Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Ana Sayfa 15 Ekim 2006

Liselerde olup bitenler

Ülkemizde son on yıl içinde en ağır darbeyi eğitim sistemi, ağırlıklı olarak da orta öğrenim almıştır. Hayırsever vatandaşlarımızın betonarme bağışları belki eksik olan binaları çoğaltmış ancak okul denince akla gelen, tek olmazsa olmazı öğretmenler azalmış, fakirleşmiş, eski güç ve kudretlerini yitirmiştir.
Ergen 12-18 yaşların arasında liseye gider, öğretmeninin gözüne girmeğe çalışır, otorite ile baş etmesini öğrenir, kötü alışkanlıklar edinmez, spor yapar, öğretmeninin kimliğine özenir, onun gibi olmaya çalışır, bu arada da serpilip büyürdü. Yıllar sonra "Başbakan" bile olsa onlarla karşılaşınca nerede olursa olsun saygıyla önlerinde eğilir ve ellerini öperdi.
Peki günümüzde neler oluyor? Haydarpaşa Lisesi gibi tarihi bir okulda olup bitenler içimizi acıtıyor. Bu sorunlar birçok lisede her gün tekrarlanmakta. Konuya münferit bir sorun olarak yaklaşamayız. Bu durumun nedenlerini bulmak zorundayız, hepimizin parası evladımızı yurt dışlarında okutmaya yetmez, okullarımızdaki kaliteyi yükseltmek mecburiyetindeyiz!
Artık kimse öğretmen olmak istemiyor, olmak isteyenler ciddi bir ekonomik sıkıntı ile mesleklerini kerhen yapıyor, öğretmen maalesef geri kalmış durumda, çocuklar üstünde gerekli saygı ve sevgiyi uyandıramıyor. Parmakla sayılır nitelikli öğretmenler de tükenmek üzere, ya emekliliklerini istiyor ya da özel dersler, dershaneler ile ilgileniyor. Öğretmenlerimiz geri kalmış, çağımıza uygun gelişimlerini sağlayabilecek maddi ve manevi imkanlardan uzak. "Gözlerimi kaparım vazifemi yaparım" mantığı ile müfredatı uygulamaya çalışmakta. Özel okullardaki durumlar da hiç farklı değil. Motivasyonu yok edilmiş, mesleğini sevmeden yapan bir gruba en sevdiğimiz varlıkları teslim edip ileride hesabını soramayacağımız neticeler alacağız.
Benzer zorluklar yüksek öğrenime de yansımakta. Birçok yüksek okulda kontenjanlar doldurulamamıştır, öğretim üyeleri devlet ve vakıf üniversitelerinde kaliteyi yükseltememektedir. Bu sene başarılı ilk 500 üniversite içinde bir Türk üniversitesi yoktur, (geçen yıl iki tane vardı).
Çok kaliteli eğitmenlerimiz var ama sağolsun rektörler ve vakıf başkanları işin kolayını buldular, üç otuz paraya ya da unvan uğruna bu öğretim üyelerine parasız ders verdirip akademik başarı bekliyorlar. Hakkınız almadığınız ortamda ne kadar başarı sağlanabilir? Türkiye, kaliteli "başöğretmenler" yetiştirmelidir, onlara layık oldukları hayatı sunmalı, itibarlarını iade etmeli, uluslar arası eğitim kongrelerine göndermeli, en önemlisi hak ettiklerini geri vermelidir.
GÜNCEL
Kalleşe Kalleşe güven olur mu!
PKK ateşkes ilan etse de mayınlarıyla yine şehit verdik. Dün de...
Rakipsiz hırsız
Sanal isyan!
Ramazan tacizi
Hac ve umre şartları
Ecel kapı dışarı
İftardan sonra maç yaptı,...
SPOR
1-1 1-1 Eriyor
Sami Yen'de 3. beraberlik
Galatasaray bu sezon ligde darbe...
PSV son şans
Yırtıcı Trabzon
Gerekirse hayatımla öderim!
Yine Stat Savaşı
Şipşak bitecek
Bu futbolla zor
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
ISTANBUL - Par. Bul. 22 C,Açık 14 C
ANKARA - Par. Bul. 19 C,Par. Bul. 7 C
IZMİR - Açık 29 C,Açık 15 C
ANTALYA - Par. Bul. 30 C,Açık 20 C
ADANA - Yağmur 28 C,Par. Bul. 18 C
EKONOMİ
IMKB E: 38.486,090 D:% 0,44
DOLAR S: 1,467 D:% -0,95
EURO S: 1,838 D:% -1,05
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
GÜNCEL
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Künye | Ana Sayfa
    Copyright © 2003, 2006 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu