Ödül, Ceza-yir OrhanPamuk'a NobelEdebiyatÖdülü, tam gününde verildi. Pamuk ne demişti? "1milyonErmeniöldürüldü." FransızMeclisi ne diyor? "Ermenilersoykırımauğratıldı." Dün 2 karar alındı: Önce FransızMeclisi, soykırım inkarını suç sayan yasa teklifini kabul etti. Sonra NobelEdebiyatÖdülü'nün OrhanPamuk'a verildiği açıklandı. Şimdi Türkiye bir yasaya bakıyor, bir ödüle. Kararların yarattığı duyguyu açıklayabilecek en uygun kelime, Fransız kökenli "ironi"dir. "Alay" ve "Mizah" da diyebilirsiniz. Sanki dünya, Türkiye' ye "alaylıvedolaylı" olarak bir şeyler söylemek istiyor. Ama, artık Nobelli yazarımız var. Türk edebiyatı açısından kıvanç verici bir gelişme. Dünya bundan sonra Pamuk'un görüşlerine daha çok önem verecektir. Acaba "Ermenisoykırımı" iddiaları konusunda yeni bir şeyler söylemek ister mi? En azından ödülün üzerindeki "gölge"yi kaldırmak için...
***
Bu arada, "müthiş" misilleme girişimine ne demeli? AKP ve ANAVATAN milletvekilleri, "FransızlarCezayir'desoykırımyapmıştır" diye yasa teklifi verdi. TeklifAdaletKomisyonu' nda görüşüldü. Başbakan "Vazgeçin" deyince, AKP'li vekiller imzalarını çekti. İddia "araştırılmak" üzere alt komisyona sevk edildi. Düşünün şimdi: Cezayir'in özgürlük savaşında 350bin ila 1milyon arasında insan öldürülmüş. Üzerinden 50 yıla yakın zaman geçtiği halde, Türkiye'nin bu konuda görüşü oluşmamış. Şimdi 3 kişilik alt komisyon araştırıp "Soykırımyapılmış" ya da "Yapılmamıştır" diye karar verecek, öyle mi? Biraz ciddi olmak gerekmiyor mu? Cezayir'in Liberte gazetesi de aynı şeyi söylüyor: "Cezayirliler'inyaşadığıtrajedinindiplomatikoyuncağaçevrilmesi,bizirencideediyor."
***
Oysa Cezayirliler, rencide edilmeyi değil, "alkışlanmayı" hak eden bir ulustur. Çünkü onlar kendi kurtuluş savaşlarını verirken, Atatürk'ten esinlenmiştir. Çünkü Atatürk öldüğünde "Obütünİslamdünyasınınkurtarıcısıydı.İslamdünyasınaözgürlüğünyolunuöğretti" diye yazmıştır Cezayir'in aydınları. Dahası var. Hiçbir zaman akıldan çıkartılmaması gereken bir "bağ"dır bu. Adana,Maraş ve civarı Fransız ve Ermeni işbirlikçileri tarafından 1918 yılında işgal edildiğinde, Cezayir'den gelen gönüllüler Atatürk'ün emriyle o bölgede savaşmıştır. Ta ki, Fransızlar ve Ermeniler'in sökülüp atıldığı 1922 yılına kadar. Atatürk, o kahramanların hepsine, TürkiyeCumhuriyeti vatandaşlığı ile kurtardıkları topraklarda 2'şer hektar arazi vermiştir. Cezayirliler'in torunları hâlâ o bölgede yaşıyor. Ve yaptıklarınızı görüyorlar.