TÜSİAD ve demokrasi TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, Takvim gazetesini ziyaret etti. Ekonomideki gelişmeleri ve beklentilerini özetledi. Siyasi konularda ise gayet temkinli konuştu. AK Parti Hükûmeti döneminde, enflasyon ve faizin yıllardır görülmedik bir seviyeye düştüğünü, IMFveABileilişkilerin düzenli bir biçimde yürütüldüğünü, sıkımaliyepolitikasıyla bütçe dengelerine özen gösterildiğini vurguladı. Tabii bazı noksanlar da sıraladı: 1)Kayıtdışıekonomi ile gerektiği gibi mücadele edilmiyor. Bu da, yerli ve yabancı sermayenin yeni yatırımlara girmesini caydırıyor. 2) 2006'nın tamamında, 32 milyar dolar olacağı tahmin edilen cariaçık, Gayri Safi Milli Hasıla'nın % 7'si mertebesinde bir seyir takip ediyor. Panikolmayalım ama, bu oranı % 7'den % 5'in altına çekmek için bir sanayileşmestratejisi çizelim. Dünyailerekabetedebileceksektörleritespitedip,bunlarıteşvikedelim. Ancak bu durumda, dolar/TL paritesinin oynamasından ve dalgalı kurdan etkilenmeyiz. TÜSİAD, bundan böyle "kriz" yerine "riskyönetimi" tabirini kullanacak. Bu değişikliğin anlamı şu: Sorunları, kriz çıkmadan önceden görüp, tedbir almak. "Önümüzdekihassaskonularnedir?" sorusunu ise şöyle cevapladı Ömer Sabancı: *8 Kasım AB İlerleme Raporu *Cumhurbaşkanı seçimi *Genel seçimler *Dünyadaki ve bölgemizdeki gelişmeler AB ile ilişkilerden lâf açılınca, genelden biraz özele girerek, kendisine asker-sivililişkilerini ve AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Kretschmer'e, Kara Kuvvetleri Komutanı Org. İlker Başbuğ'un verdiği cevabı sordum. Ömer Sabancı, tam bir diplomat gibi konuştu: "ÖnemliolanABilemüzakerelerinbaşlamışolması.Elbetteanlaşamadığımızkonularolacak.Karşılıklısertdemeçlerverilecek.Amamüzakerelerkopartılmadansürdürülmeli.Bizokulübünüyesiolmakistiyoruz;ortayaçıkançelişkilerdenendişeduymuyorum;zamaniçindegiderilir." Sabancı, Cumhurbaşkanı seçimi ve genel seçimler üzerinde de pek konuşmak istemedi. "Genelseçimlervaktindeyapılsın" cümlesini tekrar etti ama, Cumhurbaşkanı seçimini tartışmak için zamanın erken olduğunu vurguladı. Genel seçimler hakkında da, "Ekonomikvesiyasiistikrarıbozmayacakbirtablogörmekisteriz" dedi. Ve hükûmete seçimlere yaklaşırken, popülist uygulamalara sapmaması gerektiğini hatırlattı: "Amansıkımaliyepolitikasıdevametsin!"
***
TÜSİAD'ın bende daima şöyle bir imajı olmuştur: İşadamlarının kreması, kısmen Türkiye'nin siyasi gerçeklerinden ve özellikle Anadolu'nun değerlerinden kopuk, demokrasi tartışmalarında elini pek taşın altına sokmaz vs... Ömer Sabancı, bu düşüncemize şiddetle karşı çıktı: "Bizimdemokrasiraporlarımızıokumamışsınız" dedi. Aslında, şimdi TESEV'in başkanlığını yapan Can Paker döneminde, Prof. Bülent Tanör'e hazırlatılan raporu biliyorum. Parti içi demokrasi ve seçim barajının düşürülmesi gibi konuların yanı sıra, Türk Ceza Kanunu'ndaki düzenlemelerle ilgili TÜSİAD'ın birçok belgesini de okudum. Fakat, Türk demokrasisinin en zayıf halkası olan askersivil ilişkilerinde, meselâ TESEV'inkine benzer bir tavrını doğrusu hatırlayamıyorum. Raporları bana gönderecekler; bakalım gözümden mi kaçmış, yoksa Türk aydınlarının bir bölümü gibi, bu hassas konuda TÜSİAD susmayı mı tercih etmiş?