Şunu öncelikle belirtmeleyim ki, Fransa'nın Bordeaux takımı, Galatasaray'dan daha iyi bir takım değil. Dün akşamki karşılaşmada Cimbom biraz daha riskli oynasaydı maçı kazanabilirdi. Çünkü Teknik Direktör Gerets'in birinci planı yenilmemek. Dolayısıyla defansı ve orta sahasını forvete çıkarmadı. Takımı disiplinli oynattı. Karşılaşmayı kazanmayı düşünmedi. HakanŞükür'ün olmayışı takımın hücum gücünü biraz düşürdü. Eğer Bordeaux karşısında golcü Hakan takımdaki yerini alabilseydi Galatasaray daha çok, daha net gol pozisyonlara girebilirdi. Büyük umutlarla transfer edilen Japon futbolcu İnamoto'nun bu kadar oyunda kalması yalnıştı. Çünkü hala hazır değil. Galatasaray, defansı ilk defa hatasız ve risksiz oynadı. Özellikle Song, çok başarılı bir maç çıkardı. Zaman zaman gelişen Bordeaux ataklarında yerinde müdahaleler yaptı. Orta alandan seken topları da başarılı bir şekilde önleyerek, Fransız forvetinin kaleye yaklaşmasını engelledi. Song'un yanı sıra Arda da iyi bir günündeydi diyebilirim. Bu da sanıyorum her halde AtatürkOlimpiyatStadı'ndan dolayı. Sarı-Kırmızılı futbolcular çok fazla seyirciden etkilenmediler. Dolayısıyla da Bordeaux karşısında dün akşam düşük tempoda bir maç oldu. Bunun için de yumuşak ve temposuz bir maç izledik. Şurası bir gerçek ki ŞampiyonlarLigi' nde dün akşam Bordeaux karşısındaki bu önemli karşılaşma, OlimpiyatStadı değil de AliSamiYenStadı'nda oynansaydı Galatasaray bu maçı kesinlikle rahat kazanırdı. Çünkü tüm futbolcular tribünlerin desteğini daha yakından hissedip maçın havasına gireceklerdi. Bu da rakip takım karşısında baskı kurmalarını ve daha rahat gol bulmalarına neden olacaktı. Tribün baskısı gerçekleşmeyince oyuncular da haklı olarak havaya giremediler ve arzulanan pozisyonları bulamadılar. Bunun için de net olarak şunu söylemek istiyorum ki, AtatürkOlimpiyatStadı'nda maç oynamak futbolcular için tam bir ızdırap. ŞampiyonlarLigi'nde oynanacak olan diğer tüm maçlarda Galatasaraylı futbolcuların Allah yardımcısı olsun. Çok zorlanacaklar.