* Ben öldüğümde arkamdan dökülen bir damla gözyaşı olsun dostlarımdan. Kabrime bir güzel gül gönderin. Ruhuma bir Fatiha sevilenden sevene. Bir dua vasiyetimdir dostlarıma. Ve bir nasihat arkamda bıraktıklarıma; 'Hayattan hep almayı düşünmeyin. Eğer bir nefesin bile değeri bilinir ise kalıcıdır yaşam. Ve o an geldiğinde 'Kelime-i Şahadet' getirmek bilen kula nasip olur'. İlhami Özkan'dan Sabah Güneşi Özlem'e
* Sen sözcükleri ölümsüz kılansın. Sen umudun, sen aşkın, sen özlemin, sen hayatın adısın. Şimdi içimde çoğalttığım sesimle haykırıyorum, herkes duysun diye; "Hiç kimse sevdama senin kadar yakışmadı ve sevdam hiç kimseyi senin kadar yaşatmadı". Doğum günün kutlu olsun aşkım. Seni seviyorum... Urfalı Bekir'den biricik aşkı Canan'a
* Artık günlerim günlerden uzun, gecelerim gecelerden yalnız. Seni sevdiğimden beri her acıyı tattım. Her çileyi çektim. Hayatın her cilvesine alıştım. Yalnız senin yokluğuna alışamadım. Şimdi anlıyorum, acıdan, hasretten, gözyaşından başka bir şey vermemişsin bana. Yıkılan hayallerime, yok olan geçmişime, kaybolan geleceğime ağladım çocuklar gibi. Ne yazık ki, olanlar hep bana oldu. Ümidim hayalim hepsi kayboldu. Sayende hayatım tarumar oldu. Oturup ağladım. Ama yine de seni çok seviyorum ve ölene dek seveceğim... Gölcük Taner'den Gölcüklü aşkısına D.-A.
* Sevgi değer vermesini bilmektir. Sevgi sevdiğini özlemektir. Sevgi birliktelikten sevinç duymaktır. Sevgi onu kalbimde hissetmektir... Gültepeli Özlem'den Esmer Mehmet'ine
* Buradan 70 milyon insana da haykırıyorum. Fulden seni çok seviyorum ve daima seveceğim. Sen beni aklından silsen de, ben seni bekleyeceğim. Ta ki, ölene kadar!.. Mert'ten karşılık alamadığı Fulden'e
* Gidince anlıyorum, her şeyini özlüyorum. Tenin benim gibi, kokunu içime istiyorum. Öpünce anlıyorum, ben seninle yaşıyorum. Birden bire hayatımın her köşesinde oldun. Gecelerime gün gibi doğdun. Gidersen bir gün birisi çok üzülür. Adı lazım değil, baş harfi ben. Aşkım seni çok seviyorum... Boncuk'tan Taner'e
* Mevsimlerden sonbahardayım. Resimde sararmış yapraklar, kurumuş dallar, yılgın bir rüzgar. Ve ne yapacağını bilmeyen bir çocuk var. Aslında sana söylemek istediğim çok şey vardı. Mesela keşke bu kadar çok sevdirmeseydin kendini. Neyin bedelini ödediğimi bilmiyorum. Her şeye rağmen sana da kızmıyorum. Acım durulduğunda bir şarkı söylerim, belki o zaman anlarsın. Bu ayrılık bu aşka hiç yakışmadı... Ümraniyeli Uğur'dan unutamadığına
* Ben hayatı tanıdım, ama sadece boşluğunu tanıdım. Bir kişiyi tanıdım, işte o kişi benim kalbimin en güzel köşesinde. Nasıl söyleyeceğim bilmiyorum ki, ben var ya ona aşık oldum ve yine söylüyorum. Ben sana aşık oldum, herkes duysun işte. Sıla seni çok ama çok seviyorum... Ümit'ten birtanesi Sıla'ya
* Melekler, seni ne kadar çok sevdiğimi bilselerdi, kıskançlıktan sevap defterimi günahla doldururlardı. Sen şimdi çok uzaktasın, ama fark etmez. Kalbim seninle, seni çok seviyorum aşkım... Ümit'ten birtanesi Buket'e
* Seni tanıdığım için çok mutluyum. Daha tanışmadan bir çok şeyi sevdirdin. Seni sevdiren ise, kendin olman. Gülüşünle bir güneş gibi doğdun dünyama. İyi ki varsın Erdem. Yaşattığın güzellikler için teşekkür ederim. Gözlerin çok güzel bu arada. Her zaman yanında olacağımı unutma. O tatlı gülüşün, yüzünden eksik olmasın. Nisnengi'nin yakışıklısı Erdem'e
* Bir şafak vakti dudaklarımda tebessüm, kalbime derinden acı veren bir sızı ile uyandım rüyalarımdan. Dudaklarımdaki tebessüm seni rüyamda görmemin, kalbimdeki sızı ise sensizliğin işaretidir. Melek yüzün canlanır hayalimde, bebek kadar masum bakışların. O an sanki hançer saplanır garip yüreğime. Güneş süzülür penceremden, odam aydınlanır fakat gönlüm hep karanlıktır... Veysel Özdemir'den biricik aşkı Habibe'ye
* Yürüyor sokak ortasında bir delikanlı, gözleri mahmur, kul ama sevdalı. Bedeni dikişli, yüreği ise yaralı, kul ama sevdalı... Kayserili'den Zarife'ye
* Gülerken herkes eşlik eder, ya ağlarken? Başarılara herkes ortak olur, ya yenilgilere? Öyle bir dost edin ki, kötü gün kapını çalınca, o kapıya seninle beraber baksın... Murat'tan dostlarına
* Hayat seni ne kadar üzerse üzsün, senin bir gülüşüne dünyaları feda edecek insanların olduğunu unutma. Çünkü sen dünyadaki bütün güzelliklere layıksın biriciğim... Özkan'dan Manisa'lı meleğine
* Meleğim, uğurum, her şeyim. Sen benim hayatımın anlamısın. Minik kuşun seni çok ama çok seviyor. Kalbimin sahibi ve biricik aşkımsın. İnşallah bütün hayallerimiz gerçek olur bebeğim. Sen benim hayatımdaki en önemli şeysin. Seni çok ama çok seviyorum aşkım... Yağmur'dan Uğur'a
* Seni çok seviyorum aşkım, benimle evlenir misin?.. Aslı Erdoğan'dan Osman Akkan'a
* Gönüller birdir, şehirler ayrı olsa da. Yaşamlar güzeldir, geçmişte kalsa da. Umrumda değil, dünya yıkılsa da. Ben sevdiğimi unutmam, sevdiğim uzakta olsa da... Avcılar'daki Yeşim'den İz- mir'deki eski aşkı Fırat'a
* Yar gidiyor, soğuk gecede yüreği ihanette yüreğime. Ah duvarlar benim sırdaşım. Aman vermiyor hasret benim bedenime. Dur dinle kara gözlüm, gitme. Yapma, bana küsme. Özlüyorum, deli gibi muhtacım sevgine. Son bulsun, ah derin ayrılık. Tükensin acılarım, geldiğinde. Ah sokaklar, benim yoldaşım. Kahrolsun umutsuzluk, dön... Keskin Otomotivli Yıl- maz'dan kara gözlü Tuğba'sına ve Ali ile nişanlısı Özlem'e
* Denize dökülen bir ırmak gibi, öyle ak içime öylesine dol. Yarına açılan bir yaprak gibi, unuttur mazimi geleceğim ol. Hasretin yerini müjdeler alsın, bırak mutluluk kapımı çalsın. Bütün acılarım dünlerde kalsın, unuttur mazimi geleceğim ol. Bir ömür boyu seveceğim ol... Fatih'den kara gözlü Semra'ya
* Bazı aşklar okyanus gibidir, görmesen de sonunun bir yerlerde bittiğini bilirsin. Okyanuslar bile kıskanır sana olan sevgimi, görmesem de sonunu biliyorum. Sonsuza kadar bitmeyecek. Seni çok seviyorum birtanem. Bu kalp attığı sürece de seni çok seveceğim... Y. Emre'den ilk ve tek aşkı Gülhan'a
* Dostu yok gecelerin, geceler çok uzun. Ömür dediğin bir tutam ümit, ümidi yok yarınların tıpkı senin yokluğun gibi ve ben biraz daha sana hasret. Bu hasret bir ip, boğazımda düğümlenmiş. Düğümler her tarafımda, bütün yollar kördüğüm ve ben biraz daha ölüyorum sensizliğin ortasında... Esentepe'den Akçaabatlı Yusuf
* Ölmek dünyada unutulup gitmekmiş. Ölmek bir kefen giymekmiş. Ölmek o soğuk, o korkunç ve o kara toprağa girmekmiş. Yok be canım, aslında ölmek sensizlikmiş... Zafer'den Eda'sına
* Elini son defa yanağıma koy, istemiyorsan giderim. Serin birak bahar şamında söz, ismini unutur silerim. Tuttuğun kalem olsa, yüreğinin elleri bir defa daha yazsa 'bebeğim, bebeğim, bebeğim'. Eğer bir masal perisi girerse rüyalarına, "O öldü" dersin... Engin'den biricik aşkı Beste'ye
