TÜRKİYE'nin en komik adamı Cem Yılmaz, Ece Vahapoğlu'na hem yeni çektiği filmi Hokkabaz'ı hem de vatandaş Cem'i anlattı.
***
'Gençlik filminde oynayacak değiliz'
Cem Yılmaz, sıcacık evinin kapılarını yazarımız Ece Vahapoğlu'na açtı. Ünlü komedyen 20 Ekim'de vizyona girecek yeni filmi "Hokkabaz"ı, oyunculuk kariyerini ve hayallerini kendi uslübuyla anlattı. Fotoğraf çekimi sırasında da esprileri birbiri ardına patlattı.
Ben de oyunculuk kariyeri olan birideğilim, amabirkaç filmdebaşrol oynuyorum. Benihiç de rahatsız etmiyor.
Hokkabaz adlı sinema filmi 20 Ekim'de vizyona girecek olan Cem Yılmaz heyecanlı. Filmin senaryosunu yazdı, yönetmenliğini yaptı ve başrolünü kaptı! 33 yaşında olan ünlü komedyen bir gün karakter rolleri oynamak zorunda kalacağını söylerken, o zamana kadar mutlaka bir-iki hikayesini daha senaryolaştırmak istiyor. Cem Yılmaz ile söyleşimizi tablolarla dolu evinde çay içerek yaptık. Salondaki sehpasında İspanyolca ve Fransızca sözlükler dikkatimi çekti. Cem Yılmaz meğer sözlük okumayı severmiş.
Yeni filmin için "3 milyon seyirci yerine aklı başında 10 bin kişi seyretsin yeter" demiştiniz. Az kişi mi bekliyorsunuz? O bir tedbir cümlesi değil. Mizah barındırıyor. Herkes filmi çok izlensin ister tabii. Ama rakam zikredilmesinin duygusal tarafla ilgili olmadığını düşünüyorum. Bu filmin duygusal yanı benim için önemli. O cümle filmin iyi olduğunu vurgulamak içindi.
G.O.R.A. hem çok izlendi hem de bir o kadar eleştirildi... G.O.R.A.'da hırpalandık. Geniş bir yelpaze izleyince yorumlar karışıyor.
SENARYOYU BEN YAZDIM
Olumsuz eleştirilerden etkileniyor musunuz? Yorumlarla ilgileniyorum. Tavsiye edilen kafaya takmamaktır. Ama ben üzülüyorum. Olumsuzlarla da ilgileniyorum.
Hokkabaz çok konuşuldu. Farkı ne? G.O.R.A.'dan farklı. Mizah tarzında köklü bir farklılık yok. Filmin öyküsüne güveniyorum. İyi oynandığını düşünüyorum. Her aşamasında parmağım var. Daha fazla sorumluluk aldım. Günahı da sevabı da bana. Senaryoyu ben yazdım. Vizontele ve Organize İşler'in yönetmen yardımcısı Ali Taner Baltacı ile yönettik. Bir de Opet sponsor oldu ki bu önemli.
Filmin başrol oyuncuları arasındaki Mazhar Alanson ve Özlem Tekin aslında oyuncu değiller. İyi anlaştığınız için mi onları seçtiniz? Tabii ki oyunculuklarıyla bilinen insanlar değil. Ancak filmdeki rollere çok uygun kişiler. Beraber iş yapmaktan mutlu olduğum kişiler. Ama birinci sebep role uygun olmaları. Belki oyunculuk kariyerleri yok ama tecrübeleri var. Yaptıklarım arasında çıtanın altında olmayan bir iş. Bu filmde planlanan aynen uygulandı. Senaryoya, karakterlere, görsel tercihlere güveniyorum.
Artık stand-up yapmıyor musunuz? Bir sene içinde 200 kere sahneye çıkıyorum. İnsanlar 'bilet bulamıyoruz' diye şikayet ediyorlar, seyirci tatmin olmuyor. Bunun için de oyun sayısını arttıramayız. Stand-up yapmayı seviyorum. Ama fiziksel yorgunluk oldu. Limitteyim.
Ağırlık sinemaya mı kaydı? 1995'te karikatür çizdikten sonra sahneye çıkmam planlı değildi. Şimdi de planlı olmasa da işin mecrasının sinema ağırlıklı olmasını hayal ediyorum. Vakit kaybediyorum. Aklımda sinemayla ilgili bir sürü proje var. Sahneye çıkınca başka bir şeye zaman kalmıyor. 8 yıl içinde 5 film yapmak da az değil... Üçünü ben yazdım. Ama kendi yazdığım ve oynadığım film sayısının artmasını istiyorum.
Bu acele neden? Fazla yaşlanmadan, mecburen karakter rollere başlamadan bir iki tane daha hikayemi canlandırmak istiyorum. Artık gençlik filmlerinde oynayacak halimiz kalmadı.
Sonraki filmlerinizde de aynı ekiple devam mı? Ekipleşmeyi düşünmüyorum. Kim en iyi neyi canlandırıyorsa o olmalı. Bu filmde kendi İskender rolüm için bile ekibe "daha uygun biri var mı?" diye sordum. Ayrıca bu teknik ekiple bir sürü film yapabiliriz. Oyuncularla ilgili tercihler değişebilir. Türkiye'de çok sayıda film çekilmediği için film seti alışkanlığı da yok.
İYİ SENARYO 15 GÜNDE DE OLUR
Hokkabaz'ın senaryosunu ne kadar zamanda yazdınız? Hikayenin oluşması ve filmin çekilmesi 9 ay sürdü. GORA'yı 2002'de yazmıştım. Sahne işinden dolayı 2004'de yapabildim. En hızlı, bir senede iyi bir konsantrasyonla çıkabiliyor. Ama çok iyi senaryo 10 senede demlenir diye bir şey yok. Bazen 15 günde de olur.
Beğendiğiniz oyuncular kimler? Altın Portakal taze bitti, oradan örnek vereyim. Nuri Bilge Ceylan ve Zeki Demirkubuz'un oyuncu tercihlerini kendime çok yakın buluyorum. Tercihleri resim, duygu, fizik olarak birini seçip o rolü ona emanet etmek. Oyuncu olmayan birine başrol vermek çok olağan. Ben de aslında öyle biriyim. Oyunculuk kariyeri olan biri değilim, ama birkaç filmde başrol oynuyorum. Beni hiç de rahatsız etmiyor.
Ünlü isimler tercih edilmeli mi peki? Şöhretli bir sima oynatmak çok tercih edilmemeli. Çünkü avantajı olduğu kadar dezavantajı da var. Önceki imajlarıyla ilgili dezavantaj yaratabilir. Gerçi Al Pacino da hep Al Pacino'dur, meşhur diye oynamasın mı? Onlar verilen rolleri öyle büyüleyici canlandırıyorlar ki bir sorun olmuyor. Bizim memlekette bu geçerli değil. Her hali bilinen birinin farklı bir role bürünmesi kolay hazmedilmiyor.
Ama filminizde de ünlüler oynuyor? Mazhar Alanson ve Özlem Tekin karakterleri canlandırmakta başarılı olamazlarsa inandırıcılıkları gider. Bu riski aldık. Bizdeki avantaj, cast'ın bütünüyle artist ruhlu insanlardan oluşması.
YARIN 30 yaş krizimde spor salonuna gittim 'Her şeyi biliyorum' hissi artık, 'her şeyi bilmene gerek yok' hissine dönüştü Evlilik trenini kaçırmak istemem Çok sıcak ve neşeli kadınlardan hoşlanmam İyi insan olma çabam var