Büyük Türk Milleti'ne Anadolu kapılarının açıldığı o büyük zaferin, yani Malazgirt'in yıldönümündeyiz. Bundan 935 sene önce, takvimlerin 26 Ağustos 1071'i gösterdiği bir Cuma sabahı, Selçuklu Sultanı Alparslan'ın ordusu, Muş ilimiz yakınlarındaki Malazgirt Ovası'nda Bizans Ordusu ile karşılaştı. Neticede,sayıcaçokdahaazolanTürkOrdusu,RomenDiyojen'inordusunuyenerekAnadolu'nuniçlerineilerledi.Böylecebugüzelyurdumuz,TürkMilletiolarak,bizlerevatanoldu.Ogündenbuyana,binyıldırbutopraklardayaşayıpet-tırnakgibibütünleştikvetariheşan-şerefdolusayfalarekledik. Milletimiz önce Anadolu'ya yayıldılar, sonra buradan çıkıp Avrupa ve Afrika'nın içlerine kadar girdiler. Avrupa bile, krallıklarla Afrika gibi ilkelliği yaşayıp vahşet içinde yüzerken, büyük Türk Milleti'nin ataları, sevgiyle, ahlakla ve imanla hayatı teneffüs ediyordu. Türklüğünorüzgârıyüzyıllarboyuesti.Dostlarıserinledi,düşmanlarırahatsızoldu.Zamanzamanvatantopraklarıkarabulutlarıniçindekalsada,sıkıntılarçabukatlatıldı. Kuzeyde Volga ve Don Nehri kıyılarına, batıda Tuna'nın da ötesine geçilip Viyana kapılarına kadar dayanıldı. Zigetvar'da otağ kuruldu. Cebelitarık Boğazı'ndan okyanus görüldü. Çöller aşılıp Afrika'nın güney kıyılarına kadar gidildi. Hercanlınındoğalşekildeyaşayabileceğigibi;güngeldiyükselişininişioldu.BunarağmenTürkçocuklarınıkimseharitadansilemedi,varlığınıbitiremedi,neslinitüketemedi. Bir ölüp bin dirildi bu millet. Yazdığı destanlara da yarın değinelim.