmıştım. Bu görüşümün nedeni bugünkü sistemin oturmuş olması ve sektörün TEKEL dahil tüm oyuncuları tarafından makul bulunması. Bu yüzden "BirMaliyeyetkilisi" kaynağından yapılan vergi değişikliği açıklamaları sektörde büyük hareketlilik yaşattı. Şirketlerde " TEKEL'e destek olacak bir sistem arayışı var" düşüncesi hakim. Aynı çevreler GelirlerİdaresiBaşkanıOsmanArıoğlu'nun, "sistemdeğişikliğidüşünmüyoruz" açıklamalarına rağmen Maliye bünyesinde TEKEL'in işine yaracak vergi düzenlemeleri istendiği görüşünde. Gelin TEKEL'e desteğin doğru yolu bu mu inceleyelim. Türkiye'de yabancı şirketlere tütün fabrikası kurma izni 1991 yılında verildi. TEKEL'in pazar payı 1995 yılında yüzde 85 seviyesindeydi. Bu oran yabancı şirketlerin arka arkaya yeni fabrikalar kurması ile yüzde 40'lara kadar geriledi. Bu paylar neden mi önemli? Çünkü TEKEL'in özelleştirilmesi planlanıyor. 2003 yılındaki ihalede JapanTobaccoInternational1.15 milyar dolar teklif etmiş ama ihale iptal edilmişti. Sonraki ihalede ise teklif veren çıkmadı. Sonraki görüş ise TEKEL'in payını artıralım öyle satalım oldu. Bu arada yapılan vergi değişiklikleri ise denetim eksikliği ve uygulama yanlışları yüzünden hem vergi kaybına, hem de TEKEL'i zarara uğrattı. Çünkü şirketlerin istismarına açık noktalar bırakılmıştı. Peki o zaman sistemi değiştirmeden TEKEL'e destek olmanın yolu yok mu? Bence var. Geçtiğimiz yılın sonunda yapılan sistem değişikliğinden itibaren savunduğum çift kademeli sabit vergi sistemi. Denetimsağlamolmalı Şu anda 1.2 YTL vergi alt sınırı var. Yani fiyatı 2 YTL'nin altında olan sigaralardan fiyat ne olursa olsun 1.2 YTL vergi alınıyor. Daha pahalı sigaralar için ise vergi yüzde 58 oranında. Bu da doğal olarak oransal olarak ucuz sigaraların aleyhine işliyor. En büyük zararı da TEKEL'in Samsun ve Maltepe'si görüyor. İşte iki kademe burada devreye giriyor. Yine şark tipi tütün oranına göre belirlenecek daha düşük bir sabit vergi TEKEL'i rahatlatabilir. Ancak bu kez denetim daha düzgün olmalı. Teknolojik olarak sigaradaki harman oranını belirlemek mümkün değil. Bu nedenle şirketlerin beyanı esas alınıyor. Ama fabrikalara giren şark tipi tütün miktarı belli. Bu şirketler kayıtdışı çalışmadığına göre ne kadar tütün alındığı faturalardan biliniyor. Bu girişlerden ne kadar şark tipi tütün kullanıldığı anlaşılabilir. Gerçekten harmanda şark tipi tütün oranının artıp artmadığı böylece tespit edilebilir. Bir diğer ince nokta da şark tipi tütün oranını en az yüzde 65'lerde belirlenmesi. Amerikan tütünü karışımı ile ürünlerini hazırlayan yabancı şirketler bu kadar yüksek oranda şark tipi tütün kullanmaya cesaret edemez. Harman değişikliği de tiryakinin damak tadından kaçmaz. Tadı bozulan sigaranın payı düşer. Yine kazanan zaten bu ürünlerde güçlü olan TEKEL olur. Ne vergi geliri azalır, ne de TEKEL'in payı düşer.