Bu gece Kur'an-ı Kerim'in 'Bin aydan daha hayırlı' dediği Kadir Gecesi... Peygamberimiz, bu geceyi ibadetle geçirenin kurtuluşunu müjdeliyor.
Prof. Dr. Hasan Onat Kadir Gecesi'ne mahsus ibadetler var mıdır? Kadir Gecesi'nin değeri ve önemi, Kadr Suresi'nde en açık ve net bir şekilde ifade edilmiştir. Yüce Allah, bu surede şöyle buyurmaktadır: "Biz Kur'an'ı Kadir Gecesi'nde indirdik. Kadir Gecesi'nin ne olduğunu sana haber veren oldu mu? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Zira o gecede melekler ve ruh, her tür iş için Rab'lerinin izniyle inerler. O gece güneş doğana kadar selamettir." Görüldüğü gibi bizzat Yüce Allah Kadir Gecesi'ni "Bin aydan hayırlı" olarak nitelemektedir. Buna göre, Kadir Gecesi'nin varlığı ve değeri son derece açıktır. Buhari ve Müslim gibi güvenilir tüm kaynakların ittifakla naklettikleri bir hadise göre, Peygamberimiz, "Her kim Kadir Gecesi'ni inanarak ve karşılığını Allah'tan umarak (ibadetle) geçirirse, geçmiş günahlar affolunur" demiştir.
KENDİNİZİ YENİLEYİN Ramazan ayı Kur'an ayıdır. Kadir Gecesi de insanoğlunun Kur'an'la tanıştığı gecedir. Kur'an'ı anlamaya, onun getirdiği güzellikleri yaşamaya çalışan her insan, her gecesini Kadir Gecesi gibi değerlendirebilir. Bu geceyi diğer gecelerden ayıran en önemli husus, Kur'an-ı Kerim'in bu gecede inmeye başlamasıdır. Bir başka ifadeyle, geceler, Kur'an sayesinde "bin aydan daha hayırlı" olabilmektedir. Bizler, böylesi müstesna geceleri, bir yenilenme, tazelenme fırsatı olarak değerlendirebiliriz. Her Kadir Gecesi', bizler için yepyeni bir başlangıç olabilir. Bu gecede, kendimizle, Yüce Yaratıcımız'la ve çevremizle nasıl barış içinde olabileceğimizi düşünebilir; hayatımızı değiştirecek olumlu kararlar alabiliriz. Kadr Suresi ile bu hadis birlikte düşünüldüğünde, bu gecenin günahların affı için çok iyi bir fırsat olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, Kadir Gecesi Müslümanlar'ın meşru istek ve dualarının karşılanması için de önemli bir zaman dilimidir. Çünkü Yüce Allah, Müslümanlar'ın istek ve dualarını gerçekleştirmek için meleklerini yeryüzüne gönderdiğini ifade etmektedir. Buhari'de geçen bir rivayette, Peygamberimiz Kadir Gecesi'ni haber vermek üzere evinden çıktığı bir anda, 2 Müslüman''ın yüksek sesle tartıştığını görmüş, bu tartışmanın etkisiyle Kadir Gecesi'nin zamanı hakkındaki bilgi kendisine unutturulmuştur. Bunun üzerine Peygamberimiz, bu unutturmada bir hayır olduğunu söylemiş ve Kadir Gecesi'nin Ramazan ayının 25, 27 ve 29'uncu gecelerinde aranmasını Müslümanlar'a bildirmiştir (Buhari, İman, 1/14-15). Bu durum, Müslümanlar'a her geceyi Kadir Gecesi gibi yaşama fırsatı sağlayabilir.
SON 10 GÜN İBADET EDİN İslam alimleri, konu ile ilgili rivayetleri gözden geçirerek Kadir Gecesi'nin Ramazan ayının 27'nci gecesi olabileceği üzerinde durmuşlardır. Bununla beraber, söz konusu rivayetlerden hareketle ihtiyatlı davranmak isteyen bazı alimler, Ramazan ayının son 10 gecesini ibadetle geçirmenin daha uygun olacağını söylemişlerdir.
UYUMAMAYA ÇALIŞIN Kadir Gecesi'ne mahsus özel bir ibadet yoktur. Peygamberimiz Ramazan ayının son 10 gününde çekilir, namaz kılar, tefekkür eder, zikirde bulunur ve kendisine gelen Cebrail ile birlikte Kur'an'ın hatmini yapardı. Eğer mümkünse Kadir Gecesi'ni uyanık geçirmekte fayda vardır. Bu gece yapılabilecek en güzel ibadet namaz kılmak, Kur'an okumak ve tefekkür etmektir. Gecenin sonunda da Yüce Allah'a dua etmek ve hem günahların affını hem de meşru talepleri dile getirmek en güzelidir. Yüce Allah, Bakara Suresi'nin 186. Ayet'inde şöyle buyurmaktadır: "Ey Muhammed! Kullarım sana beni sorarlarsa, bilsinler ki ben, şüphesiz onlara yakınım. Benden isteyenin, dua ettiğinde duasını kabul ederim. Artık onlar da davetimi kabul edip bana inansınlar ki doğru yolda yürüyenlerden olsunlar." Peygamberimiz Hz. Muhammed de, "Günahlarına içtenlikle tövbe eden, hiç günah işlemiş gibi olur" buyurmuşlardır.