Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Ana Sayfa 19 Ekim 2006

Nasıl tepki vermeli?

Fransa, 1915 yılında hukuksal bir kavram olarak olmayan "soykırıma" ilişkin hazırlanan yasayı oyladı ve kabul etti. Senatoya gitmesi bekleniyor. Şimdi tartışılan, Fransa'nın nasıl protesto edileceği. Kimi Fransa tatilinden vazgeçiyor, kimi Fransız mallarının alınmamasını istiyor, kimi kurs kapatıyor, kimi Fransız güzelini yarışmaya sokmuyor.
Orhan Pamuk Nobel kazandı. Daha önce ileri sürdüğü kişisel düşünceleri nedeniyle gündeme gelmişti. Şimdi bu ödül tartışılıyor. Kimi Nobel'i geri vermesini öneriyor, kimi Nobel'i romanlarıyla değil, açıklamalarıyla aldığını söylüyor.
Ülkemizde önemli şeyler oluyor. Hepsinin değerlendirilmesi, tartışılması ve herkesin düşüncesini belirtmesi gerekiyor.
Gerekiyor gerekmesine de duygu ve düşüncelerimizi dışa vurmak, savunmak konusunda sorun yaşanıyor. Öncelikle tartışmalar gerçek konulardan uzaklaştı.
Şimdi, "Fransız mallarını almayalım" diyenlerle, "Alalım" diyenler birbirleriyle tartışıyor. Nobel'in veriliş gerekçesi ve iadesi, hatta romanların edebi değeri konusunda anlaşamayanlar da karşıt oldular. Aslında ortak duygu öfke.
Öfke doğal bir duygu. Ama öfkenin kaynağını keşfetmek ve nasıl dışa vuracağımıza karar vermek konusunda kargaşa var. Öfkenin kaynağı, Fransa'nın aldığı karar. Bu karara öfkelenmek için gerekçeler de var. Tarihsel gerçeklerin doğru dile getirilmemesinden başlayıp, ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına, sınırlanmasına değin uzanan gerekçeler. Orhan Pamuk düşüncesini söylediğinde kızan, sınırlayanlara karşı gelen, düşünce özgürlüğünü savunan Fransa'nın, farklı düşüncenin dile gelişini kısıtlamaya çalışmasına öfke... Onun daha da ardında olan ve Fransa'ya öfke yaratan yüzlerce neden.
Bir öfkeyi ortaya koymak için yapılacak şeylere baktığımızda, ilki birey olarak kendi kendimize söylenmektir. Sonra bu kızgınlığı yakın çevremizle paylaşabiliriz. Bu sırada daha üst düzeyden, örneğin devletten bir eylem gerçekleştirmesini bekleriz. Bizim öfkemizi temsil edebilecek gerçek bir öneri ya da eylem.
Bunun olmadığını düşündüğünüzde, aklınıza gelen şeyleri paylaşmaya ve önermeye başlarsınız: "Fransa'ya ait malları almayalım." Sizinle aynı düşünce de olan olursa, öfkenizin akış bulduğunu düşünür ve rahatlarsınız. Buraya değin bir sorun yok gibi görünüyor. Sorun, bu eylemi yapmayanlara ya da yapılmasının anlamı olmadığını söyleyenlere öfkelenmeye başladığınız an belirir. Artık gerçek nedenden uzaklaşmış, belki de öfkenizi daha kolay dile getirebildiğinizi düşündüğünüz, baş edebildiğinize inandığınız bir karşıt bulmuşsunuzdur. Rahatlasanız da gerçek sorununuz çözülmemiştir.
Nobel bir ödül. Birey olarak onu almayı çok isteyebilirsiniz. Almak için geçerli yollar nelerse bunların hepsini yaparsınız. Aldığınız an, birey olarak kazanmışsınızdır. Bu sizin başarınızdır. Kim ne derse desin, siz amacınıza ulaşmışsınızdır ve oldukça mutlusunuzdur. Diğer yandan birçoğunuz bu ödülün alınmaması gerektiğini düşünmektesinizdir. Hatta geri verilmesi gerekti ğini, hatta hiç hak edilmediğini. Buna öfke de duyabilirsiniz. Öfkeniz, kişinin kazandığı gerçeğini değiştirmez.
Siz fikrinizi söyleyebilir, bunu savunabilirsiniz. Onun başarısından vazgeçmesi ya da kazandığı başarıyı değersizleştirmek, öfkenizi geçirmeyecektir.
Oysa Nobel Ödülü'nü ayrı, kişinin sarf ettiği görüşlerini ayrı değerlendirmeyi becerebilirseniz, en azından öfkenizin gerçek kaynağına ulaşabilirsiniz. Bu da öfkeyle baş etmek için iyi başlangıçtır.
Ülkemiz önemli ve zor günler geçiriyor. Yapılması gereken, başarılması ve tepki verilmesi gereken çok şey var.
Ama en başta, ulus olarak, öfkemizin nedenlerini ve öfkeyi doğru, yararlı, en uygun şekilde nasıl dışa vuracağımızı öğrenmek zorundayız.
Yoksa yanlış ve kontrolsüz tepkiler nedeniyle, haklı olduğumuz davaları kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalırız.
GÜNCEL
Kadir Kadir Gecesi'nin önemi
Bu gece Kur'an-ı Kerim'in 'Bin aydan daha hayırlı' dediği Kadir...
Elveda aşk
Fırtına dehşeti
Çetecikler
Nefes nefese kalp nakli
Bolu'da keçi krizi
Kapı gibi fetih
SPOR
Şeker Şeker koması: 1-2
İlk yarıda rakibini ezen ve İliç'le golü de bulan...
Bunun adı ihanet
Ada'lardan bir zafer gelir...
Fener bu kadroyla oynasın...
Şok! Delgado zehirlendi
Arabayla 2 saatte gittim
İstifa yok.. Kovulabilir
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
ISTANBUL - Par. Bul. 22 C,Açık 14 C
ANKARA - Par. Bul. 19 C,Par. Bul. 7 C
IZMİR - Açık 29 C,Açık 15 C
ANTALYA - Par. Bul. 30 C,Açık 20 C
ADANA - Yağmur 28 C,Par. Bul. 18 C
EKONOMİ
IMKB E: 39.743,830 D:% 3,35
DOLAR S: 1,469 D:% -0,81
EURO S: 1,841 D:% -0,94
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
GÜNCEL
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Künye | Ana Sayfa
    Copyright © 2003, 2006 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu