Cimbom'a destek vermek için kombine alıp, 60 bin Galatasaraylı gibi maçı dört gözle beklemeye koyuldum. Dün saat 19.00'da Balmumcu'daki Takvim binasından maça doğru arabam ile yola çıktım. Daha TEM'e adım atar atmaz trafik adeta kaplumbağlaştı. Saat 22.00'de, yani 3 saat sonra Mahmutbey gişelerinden stada doğru kıvrılabildim. Sabrım orada bitti. Bir yolunu bulup geri döndüm. Maçtan vazgeçtim. Dönerken arabanın kilometre sayacını sıfırladım. İşte durum tesbiti: Saat 22.30 olmuştu. Maçın ilk yarısı bitmişti. Ama Olimpiyat Stadı'na doğru tam 18 kilometre kuyruk vardı. Yani Galatasaray taraftarı da, Bahçeşehir sakini de, Avrupa'ya mal taşıyan TIR şoförü de yolda kalmıştı. Şimdi sormak lazım Galatasaray Başkanı sevgili Özhan Canaydın ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a; Kombine bilet satış kampanyasını başlatırken söz vermemiş miydiler?. Hani Olimpiyat Stadı'na ulaşım artık çok kolaydı?. Hani bütün önlemler alınmıştı?. Benim gördüğüm yaşadığım şu: Galatasaray seyircisinin stada ulaşımı için alınmış en küçük bir önlem yoktu. Yolda emniyet şeridini kapatanlara karşı önlem yoktu. Peki ahkam kesmek kolay, çözüm ne diyeceksiniz?. Kenti ben yönetmiyorum tamam. Ama en azından maçın başlama saatine kadar TIR'ları ve kamyonları yola sokmamayı akıl ederdim. İstanbul'da hergün katlanarak büyüyen bu rezalete emeği geçen herkesi tebrik ederim. Bunlar adamı spordan da soğutur, İstanbul'dan da.