Evet, başlığı yanlış okumadınız! Merak etmeyin canım, size hayvancılıktan veya en iyi sütün, yumurtanın nerede bulunduğundan falan söz etmeyeceğim. Bu aralar kendimi "entegre süt tesisi" gibi görüyorum da ondan bahsedeceğim. Soru: Ne iş yapıyorsunuz? Cevap: Süt veriyorum. Soru: Boş zamanlarında ne yapıyorsun? Cevap: Süt veriyorum. Soru: Niye yorgun ve uykusuzsun? Cevap: Süt veriyorum. Bu soru ve cevaplar aynı şekilde sürüp gider. Çünkü ben süt veriyorum!!! Ama inanın o kadar mutluyum ki süt verebildiğim için. Zeyno'ya şu anda yapabildiğim en iyi şey bu. Her gün sütümün bitmemesi ve ona sütümü uzun zaman verebilmek için dua ediyorum. Bebek için o kadar yararlı ki anne sütü. Bir kere içinde bulunan vitamin ve mineraller çocuğun bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Diyabet, MS, bazı kanser türleri, menenjit, kemik erimesi, kalp hastalıkları, tiroid hastalıkları, bağırsak hastalıkları, idrar yolları enfeksiyonu, salmonella, obezite, astım riskini de azaltıyor. Süt vermek anne için de çok yararlı. Emziren kadınlarda göğüs ve yumurtalık kanseri riski önemli ölçüde azalıyormuş. Süt vermek daha çok kalori harcattığı için doğum öncesi kilonuza da daha çabuk dönebiliyormuşsunuz. (Göreceğiz bakalım!) Üstelik mama hazırlama derdi yok. Diyorum ya 'tesis' her zaman bebeğin emrinde. Her yerde bebeği emzirebilirsiniz. Anne sütünün bu kadar yararlı olduğunu öğrendikten sonra vücutları bozulacak, göğüsleri sarkacak, zamanları yok diye bebeklerini emzirmeyenlere ise çok şaşırıyorum. Sizce de çok bencilce sebepler değil mi? Evet, benim de ilk zamanlarda göğüslerim yara oldu. Sütümün azaldığı, Zeyno'yu doyuramadığım zamanlar da oldu Ama yılmadım. İnatla emzirdim bebeğimi. Sütümün her damlasının ona hayatı boyunca yarayacağını biliyorum. Bu arada Zeyno 11 haftalık oldu. Artık oyuncaklarına uzanmaya ve tutmaya çalışıyor. Bir de kıkır kıkır gülmeye başladı. Babasıyla agu-bugu diye konuşuyor çok kıskanıyorum. Yalnız eskisi kadar kolay uyumuyor artık. Uykuya dalana kadar çok uğraştırıyor bizi. Hala kucakta uyutmamakta direniyorum tabii. Sık sık ismiyle çağırıyorum onu. Bakalım ne zaman ismini duyunca tepki verecek. Bol bol konuşuyorum. Komik oluyor tabii kendi kendine konuşmak. Gelecek hafta neler göreceğiz kimbilir? Sütünüz bol olsun!