İsrail'in Hizbullah'ı gerekçe göstererek Lübnan'a saldırmasından önce de, Beyrut'a gidenleri savaş yıkıntıları ve her köşede insanların karşısına çıkan mermi izli binalar karşılıyordu. Adeta, Lübnanlı yeni bir hadisenin daha patlayacağını tahmin etmiş ve savaş anılarını silmek istememiş gibi bir hisse kapılıyordu insan. Ben, bu duyguyla Beyrut'u gezmiştim. Çünkü, 1 yıl öncesinin Beyrut'unu ve hayata dönme çalışmalarını gidip yerinde gördüğümde, başka bir yorum aklıma dahi gelmemişti. Lübnan ve bölgesi sıcak bir coğrafyada, tarihi olaylara ve savaşlara tanıklık etmiş çok farklı kültürleri ve dinleri barındırıyor. Üzerine bir de yarım asır öncesinin yeni devleti İsrail, sorunlarıyla ve saldırgan tavrıyla eklenince, huzurdan ve sükunetten bahsetmek güçleşiyor. 1 yıl önce Beyrut'ta binalardaki bombaların yıkıcı etkisi aynen duruyordu, üzerine son saldırıyla yenileri eklendi. Birçok ev, yıllar önce terk eden sahiplerini mahzun bir şekilde beklerken, son olayla evini terk edenlerin sayısı biraz daha arttı. Ülkedeki siyasi atmosferin tam anlamıyla güven veren bir yapıya kavuşmaması sebebiyle de ülkesini terk edip gidenlerin geriye dönebilmesi için de güven ortamı oluşmamıştı. Şimdi, Türkiye'nin Lübnan'a asker gönderme kararı alarak bu ülkenin eskisinden daha hızlı bir şekilde toparlanmasına yardımcı olması, bölge açısından da bizim için de kayda değer bir konudur. Gazete köşelerinde bir gün sonrası perspektifiyle yazılan tabansız görüşlerle aynı paralelde TBMM'den karar çıkmaması, Türkiye'nin lehine olmuştur. 1 yıl öncesine baktığımızda, her şeye rağmen Lübnan'ın toparlanma sürecine girmesi sevindirici olmakla beraber, Suriye ile olan yakın teması ABD ve İsrail'in gözünde pürüzlü bir nokta oluşturuyordu. Bu sebeple de ticari açıdan gelişme hızı beklendiği ölçüde gerçekleşemiyordu. Eski BaşbakanRefikHariri'nin özel gayretleri ve şahsi servetiyle Lübnan toparlanmaya çalışıyordu. İsrail'in Ortadoğu'da yaptığı ABD destekli güç gösterisinin, kısa süre içinde bölgede ekonomik dalgalanmalara sebep olacağı bekleniyordu. Ancak, Hizbullah engeline takılınca beklenen olmadığı gibi, Ortadoğu' ya yönelik Batılı ülkelerin de bakışlarında ciddi değişiklikler olduğu gözleniyor. İsrail'in beklediğini alamaması, Hizbullah'ın çetin ceviz çıkması, Lübnan'da yeni düzenin tesis edilmesine imkan tanımıştır. Türkiye'nin de yeni düzene katkı sağlayacak olmasının zararı değil, faydası olacaktır.