Mücadelenin yeni adı: Cari açık Haftaya başlarken kulağımız ABD'den gelecek haberlerde; gözümüzü Almanya Başbakanı'nın ziyaretine dikmiş bekliyoruz. "Her sese duyarlı" ekonomimiz ise bir yandan yarın açıklanacak Eylül ayı enflasyonunu bekliyor. Bu arada temel büyüklüklerde ilk üç çeyreklik rakamların bu ay içinde açıklanmasıyla 2007 yılına nasıl bakılacağı ve alınacak önlemler birer birer ortaya çıkacak. Bugüne kadar enflasyona, işsizliğe, kayıtdışına "savaş bayrağı" açan ekonomi yönetimi, bu kez de -seçimlere kurban gitmezse-cari açıkla mücadele planları yapıyor. Mücadelenin en önemli adımı, ihracatı ve yabancı sermaye yatırımlarını artırmakHükümet bu nedenle uzun yıllardır ertelediği sektörel teşviklere yumuşak geçiş yapmayı planlıyor. Otomotiv, arge, yazılım, madencilik, petrol arama ile turizm sektörlerinin öncelikle desteklenmesini öngören planlarda, bu büyük yatırımlara aramalı üreten yan sanayinin de şart konulmaksızın teşvik edilmesi yer alıyor. Şirketlere katma değer yaratması, teknoloji getirmesi, ihracat yapması ve istihdam şartıyla teşvik verilecek. Yan sanayiye verilen teşviklerle de aramalı ithalatının frenlenip üretimin tamamıyla Türkiye'de yapılması sağlanacak. Öncelikli olarak bu sektörlere uygulanan Kurumlar Vergisi'nde indirime gidilecek. İthal edilen mallarda ÖTV artırılacak. İstihdam üzerindeki yüklerin azaltılması için çalışmalar hızlandırılacak. Bölgesel asgari ücrete geçilmesi için çalışılacak. Her ilde sanayileşme imkanı olmadığı için hayvan varlığının yüksek olduğu Doğu Anadolu Bölgesi'nde, hayvancılığın daha büyük ölçekte ve modern tekniklerle yapılıp, hayvansal ürünlerden bölgenin aldığı pay artırılacak. Özelleştirmeye hız vererek kısa sürede gelir elde etmeyi amaçlayan Hükümet, ihaleleri de art arda sıralamayı planlıyor. Şeker fabrikaları, enerji dağıtım bölgelerinin ilk bölümü ve İzmir Limanı'nı bu yıl sonuna kalmadan özelleştirecek olan Hükümet, zaman kaybetmeden diğer enerji dağıtım bölgeleri, enerji üretim tesisleri, Milli Piyango İdaresi, Petkim, TEKEL'in sigara bölümü, Halk Bankası ve İMKB'yi de görücüye çıkaracak. Turizm kentleri büyük bir yatırım alanına dönüşecek. Akdeniz ve Ege Bölgesi'ndeki tahsislerin yanı sıra kış ve termal turizm tahsis çalışmalarını yapan Turizm Bakanlığı, 100 milyar doların üzerinde yatırım bekliyor. İnşallah bu mücadele planının sonu da "aylarca çalışıldıktan sonra küresel dalgalanmalarla 23 ayda anlamını yitiren" 9. Kalkınma Planı'na benzemez.