Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Ana Sayfa 25 Ekim 2006

Hayatım roman

Zaman mı değişti ne? Eskiden, roman kahramanlarının hayatlarını kitaplardan okurduk. Şimdi ise o hayali kahramanların yerlerini bizler aldık.
Birer gerçek kahraman olarak.
Son zamanlarda kiminle konuşsam aynı şeyi söylüyor.
"Hayatımı yazsam roman olur!"
Adamın ya da kadının daha yaşı 30 bile olmamış. Ama bir romana malzeme olacak kadar bir yaşam geçirmiş. Herkeste yaşadıklarını yazma eğilimi baş gösterdi. Yeni moda bu olsa gerek. Hangi arkadaşımı görsem, elime bir şeyler tutuşturuveriyorlar. "Şu yazdıklarımı bir okur musun?" diyorlar.
Ne yapacağımı şaşırdım.
Meğerse herkes yazarmış da benim haberim yokmuş. Kimsenin yazmasına elbette ki karşı değilim. Yazmak, sadece yazan insanların tekelinde değil ki zaten. Ama bu insanların birçoğu daha önce tek satır bir şeyler okumuş değil. Hiç okumadan yazmak Allah'a mahsus bir şey olsa gerek. İnsanı olgunlaştıran sadece yaşadıkları mı? Tabii ki hayır. Aynı zamanda okudukları da. Neyse.
Hiç olmasa okumadan yazmakta bir sanat işi olsa gerek.
Benim asıl derdim, roman kahramanlarının aramızda dolaşması.
Elime tutuşturulanlara şöyle bir göz atıyorum. Hepsinde ayrılık, hepsinde bir acı, hepsinde hüznün dibe vurmuşluğu var.
Yolunda giden bir şeyler hiç mi kalmadı?
Herkesin "ilişkiler vagonu" raydan çıkmış gibi.
Bazen korkuyorum.
Böyle giderse "Romancılar ne yazacak?" diye.
Ve herkesin gerçek hayatta birer kahraman olduğu bu dünyada.
"Bana sırtını dönme" adlı kitabımda 10 tane kadın kahramanım vardı.
Bir erkeği ya da kadın arkadaşlarını nasıl kullandıklarını aktarmıştım. Taktıkları maskeleri gözler önüne sermiştim.
Sonra ne mi oldu?
Okuyuculardan bir sürü mail aldım.
"O kadınların yaptıkları bir şey mi? Bir de siz benim hikayemi dinleyin!"
Hiç üşenmeden oturup günlerce yazmışlardı bana.
O günden sonra anlamıştım ki; aslında herkes birer kahraman.
Vay, vay, vay!
Batsın bu dünya!
Üç şey
CNN Türk'te "Cosmopolis" adlı programı şans eseri izledim.
Sunucu kızımızın elinde mikrofon, her önüne gelene soruyor.
"Kadınlar ne ister?" diye.
İşin en ilginç olan tarafı ne biliyor musunuz?
Cevap veren kadınlar bile ne istediklerini bilmiyorlardı.
Onu mu istesem, şunu mu istesem yoksa başka bir şey mi istesem!
O anda ne istediğine karar veren kadın, 1 saat sonra ne mi yapıyordu?
" Şunu mu istesem, başka bir şey mi istesem yoksa onu mu istesem!" diye kendini tekrarlıyordu.
Yani net bir şey yok.
Benim en çok üzüldüğüm şey ise şu:
"Kadınların ne istediğini ben biliyorum ayağına yatan erkekler. "
Kadın ruhundan anlıyorum diye, kırım kırım kırıtıyorlar.
Doğrusu ben kendi adıma ne mi yapıyorum? Bir kadınla yapılacak olan 3 şeyi
Birincisi; " Ya onu seveceksin."
İkincisi, "Ya onun için acı çekeceksin."
Üçüncüsü; "Ya da onu yazacaksın!"
Alın size hem de 3 tane yol birden!
Seçin içinden birisini.
GÜNCEL
Serde Serde kötülük var
14 yaşında cinayet işledi, hapse girdi. Tahliye olduktan sonra silaha...
'Oğluna sahip çık'
Hayallerini izledi
Bayram depremi
Kemal Abi vergi avında
Kanserde devrim
Taciz yargıda
SPOR
Deivid Deivid göderiliyor Ocak bombası Kovaçeviç
Fenerbahçe, ara transferde en önemli takviyeyi forvete yapacak.
Erken taarruz
Kupada kıran kırana: 1-1
Yıldırım müdahale
Gerets'ten Carrusca'ya oyna...
Antep alarmı
Ligin suskun golcüleri
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
ISTANBUL - Par. Bul. 22 C,Açık 14 C
ANKARA - Par. Bul. 19 C,Par. Bul. 7 C
IZMİR - Açık 29 C,Açık 15 C
ANTALYA - Par. Bul. 30 C,Açık 20 C
ADANA - Yağmur 28 C,Par. Bul. 18 C
EKONOMİ
IMKB E: 39.643,760 D:% -0,45
DOLAR S: 1,460 D:% -0,03
EURO S: 1,844 D:% 0,00
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
GÜNCEL
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Künye | Ana Sayfa
    Copyright © 2003, 2006 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu