Okul çürüten zihniyet Devlet 1 milyon YTL vermemek için 32 derslikli okulu çürütüyor. Fakat aynı devlet bu okulun yanına 2.5 milyon YTL verip daha küçük yeni bir okul inşaa ettiriyor.
Hikaye uzun ve eski ama, problem çok taze. Ümraniye Alemdar'da hayırsever İsmail Atay tarafından bir okul inşaatı başlatılıyor. Fakat Atay, inşaatı tamamlayamıyor ve Ekil İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı EkremEkşi devreye girip, okulu bitirebileceğini söylüyor. Dönemin Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey de, " Okulubitirirsen,bizdevralırız" diye söz veriyor. Bu konuda Vali Erol Çakır ve Ömer Balıbey ile bir protokol de imzalanıyor. Ekşi, yaklaşık 3.5 milyon YTL harcayarak okulu 2001 yılında bitiriyor. Fakat devlet ne okulu almak istiyor, ne de parayı vermek. Hatta, "Okulbizimdeğil" deniyor ve bina sahipsiz kalıyor. VALİLİĞESENETGİDİYOR Bir hukuk mücadelesine giren Ekşi, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar hepsine müracaat ederek sorunun çözümü için yardım istiyor. Bu arada bina çürürken çocuklar 5 kilometre ilerideki başka bir okula gitmek zorunda kalıyor. Sorun sürüncemede devam ederken valilik çürüyen okulun 250 metre ilerisine 23 derslikli yeni bir okulun inşaatına başlıyor. Oysa hazır okulu almak daha kolayken, bu yapılmıyor. Çeresiz kalan Ekrem Ekşi, valiliğe noter kanalıyla bir senet gönderiyor ve "2.5milyondanvazgeçtim.1milyonYTLverinokulualın" diyor. Ama valilikten hiçbir ses çıkmıyor. Gelinen noktada okul çürümeye devam ediyor. Ekrem Ekşi ise yeni yapılan okulun 2.5 milyon YTL'ye malolduğunu belirterek şunları söylüyor: "1 milyon dururken 2.5 milyon YTL'ye daha küçük bir okul ihale ediliyor. Sayın vali geçen yıl '1 milyon YTL'ye 3 okul açarız' demişti. Şimdi daha küçük okulu 2.5 milyon YTL'ye yaptırmaları nasıl açıklanır?" Bu sorun biran önce çözülmelidir. Türkiye'nin, 'Koskoca bir okulu göz göre göre çürümeye terk edecek lüksü yok' diye düşünüyorum. Hele İstanbul'da bile 100 kişilik sınıflar varken...