Sözün Özü'nde 'Ermeni soykırımı' Evvelki akşam Kanal 7'de, Sözün Özü programında Ermeni konusunu ele aldık. Seyircilerden gelen yüzlerce SMS mesajı, kırıcı olmasa bile, böyle bir tartışmanın Türk halkını rencide ettiğini orta ya koyuyordu. Büyük bir çoğunluk, "soykırımınvarlığınıkabuletmek", hatta bu görüşte olanları ekrana çıkartmak "vatanaihanet" diye düşünebiliyordu. "Soykırım" denilme se dahi, Ermeniler'in kastenöldürüldüğü iddiası da bizi izleyenlerin pek çoğunu rahatsız etti. Oysa, EtyenMahçupyan,HırantDink,OralÇalışlar bir yanda, UluçGürkan ile Türk Tarih Kurumu'ndan Prof.KemalÇiçek diğer yanda, bazı ortak noktalarda buluşmayı başardılar. Hiç değilse, "1milyonErmenisoykırımauğradı" iddiasının mübalağlı olduğu görüşünde birleştiler. Kemal Çiçek "Sadece300bincivarındaErmeni'ninkaderihakkındabilgisahibideğiliz" deyince, Dink bu düşünceye katıldı. Yani öldürüldüğü ileri sürülen Ermeniler'in sayısı o kadar yüksek değildi. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Soykırım Antlaşması 1948'de kabul edildiği için, Hırant Dink, hukuken soykırımdan söz edilemeyeceğini de vurguladı. Ama gene de, Ermeniler'e yönelik sistematikbirtasfiyenin varlığına inanıyordu. Böylece ona göre, "hukuken" soykırım mevcut olmasa bile "fiilen" vardı. O zaman haklı olarak UluçGürkansordu : İngilizler, 1'inci Dünya Harbi sonrasında "savaşsuçlularını" Malta'ya gönderdi; amaç bu kişileri "Ermenisoykırımından" dolayı yargılamaktı. Ama Malta mahkûmlarını suçlayacak bir belge bulamadılar. Üstelik İngilizler'in elinde İttihat Terakki'nin soykırım yaptığına dair bazı vesikaları içeren bir MaviKitap mevcuttu. Ama kendileri de bunun düzmece olduğunu bildikleri için (Kitap,İngilizGizliServisi'nebağlıSavaşPropagandasıBürosutarafından,savaştıklarıOsmanlıDevleti'ninitibarınıdüşürmekiçin1916yılındayazdırılmıştı), delil olarak kitaba başvurmadılar. UluçGürkan'acevapverildi:İngilizler her zamanki halleriyle işi sürüncemede bırakıp, sonunda kendi esirleriyle Malta mahkûmlarının değiş tokuşuna razı oldular. O tarihte ciddi bir soykırım araştırması yapılmadı. Suçlayıcı belgeler Türkler'den beklendi. İş tavsadı.
***
Fikirayrılıklarınınçokderinolduğuaşikâr... Meselâ bizimtezimiz: Ermeniler, Ruslar'la işbirliği yaptılar; Osmanlı'ya ihanet ettiler; bu yüzden zorunlu göçe tutuldular. Karşıtez: Sadece Doğu'dan değil, Konya, İzmit, Adana'da yaşayan Ermeniler de sürüldü. Cevap: O bölgelerde de, Ermeniler, Batılı ülkelerin askerini destekliyordu. Bölücü örgüt Hınçak ve Taşnak' a sahip çıkıyorlardı. " Güvenlik" sebebiyle vilâyetlerde belirli bir oranın üzerinde olmamaları sağlandı. Hayır,sadecegüvenliksebebiyledeğil;çoğunlukoluşturup,topraklardahakiddiaetmemeleriistendi.
***
Görüldüğü gibi, iş çok karışık... Herkes kendi doğrusunun peşinden giderse de uzlaşma sağlamak zor. Ayrıca konu, sadece, "Soykırımoldu" demekle sınırlı kalmıyor. Bundan dolayı Türkiye'den toprak talep edilemez ama, tazminat talepleri olabilir. İttihat Terakki liderini ve Talât Paşa'yı suçlasak bile konu kapanmayacak. DüneilişkintartışmalarıPKKsüzgecindengeçirirsek... 10-15bin Ermeni Rus ordusuna katıldı ve Osmanlı'ya ihanet etti. 3040bin Ermeni de Hınçak ve Taşnak gibi ayrılıkçı terör örgütlerine girdi. Ama ülkemizde 1.5 milyon Ermeni yaşıyordu. Acaba, bir yandan güvenlik sağlanırken, Ermeni vatandaşlarımızın mağdur edilmemesi için yeterince özen gösterildi mi? Nasıl PKK ile Kürt kökenli TC vatandaşlarımızı birbirinden ayırıyoruz, acaba o tarihte daha farklı davranılamaz mıydı?