Futbolu mu bilmek lazım yoksa hile hurdayı mı? Madem memlekette olan bitene rağmen en çok futbol konuşuluyor, o zaman aklıma takılan bir soru var benim. Futboldan çok anlamaya gerek yok Adamın biri var. Teknik direktör. Çok başarılı bir teknik direktör ama. Nereden anlarsınız başarılı olduğunu bir teknik adamın? Çalıştırdığı takımların başarılarından değil mi? Bir kere bu adam bu işin okulunu okumuş. Spor akademisinin "FutbolUzmanlığı" bölümü mezunu. 4 yıl altyapısında çalıştığı takımın başına geçip birçok başarılı sonuç alınca teklif alıp başka bir takımın teknik patronu oldu. Bu takımı UEFA'ya çıkardı tarihinde ilk kez. Aynı şehrin diğer takımı istedi bu kez kendisini. Bu takımın başına geçince dört büyükler denilen futbol ağalarının korkulu rüyası oldu. Takımını UEFA'da 4. tura çıkardı. Türkiye Kupası'nda final oynattı. Bu başarılar üzerine milli takımın başına geçirildi. Ancak işte bu noktada hesap etmediği bir şey vardı. Bugüne kadar çalıştığı takımlarda teknik patron hep kendisiydi. Futbolcular kendilerini ondan büyük görmüyordu. Ama milli takımda öyle olmadı. Kendini teknik direktörden daha büyük gören futbolcunun birini takıma almadığı için boy hedefi oldu. Futbolcunun bağlı olduğu tarikat ve onların medyadaki adamları kampanya başlattılar. Ortalık birbirine girdi. Başarılı teknik adam görevden alındı. Gerekçe belliydi: "Buhocayladünyakupasınagidemeyiz" Yeni gelen hoca artık dinozorluk mertebesine ulaşmış futbolcuları yeniden takıma aldı. Tarikatların dediği oldu. Peki ne oldu? Türkiyedünyakupasınagidemedi. Bizim teknik adamımız yine bir Anadolu takımının başına geldi. Büyük takımların bir futbolcusu için verdiği para kadar bile etmeyen kadrosuyla yine fırtınalar estiriyor. Büyük takımlar yine bu teknik direktörün peşinde. Futbolun okulunu bitiren bu teknik adamın tek hatası ise sadece futbolla ilgilenmek. Sanıyor ki büyük takımlardan birinin başına geçince tek işi yine futbol olacak. Halbuki orada uğraşması gereken iş adamları, tarikatlar, iş adamlarının gazetecileri, şikeler, bahisler var. Yani futbol haricinde her şey var. O yüzden ya bu teknik adam bu kez daha temkinli olacak ve ona göre hareket edecek ya da bu teknik adamı alacak takımlar futbolla ilgili tüm yetkiyi bu adama verip kimsenin söylediğine kulak asmayacaklar. Eğer böyle olup iyi futbol oynayamayacaksa o takım ve ben keyifle maç izleyemeyeceksem ne işe yarar ki futbol denen spor?
Madem memlekette olan bitene rağmen en çok futbol konuşuluyor, o zaman aklıma takılan bir soru var benim.
