Malta bizim için çok kolay görünen bir rakipti ama bunun böyle olmadığını dün geceki maçtan sonra görmüş olduk. Futbolda tek bir gerçek vardır, o da rakibi küçümsememek. Futbolcularımız sahaya çıkıp oynamaya başladıkları andan itibaren ben bu küçümseme olayını onlarda gördüm. Bu olmaz. Hedefimiz Avrupa Şampiyonası'na katılıp orda final oynamak. Ama bu mantıkla bu felsefeyle istediğimiz hedefe ulaşmak mümkün mü? Karşındaki takım Malta. Bir tane futbolcumuzun değeriyle kurulmuş bir milli takım. Biz onlarla bu kadar uğraşacaksak, ileride neler yapacağız? Seyircisiz oynamak mazeret değildir. Ha niye böyle zorlandık, anlamak mümkün değil. Adamların sert oynayacağı 10 kişiyle defans yapacağı belliydi. Peki o aralara sızacak Nihat'ı düşünmemek neyin nesiydi anlayamadım. Fatih Terim kadroyu beklediğimiz şekilde çıkardı ama zorlandığımız anlarda gerekli değişiklikleri de zamanında yapamadı. Malta'yı yenmemiz bizim için gayet normal sonuç. Çünkü rakibimiz Malta değil. Biz gerçek rakiplerimiz olan Norveç ve Yunanistan'ı düşünmemiz gerekir. Bugünden itibaren Milli Takımımızın kendi takımlarında oynayan futbolcularından kurulması şarttır. Fatih Terim'in beğendiği veya güvendiği futbolcularımız takımlarında oynamıyorlarsa o zaman Milli Takım'da oynamaları da o kadar garanti olmamalı. Örnek olarak Ergün'ü ve Can'ı gösterebiliriz. Tümer'in attığı golü canı gönülden kutluyorum ama gol atmakla herşey olmuyor. Eğer Avrupa'da şampiyon olmak istiyorsak, bu takımla ve bu kadroyla işimizin çok zor olacağını üzülerek söylemek zorundayım.