Kongar ile Barlas'ın düşündürdükleri!.
NTV'de yayınlanan YorumFarkı'nda EmreKongar ile MehmetBarlas'ın hafta içinde yürüttükleri tartışmalar hem güncellikleri bakımından hem de tarafların ustalıkları açısından ilgiyle izleniyor. Hadi ben mesleğim açısından ilgileniyorum diyelim, fakat ev ahalisi de severek izliyor. Demek ki program pek yerinde ve tutmakta...
***
İki tartışmacı, önceki akşam Org.İlkerBaşbuğ'un, KaraHarpOkulu'ndaki konuşmasını ele almışlardı. MehmetBarlas, askerlerin iç siyasete yönelik konuşmalarının "sakıncalarından" söz ederken, EmreKongar, "uyarıların içeriğine bakmanın" da gerekebileceğinin altını çiziyordu.
***
İlkerBaşbuğ özetle şöyle demişti: - Cumhuriyet'ikorumak,bizeyasaylaverilmişbirgörevdir.Bu,içsiyasetekarışmakanlamınagelmez.İrticaileriboyutlaragelmiştir.Cemaatvetarikatlardevrimkarşıtlığınınodağıhalinedönüşmektedir.
***
Barlas ile Kongar'ı dinlerken şunları düşündüm: Org. Başbuğ, "Türk devrimlerini askeri kadrolar gerçekleştirmiş olsa da Atatürk, bu devrimlere ulusun sahip çıkmasını istiyordu" diyor. Kendime sordum: Türk ulusu bu devrimlere sahip çıktı mı? Esas olarak çıktı. Sandık verilerine bakarak söylenebilir ki, Türkiye'de mürtecipotansiyeli sandıklara ancak yüzde 5 ila 10 civarında yansımıştır. Buna karşılık esas seçmen k itlesi 'merkezsağ'da yerini almıştır. Ve bu kitlenin Türk devrimleri ile bir meselesi yoktur. Gönül ister ki artık askerler, Türkiye'de Cumhuriyet kazanımları ve devrimlerinin çimento olarak tuttuğuna inanmış olsunlar. Çünkü ancak bu inanç askerleri sivil yapıya yönelik endişeler taşımaktan ve resmi açıklamalar yapmaktan alıkoyacaktır. Bana göre irticanın takibi, devletin istihbarat organlarının konusuna girmektedir. İllegal suç varsa, takibi devlete aittir.
***
Org. İlker Başbuğ, "Cumhuriyet'ikorumak" görevinin altını çizdiğinde, biz TSK'nın ne düşündüğünü ve hangi çizgide olduğunu öğreniyoruz. Tamam. Ama o zaman "demokrasiyikorumak" noktasında da ne düşündüklerini öğrenme hakkımız doğmuyor mu? Madem asker konuşuyor, bunu da merak edebiliriz pekala! O zaman... İrtica, Cumhuriyet'i tehdit ediyorsa Demokrasi'yi ne tehdit ediyor? Örneğin, Türkiye'de son 20 yılda iki üstü örtülmüş süreç yaşandı. Biri failimeçhulcinayetler süreciydi... İkincisi, bizzat yöneten kadrolar tarafından batırılmış EmlakBankası süreciydi... Cinayetlerveyağma! Bu iki süreçten daha feci bir süreç gösterilebilir mi ki Cumhuriyet'i ve demokrasiyi hepsinden fazla tehdit etsin...