Hemşirenin yasa isyanı 1954 model yasayla çalışan hemşireler, emir kulu olarak görülüp 'sorgulamayan, sormayan, efendi ne diyorsa onu yapan' bir duruma getirildiklerini söylüyor...
Hemşirelik hep konuşulduğu gibi 'kutsalmeslek' olarak görülür. Bu yüzden de hemşirelere 'beyazmelek' denilir. Peki, kürsülerde, makalelerde böyle 'avutulan' hemşireler gerçek değerlerini buluyor mu? Bu sorunun cevabı: Hayır. Bana her gün onlarca hemşire arkadaşımızdan mesajlar, telefonlar geli yor. Binbir türlü dertleri var.
'DOKTORUNASTIDEĞİLİZ' En önemlisi şu a n yürürlükte olan Hemşirelik Kanunu. 1954 yılında çıkartılan 6283 sayılı yasaya tabi olarak çalışan hemşireler, bu yüzden birçok sorunla boğuşuyor. 1992 yılında akademisyenlerce hazırlanan Hemşirelik Yasa Taslağı sık değişen hükümetler nedeniyle bir türlü çıkartılamayınca, 52 yıllık yasa yürürlükte kaldı. Yasanın mesleki tanımı tam olarak yapamadığını belirten hemşireler, "Ade ta emir kulu olarak görülüyoruz. Sormaz, sorgulamaz, eleştirmez, efendi ne diyorsa onu yapar, bir duruma getirildik" diyor. Hemşireler doktorların astı gibi görülmekten de şikayetçi. Türkiye'de hemşirelik kavramı öyle bir hal aldı ki, sadece 'doktorunreçetesiniuygulayan', onun emrinde çalışan personel olarak algılanıyor. Oysa tedavi aşamasında hemşirelerin büyük bir rolü var. Sadece reçete uygulayıcısı olarak görüldüklerini söyleyen hemşireler, tüm karar mekanizmalarının da da dışında kaldıklarından yakınıyor.
1HEMŞİREYE700HASTA Nöbet sistemleri ve özlük hakları da bu oranda sorunları beraberinde getiriyor. Türkiye'de yaklaşık 100 bin hemşire var. Buna rağmen açık çok daha fazla. Yapılan bir araştırmaya göre, 700 hastaya 1 hemşire düşüyor. Bu da hem iş yükünü hem de nöbetleri artırıyor. Bugün hemşirelerin sorunlarından bazılarını yazıyoruz. Bu konuda hemşirelerden mesajlar bekliyorum.