Lübnan ve PKK operasyonları nedeniyle gündemin geri sıralarına düşen Kıbrıs'la ilgili önemli gelişmeler var. Türkiye ile AB arasındaki "kriz" aşılıyor. İpuçları şimdiden ortaya çıkmaya başladı. Türkiye'nin "tren kazası" olmadan müzakerelere devam edebilmesi için geliştirilen formül 2 temel üzerine oturuyor: AB, öncelikle Kuzey Kıbrıs'a 2004'te taahhüt ettiği 259 milyon Euro tutarındaki yardım paketini devreye sokacak. Ardından Kuzey Kıbrıs tecritten kurtarılarak serbest ticaret alanına dahil edilecek. Böylece, Rum kesiminde olduğu gibi, Türk kesiminde de ekonomi canlanacak, refah düzeyi artacak
***
Peki bu sözlerin garantörü kim? AB Dönem Başkanı Finlandiya. Geçen hafta İstanbul'a gelip Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'le görüşen Finlandiya Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja, kendi dönemlerinde bu taahhütlerin yerine getirileceğini söyledi. Finlandiya'nın AB Dönem Başkanlığı 6 ay sürecek. Bu süre içerisinde Avrupa Birliği hem mali yardımı başlatacak, hem de izolasyonu kaldırıp Kuzey'le ticarete başlayacak. Beklenti AB'nin önümüzdeki aydan itibaren harekete geçmesi yönünde. Çünkü sonbaharda ilerleme raporu yayınlanacak. Her iki tarafın da kısa sürede ilerleme sağlaması gerekiyor. Ancak seçime doğru gidildiği için Türkiye ilk adımı AB'den bekliyor.
***
Kıbrıs için öngörülen yeni plan şöyle işleyecek: AB, Kıbrıs Türklerine ambargoyu kaldırdığını bütün dünyaya ilan edecek. Böylece Türk Hükümetine de pas atmış olacak. AK Parti Hükümeti "Kuzey Kıbrıs'ı izolasyondan kurtardık" diyerek uzun süredir kamuoyu tepkisinden çekindiği için atamadığı adımları atacak. Nedir o adımlar? Limanların ve havaalanlarının Rum gemi ve uçaklarına açılması. Ve ardından "Ek Protokol"ün onaylanması. Nitekim Fin Dışişleri Bakanı, Kuzey Kıbrıs'a yönelik izolasyonların kaldırılacağını söylerken, Türkiye'nin de Ankara Protokolünü onaylaması gerektiğini vurgulamış. Peki ne anlama geliyor ek protokolün onayı? Kıbrıs Rum kesimini, adanın meşru devleti olarak tanımak. Böylece KKTC'nin "Devlet" olarak varlığı da fiilen sona erecek. Hep söylenir ya: Zaferler sadece askeri harekatla kazanılmıyor. Diplomasi çok önemli...