Otistik çocuklardaki ilk belirtiler Otistikbozukluk,çocuklukçağınınilk3yılındabaşlamaktaveömürboyusürmektedir.Buçocuklardakısıtlayıcıilgialanı,etkileşimveiletişimalanındabelirgingecikmelervesapmalarvardır. İlk bir yılda görülebilen belirtiler; aşırı ağız açma, sosyal dokunmadan kaçınma, göz temasından kaçınma, adı seslenince bakmama, dikkat yetersizliği olarak sıralanabilir. 1-2 yaş arası otistiklerde insanlara ilgi zayıflığı, ismi seslendiğinde bakmama, dikkat eksikliği görülebilir. 2-3 yaş anne-babanın doktora en sık başvurduğu yaşlardır. Başvuru sebeplerinin başında konuşma gecikmesi ve beceri kaybı vardır. Bu dönmede çocukta yalnızlığı tercih etme, başkalarına bakmama, gülümseme eksikliği, kısıtlı yüz ifadesi, boş gülme isme bakmama, ağrıya duyarsızlık, gıda tatlarına duyarlılık, kısıtlı taklit etme bulunabilir. 3 yaşta pek çok belirti artık oturur ve teşhis konması daha kolaylaşır. 3 yaştan sonra görülen iki önemli kriter; dil gelişimindeki problemler ve tekrarlayıcı davranışlardır. Otistik çocuklar bu dönemde sese garip duyarlılık, boş bakış, başka çocuklar gibi oynamama, erişkinlerin ilgisini çekmede isteksizlik, garip elparmak hareketleri, garip duyusal cevap, memnuniyeti paylaşamama, dikkati yönlendirememe ve çevreden izole görüntü gösterirler. Otizminteşhisivetedavisibirçokuzmanlığınişbirliğinigerektirmektedir. Bu konuda çocuk psikiyatristleri, çocuk doktorları, konuşma terapistleri, genetik doktorları ve psikologlar beraber çalışırlar. Bu belirtileri sergileyen herhangi bir çocuk öncelikle çocuk psikiyatristine yönlendirilmelidir. Başka hastalıklardan ayrımının yapılabilmesi için aynı zamanda nörolojik ve metabolik açıdan da değerlendirilmeli, gerekirse genetik incelemeleri de yapılmalıdır. Hemen her otistik çocuğa eğitsel yaklaşım ve konuşma terapisi ve çocuk psikiyatrist takibi gerekmektedir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa yaşam kalitesi o derece olumlu etkilenecektir. Aksi takdirde eklenen olumsuz psikiyatrik ve tıbbi bozukluklarla hastanın yaşamı olumsuz etkilenebilir. Hoşçakalın...