Ramazan fıkrası Allah'a inanmayan bir adam, bir bahar günü ormanda geziyor ve tabiatın güzelliği karşısında kendinden geçiyordu. Birden arkasında bir gürültü duydu. Baktığında koca bir aslanın kendisine doğru yöneldiğini gördü. Adam kaçmaya başladı ama, arkasına baktığında aradaki mesafenin de daraldığını fark etti, panikledi. Sonunda yerdeki bir dala takılınca, aslan adamın üzerine atladı. Aslan pençelerini adamın yüzüne geçirmek üzereyken, adam "Tanrım" diye haykırdı.
***
O anda zaman durdu, nehirler dondu. Aslan da donuk bir resim olarak son hareketiyle kalakaldı. Bir anda karanlığa gömülen ormanda, ağaçların arasından bir ışık sızdı. Çok derinden bir ses duyuldu. "Yıllarca bana inanmadın. Yaradılışını bile kozmik bir olaya bağladın. Sana bu durumda yardım etmemi mi istiyorsun? Sen benim sevgili kulum musun?"
***
Adam utanç içinde, başını öne eğip cevap verdi. "Biliyorum, bunca yıldan sonra dindar biri olmayı istemem haksızlık ama aslanı belki dindar yapabilirsiniz." Uzaklardan gelen ses, "Peki" dedi ve ışık kayboldu. Orman yeniden aydınlandı, nehirler akmaya ve her şey kendi olağan haline dönüşmeye başladı.
***
Vitrin mankenleri sessizliğindeki aslan da donuk görüntüsünden kurtuldu, canlandı. Önce adama baktı, sonra iki pençesini gökyüzüne doğru çevirip, konuşmaya başladı. "Tanrım, senin rızkınla orucumu açıyorum. Hamdolsun verdiğin nimetlere."
***
Sessiz harflerle bitti Aslında biz de bittik Alışmak kaybetmekti Alıştık ve kaybettik
İncinen kopan bir şey var Sen benim yaralı yanım Çok şeyleri paylaşmıştık Dokunmasan da ağlarım
Benim olan bana kalsın İkimizin ruhu başka Ah hayırsız bilemedin Alışmak kıymaktır aşka HakkıYALÇIN
***
1 Ekim 2006 Mutluluk Takvimi *Mutfakta bebek önlüğü tak... *Uyumak için şans yarat... *Birisini güldür...