Her ne kadar ayrıntıların üzerinde durmak istemesek de, hakemlerin suç işlemeye meyilli oldukları bir hafta izledik. SelçukDereli'nin vermediği penaltıyı es geçmeyelim ama Galatasaray'daki mücadele ruhunu da, görmezlikten gelmeyelim. Trabzonspor' un CemDeda'nın kurbanı olduğunu inkar etmeyelim ama Trabzonspor'un gelecek haftalarda, hakemlerle bile yenilmesinin zor olduğunu anons edelim. SelçukDereli yüreklerde boşuna sabıkalı değil. CemDeda da, bizim için matah bir hakem değil zaten...
***
Kayserispor'un ikinci yarıda "yalancımermere" dönüşmesinin sebebiydi Arda ... Galatasaray'da genç olmak, bir çok şeyden mezun olmak demek. Galatasaray'da genç olmak, futbola ait damar olmak demek. Futbolun kör noktalarına bile canlılık getiren ustalık, Arda'yı ülkenin en çok konuşulan genci haline getirdi. Onda RıdvanDilmen'in ani frenleri, Hagi'nin futbol zekası ve Sergen'in top kesme ustalığı var.
***
Fenerbahçe, Ankara'da kötü futbolun sebeplerini inkar eden bir netice takımıydı. Galibiyetin odak noktası Alex ve Tümer'di. Ama CanArat'daki mücadele biçimi, Kerim'deki futbolu bilen duruş, gençlik ruhunun Fenerbahçe'de temsil edildiğinin belgesiydi. Beşiktaş da herkes Delgado'yu beklerken, BurakYılmaz çıktı ortaya. Harika bindirmeler yaptı. Onu çekici kılan sadece yeteneği değil, hırsıydı.
***
Aramızda kalsın ama futbolun yaşını küçülttükçe, seyir zevkimiz artıyor. "Gençlikgüzelşeybekardeşim!" Hele, hep aynı resimleri izlemekten bıkanlar için, harikabirtablo gibi görünüyorsa...