Bayram sohbetleri-1 Bugün bayram. Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpüyorum. Bütün insanlığa barış ve huzur getirmesini diliyorum. Bizler eski bayramları özlesek de, çocuklarımızın, bizim yaşadığımız eski bayramları şu anda dahi yaşıyor olduğunu unutmayınız. Aslında bayramlar halen eski bayramlar ama, bizlerin yaşı ilerledikçe bayramları algılama biçimimiz değişti. Buna karşın, çocuklarımız henüz gerçek dünyayı ve bu dünyanın sıkıntılarını görmedikleri için, bayramları aynen bizim çocukluğumuzdaki gibi algılıyorlar. Büyüdükleri zaman, onlar da ' nerdeoeskibayramlar' diyeceklerdir.
***
Bu hafta Perşembe gününe kadar piyasalar kapalı olacak. Vermiş olduğumuz portföy tabloları önümüzdeki Perşembe günü için geçerlidir. Tatil fırsatından yararlanarak güncel olayların yorumu yerine, biraz balık tutmaktan bahsedeceğim. Piyasalar ve ekonomi konusunda mini sohbetler niteliğinde olacak bu yazıların, ilginizi çekeceğini umuyorum. Ekonomik sistem aynen bir insan vücudu gibi çalışır. Mali piyasalar ekonominin kalbidir. Nasıl ki, kalp temiz kanı alıp vücuda dağıtırken, kirli kanı akciğere gönderiyorsa, mali piyasalar da fon arz edenlerden gelen fonları toplar ve ekonominin bu fona ihtiyacı olan kesimlerine dağıtır. Dağıtırken bunun karşılığında bir fiyat ister. Buna faiz diyoruz. Bir olay olduğunda olaya vereceğiniz ilk reaksiyon bilinçaltından gelen bir tepkidir ve bilinçsizdir. Daha sonra olayın şiddetine göre, kalbi etkilemeye başlar ve atış hızı değişir. Bütün kriz geçiren ülkeleri incelerseniz göreceksiniz ki; önce mali piyasalar hızla çarpmaya başlamış, döviz kurları ve faizler yükselmiştir. Dolayısıyla mali piyasalar ekonominin kalbi ise, faiz seviyesi ve döviz kuru da ekonominin tansiyonu ve ateşidir (vücut ısısıdır). Birincimesaj: Bir olayın ilk etkisi mali piyasalarda faiz ve döviz kurundaki değişimler olarak ortaya çıkar. Faizler ve kur düşüyorsa olay olumlu, aksi halde olumsuzdur. İkinciönemlimesaj : İlk etki ortaya çıktıktan sonra, ekonominin diğer kesimlerini etkiler. Peki diğer kesimler nelerdir? Kamu kesimi, Reel Kesim ve Dış Ödemeler kesimidir. Bu üç kesim de faiz ve kur değişimlerine duyarsız kalamaz. Kamu kesimi ekonominin başı ve beynidir. Reel Kesim, kas sistemi ve enerji üreten hücrelerdir. Dış ödemeler kesimi ise sindirim sistemidir. Faiz ve kur mali piyasalarda değişmeye başladığı anda diğer kesimler etkilenme sürecine girerler. " Ekonomi,faiz,borsadövizdemekdeğildir' demek bir marifet olmuş durumda. ' Piyasalar' dediğiniz şeyle ilgilenenlerin sayısı 50 bini geçmez, reel ekonomi hepsinden önemlidir" şikayetlerini duymuşsunuzdur. Elbette ki ekonomi mali piyasalar değildir, ama bütün ekonomik dengeleri belirleyen iki önemli parametre, faiz ve döviz kurudur. Ekonomik birimlerin kararlarının en önemli belirleyicisi bu parametrelerdir. Faiz ve kur mali piyasalarda belirlenir. Faizin değişiminin etkilerini bir inşaat müteahhidi, taksitli satış yapan bir beyaz eşya bayisi, bir otomobil satıcısı çok daha iyi bilir. Geçen Mayıs ayında yaşanan türbülansa kadar olan dönemde, faizlerin hızla düşmesinin konut kredilerini nasıl patlattığını gördünüz. Dış dünyaya iş yapan, mal ve hizmet üretene hem faiz hem de döviz kurlarından nasıl etkilendiklerini sorun. Faiz ve kura bakarak, ileriye dönük tüketim tasarruf dengesini nasıl sağladığınızı kendinize sorduğunuzda, bu iki parametrenin önemini çok daha iyi kavrayacaksınız. Faizler arttığında kamu açıklarının nasıl daha hızlı arttığını herhalde anlatmama gerek yoktur. Sonuç olarak Reel Kesim, Kamu kesimi ve Dış Ödemeler Kesimi'nin gözü mali piyasaların üzerindedir. Bu kesimlerdeki dengeyi sağlayan şey ise faiz ve döviz kuru dediğimiz iki parametredir. Yarın devam edeceğiz. Hepinize tekrar iyi bayramlar.